Translation of "Yumuşak" in Russian

0.013 sec.

Examples of using "Yumuşak" in a sentence and their russian translations:

Yumuşak başlıyım.

Я сговорчивый.

Kar yumuşak.

Снег мягкий.

O yumuşak başlı.

У неё лёгкий характер.

Cildiniz çok yumuşak.

Твоя кожа такая мягкая.

Bu kumaş yumuşak.

Эта ткань гладкая на ощупь.

Zemin çok yumuşak.

Земля слишком рыхлая.

Ellerin gerçekten yumuşak.

У тебя очень мягкие руки.

Yumuşak ellerin var.

У тебя мягкие руки.

Yastığım çok yumuşak!

Моя подушка такая мягкая!

Tom yumuşak başlıydı.

- Том был покладистый.
- У Тома был лёгкий характер.

Buna dokun. Gerçekten yumuşak.

- Потрогай это. Оно реально мягкое.
- Пощупай это. Оно действительно мягкое.

Hindi yumuşak ve sulu.

Индейка была нежная и сочная.

Ben yumuşak başlı değilim.

У меня непростой характер.

Bu yumuşak bir şaraptır.

Это вино не терпкое.

Kar yumuşak ve kabarıktı.

Снег был мягкий и пушистый.

Bu sığır eti yumuşak.

Эта говядина нежная.

Gül yaprakları çok yumuşak.

Лепестки роз очень нежны.

Bu yatak çok yumuşak.

Эта кровать слишком мягкая.

Kurşun yumuşak bir metaldir.

Свинец - мягкий металл.

- Tadashi yumuşak bir sese sahip.
- Tadashi'nin yumuşak bir sesi var.

- У Тадаши нежный голос.
- У Тадаси мягкий голос.

Hava yumuşak ve toprak nemli.

Воздух мягкий, почва влажная.

Kızın yumuşak bir kalbi var.

У девочки доброе сердце.

Onun sesi yumuşak ve güzeldi.

Её голос был мягким и красивым.

Lütfen sadece yumuşak yiyecekler ye.

Пожалуйста, ешьте только мягкую пищу.

Çocuklarla yumuşak bir sesle konuştu.

Она говорила с детьми мягким голосом.

O yumuşak bir cilde sahip.

У неё нежная кожа.

Tom'un yumuşak bir sesi var.

У Тома мягкий голос.

Bu senenin kışı çok yumuşak.

В этом году зима очень мягкая.

- Onun ılımlı bir doğası var.
- Yumuşak tabiatlı bir insandır.
- Yumuşak bir tabiatı vardır.

- У него кроткий характер.
- У него кроткий нрав.

Daha yumuşak kentsel sistemler yapabilir miyiz?

Неужели нельзя создать более гибкие городские системы?

Onun cildi mükemmel bir şekilde yumuşak.

Кожа у неё совершенно гладкая.

Çocuklara karşı o kadar yumuşak olma.

Не будь мягок с детьми!

O gerçekten yumuşak yüz hatlarına sahip.

У него чрезвычайно мягкие черты лица.

Çocuklar yumuşak ve yapışkan ayıları severler.

Дети любят мармеладных мишек.

En yumuşak yastık temiz bir vicdandır.

Лучшее средство от бессонницы — чистая совесть.

Ben sadece yumuşak tuvalet kağıdı alırım.

Я покупаю только мягкую туалетную бумагу.

Gözyaşları, onun yumuşak yanaklarından aşağıya süzüldü.

Слезы катились по её нежным щёчкам.

Tom yumuşak bir sesle şarkı söyledi.

Том пел вполголоса.

Bu yastık benim için çok yumuşak.

Для меня эта подушка слишком мягкая.

Tom yatağın çok yumuşak olduğunu düşünüyordu.

Том считал, что кровать слишком мягкая.

Bu yatak benim için çok yumuşak.

Эта кровать для меня слишком мягкая.

Gelin her şeye biraz daha yumuşak bakalım

давайте посмотрим на все немного мягче

Ayakkabılar, deriye benzeyen yumuşak bir malzemeden yapıldı.

Туфли были сделаны из какого-то мягкого материла, похожего на кожу.

- Bu kış yumuşaktı.
- Bu kış yumuşak geçti.

