Translation of "Giysiler" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Giysiler" in a sentence and their spanish translations:

Giysiler ucuzluyor.

La ropa se está poniendo barata.

Giysiler orada.

La ropa está allí.

Sıcak giysiler giyin.

Lleva ropa abrigada.

Islak giysiler tene yapışır.

La ropa mojada se adhiere a la piel.

O, güzel giysiler giyer.

Ella usa hermosas pilchas.

Bazı giysiler giymek istiyorum.

Quisiera ponerme algo de ropa.

Bu giysiler size uyar.

Esta ropa te queda bien.

Ben giysiler hakkında konuşuyordum.

Estaba hablando de ropa.

Tom bazı giysiler giydi.

Tom se puso algo de ropa.

Neden bazı giysiler giymiyorsun?

¿Por qué no te pones algo de ropa?

Tom basit giysiler giyer.

Tom usa ropa sencilla.

Bu giysiler nihayet kuru.

Esta ropa por fin está seca.

Islak giysiler derime yapıştı.

La ropa mojada se me pega al cuerpo.

Giysiler hakkında Aki'yle biraz konuştum.

Hablé un poco con Aki sobre ropa.

Ben giysiler için alışverişi severim.

Me encanta comprar ropa.

Gençler çoğunlukla tuhaf giysiler giyerler.

Los adolescentes suelen llevar ropa extraña.

Bu giysiler kirli ve yıkanması gerekir.

Esta ropa está sucia y tiene que lavarse.

Bu giysiler onun için çok küçük.

Esta ropa es muy pequeña para él.

O her zaman koyu giysiler giyer.

Él siempre lleva ropa oscura.

- Bazı giysiler giy.
- Bir şeyler giyin.

- !Pónganse algo de ropa!
- ¡Ponete algo de ropa!

Buradaki insanlar çok çekici giysiler kullanmaya alışkındır.

La gente de aquí acostumbra a usar ropa muy atractiva.

O, dikkat çekmek için süslü giysiler giyer.

Ella usa ropa extravagante para llamar la atención.

Tom sadece pahalı giysiler giyer gibi görünüyor.

Parece que Tom solo usa ropa cara.

Ona bazı yeni giysiler satın almanız gerekiyor.

Tienes que comprarle ropa nueva.

"Baba, neden temiz giysiler giyiyorsun?" "Çünkü kiliseye gidiyorum."

"Padre, ¿por qué te estás poniendo ropas limpias?" "Porque voy a la iglesia."

O, pahalı giysiler giyiyor ve bir sürü mücevhere sahip.

Él lleva ropa cara y tiene muchas joyas.

Bu giysiler soğuk bir kış günü için uygun değildir.

Esta ropa no es adecuada para un día frío de invierno.

- Sen o kıyafetlerle iyi görünüyorsun.
- Sen o giysiler içinde iyi görünüyorsun.

Te ves bien con esa ropa.

Bu kirli giysiler onun suçsuzluğunu kanıtlayacak yeni bir kanıt parçası olabilirdi.

Esta ropa sucia podría ser una nueva prueba para probar su inocencia.

Afet bölgesine gönderilmek üzere hazır eski giysiler ile dolu üç yüz karton kutu vardı.

Había trescientas cajas de cartón llenas de ropa vieja preparadas para ser enviadas al área afectada.

Tom, yataktan dışarı fırladı, bazı giysiler giyiverdi, kahvaltı yaptı ve on dakika içinde kapıdan çıktı.

Tom saltó de la cama, se puso algo de ropa, se comió el desayuno y estuvo fuera de casa en solo diez minutos.