Translation of "Dayalı" in Spanish

0.010 sec.

Examples of using "Dayalı" in a sentence and their spanish translations:

Görüşün gerçeğe dayalı değil.

Tu argumento no se basa en la realidad.

Beş delile dayalı çözümü buluyoruz.

Las cinco soluciones basadas en evidencia para lo que funciona.

Kanaate dayalı bir karar verdim.

Emití un juicio a conciencia.

Onun iddiası gerçeklere dayalı değildi.

Su argumentación no estaba basada en los hechos.

Bu film bir romana dayalı.

Esta película está basada en una novela.

Ben gözleme dayalı tarzda bir komedyenim.

Soy un comediante del tipo observador.

Tom'un kedisi bacağına dayalı kıvrılıp yatmıştı.

El gato de Tom se restregó contra su pierna.

Bağış toplama işleme dayalı değil, ilişkiye dayalıdır.

La recaudación es relacional, no transaccional.

Karı koca arasındaki ilişki aşka dayalı olmalıdır.

La relación entre cónyuges ha de estar basada en el amor.

Şimdi şiddet ve ölüme dayalı protestolar görüyoruz.

Ahora vemos protestas con violencia y muerte.

Toplam dürüstlüğe dayalı bir ilişki başarısızlığa mahkûmdur.

Una relación basada en una honestidad completa está condenada al fracaso.

Sözde çürük elma memurları koruyup işlerini geri kazandırabilmelerine dayalı?

para proteger y a veces reincorporar a los llamados "manzanas podridas"?

Ve bu da orman tahribine dayalı salınımlara neden oluyor.

lo que provoca emisiones derivadas de la deforestación.

Aralarında karşılıklı saygı ve sadakate dayalı özel bir bağ kuruldu

y se formó un vínculo especial entre ellos, basado en el respeto mutuo y la lealtad.

Ben buraya dünyada Birleşik Devletler ve Müslümanlar arasında yeni bir başlangıç noktası aramak için geldim; biri karşılıklı ilgi ve karşılıklı saygıya dayalı; biri Amerika ve Müslümanın münhasır olmadığı ve rekabet içinde olması gerekmeyen gerçeğine dayalı.Bunun yerine onlar örtüşürler ve ortak prensipleri paylaşırlar - adalet ve ilerleme prensipleri tüm insanların hoşgörü ve haysiyeti.

Vine aquí a buscar un nuevo comienzo para Estados Unidos y musulmanes alrededor del mundo, que se base en intereses mutuos y el respeto mutuo; y que se base en el hecho de que Estados Unidos y el Islam no se excluyen mutuamente y no es necesario que compitan. Por el contrario: coinciden en parte y tienen principios comunes, principios de justicia, progreso, tolerancia y la dignidad de todos los seres humanos.