Эта зима была мягкой.

Kıyı bölgelerinin genellikle daha yumuşak iklimleri vardır.

В прибрежных регионах обычно мягче климат.

Bizim öğretmenimiz hem sert hem de yumuşak huyludur.

Наш учитель одновременно строгий и добрый.

- Tom yaşlılığında yumuşak başlı oluyor.
- Tom yaşlandıkça duygusallaşıyor.

Том становится мягче в свои преклонные годы.

Ben sadece süper yumuşak tuvalet kağıdı satın alırım.

Я покупаю только очень мягкую туалетную бумагу.

Tom iyi bir yönetici olmak için çok yumuşak

У Тома слишком мягкий характер, чтобы быть хорошим руководителем.

- Foam rollerlar yumuşak doku çalışmaları yapmak için harika araçlardır.
- Köpük rulolar yumuşak doku çalışmaları yapmak için harika aletlerdir.

Пенные валики являются отличным инструментом для работы с мягкими тканями.

Sonra bunu yumuşak çalıların arasına sokacağız ve ateşimiz yanacak.

Направьте её на хворост и у нас будет огонь.

Nikotin tuzunun tadı daha yumuşak, kullanımı çok daha kolay

которая имеет более мягкий вкус, гораздо проще в использовании

Yumuşak tabanları sayesinde altı tonluk bir erkek bile fark edilmeyebilir.

С такими мягкими ступнями даже шеститонный самец остается в тени.

O uzun, yumuşak kahverengi saçlı, uzun boylu, zayıf bir kızdı.

Она была высокая, стройная девушка с длинными, мягкими каштановыми волосами.

O yaz gecesinde sevgilimin yumuşak ve nemli cildini asla unutmayacağım.

Я никогда не забуду мягкую влажную кожу моего любовника в ту летнюю ночь.

- Mumun alevi yumuşak esintide titriyor.
- Mumun alevi hafif rüzgarda titriyor.

Пламя свечи колышется на мягком ветерке.

Bu daha çok köpekgil benzeri, daha yumuşak. Tilki daha kalın olurdu.

Этот мех пахнет собакой, мягче. Опять же, мех лисы грубоват.

Uzun kara kış sonunda bitti ve yerini yumuşak ılıman bahara bıraktı.

Долгая суровая зима наконец-то подошла к концу, уступив место тёплой весне.

Dil acı da olur, tatlı da olur, yumuşak da olur, sert de olur.

Язык бывает и горек, и сладок, и твёрд, и мягок.

- Biz ılıman bir kış geçiriyoruz.
- Hafif bir kış yaşıyoruz.
- Bu yıl yumuşak bir kış geçirdik.

У нас мягкая зима.

Yavaş bir el hareketiyle onun bir tutam saçını kenara itti. Sonra, şefkatle ve yumuşak bir şekilde kulağının alt tarafından boynunu öptü.

Неторопливым движением руки он отвел в сторону локон её волос, а потом мягко и нежно поцеловал её в шею пониже уха.

Kahve bir kızın ilk buluşmasındaki öpücük kadar sıcak, o gece kızın kucağı kadar yumuşak ve annesinin kızı bulduğu zaman ettiği küfürler kadar siyah olmalıdır.

Кофе должен быть столь же горяч, как девичий поцелуй на первом свидании, столь же сладок, как те ночи в её объятиях, и столь же черен, как проклятие её матери, узнавшей обо всём.

RAB, “Dağa çık ve önümde dur, yanından geçeceğim” dedi. RAB'bin önünde çok güçlü bir rüzgar dağları yarıp kayaları parçaladı. Ancak RAB rüzgarın içinde değildi. Rüzgarın ardından bir deprem oldu, RAB depremin içinde de değildi. Depremden sonra bir ateş çıktı, ancak RAB ateşin içinde de değildi. Ateşten sonra ince, yumuşak bir ses duyuldu.

И сказал: выйди и стань на горе пред лицом Господним, и вот, Господь пройдет, и большой и сильный ветер, раздирающий горы и сокрушающий скалы пред Господом, но не в ветре Господь; после ветра землетрясение, но не в землетрясении Господь; после землетрясения огонь, но не в огне Господь; после огня веяние тихого ветра.