Translation of "Odasını" in Portuguese

- Tom'un odasını temizlemesi gerekiyor.
- Tom odasını temizlemeli.

Tom precisa limpar o quarto dele.

Tom odasını düzenlemeli.

Tom precisa organizar o quarto.

Tom odasını temizledi.

Tom limpou o quarto.

Tom odasını temizliyor.

O Tom está limpando o quarto dele.

Tom odasını toparlıyor.

- Tom está arrumando o seu quarto.
- Tom está arrumando o quarto dele.

O, asla odasını temizlemedi.

Ele nunca limpou o seu quarto.

Mary henüz odasını boyamadı.

Mary ainda não pintou o quarto dela.

O aceleyle odasını temizledi.

Ela limpou o quarto dela com pressa.

Tom odasını beyaza boyadı.

- Tom pintou o seu quarto de branco.
- Tom pintou o quarto dele de branco.

Hizmetçi misafir odasını temizleyecek.

A empregada vai limpar o quarto de hóspedes.

Tom oturma odasını toparladı.

- Tom arrumou a sala de estar.
- Tom pôs a sala de estar em ordem.

Tom yatak odasını düzeltti.

O Tom arrumou o quarto dele.

O, ona odasını temizletti.

Ela o fez limpar seu quarto.

Tom odasını temizlemek istemiyor.

Tom não quer limpar o quarto dele.

Odasını her zaman temiz tutar.

Ela sempre mantém seu quarto limpo.

Tom Mary'ye odasını temizlemesini söyledi.

Tom disse para a Mary limpar o quarto dela.

Tom odasını temizlemek zorunda kaldı.

- Tom teve que limpar seu quarto.
- O Tom teve que limpar seu quarto.

Ken ağabeyi ile odasını paylaştı.

- Ken compartilhava o quarto com o irmão mais velho.
- Ken compartilhava o quarto com o irmão mais velho dele.
- Ken compartilhava o quarto com o seu irmão mais velho.

Tom her pazartesi odasını temizler.

Tom limpa o quarto dele toda segunda.

Tom odasını çok temiz tutmaz.

Tom não mantém o quarto dele muito limpo.

Tom Mary'nin odasını görmek istedi.

Tom queria ver o quarto da Mary.

O, ona odasını temizlemesini buyurdu.

- Ela o ordenou que limpasse o seu quarto.
- Ela mandou ele limpar seu quarto.

O, odasını temizlemek zorunda kaldı.

Ele teve que limpar o quarto.

- Tom'un odasını temizlemesine yardım etmem gerekiyor.
- Tom'un odasını temizlemek için ona yardım etmeliyim.
- Odasını temizlemesi için Tom'a yardım etmem gerekiyor.

Tenho de ajudar o Tom a limpar o quarto dele.

- Tom'un odasını temizlemesine yardım etmem gerekiyor.
- Odasını temizlemesi için Tom'a yardım etmem gerekiyor.

Eu devo ajudar Tom a limpar o quarto dele.

Erkek kardeşim odasını karmaşa içinde bırakır.

Meu irmão deixa o quarto dele uma bagunça.

Yatak odasını kontrol etmek için gideceğim.

Irei revisar o dormitório.

Odasını bir daha ne zaman boyayacak?

Quando ela vai repintar o seu quarto?

Yatak odasını hemen terk etmemi emretti.

Ele me mandou deixar o quarto imediatamente.

Tom Mary'nin oturma odasını temizlemesini istedi.

Tom queria que Mary limpasse a sala de estar.

Tom'un yatak odasını hangi renk boyayacaksın?

De que cor você vai pintar o quarto de Tom?

Tom az önce odasını temizlemeyi bitirdi.

Tom terminou de limpar o quarto dele.

Tom öğleden sonrayı odasını temizleyerek geçirdi.

- Tom passou a tarde limpando o quarto dele.
- Tom passou a tarde limpando o seu quarto.

Tom 2.30'dan önce odasını temizlemeli.

- Tom tem que limpar seu quarto antes das 2h30.
- Tom tem que limpar seu quarto antes das 14:30.

Tom bütün sabahı odasını temizlemekle geçirdi.

Tom passou a manhã limpando o seu quarto.

Haftada bir kez anne oğlunun odasını denetler.

Uma vez por semana, a mãe inspeciona o quarto do filho.

Sonunda Tom'u odasını temizlemeye ikna etmek için uğraşmaktan vazgeçtim.

Eu, finalmente, parei de tentar persuadir o Tom a limpar o quarto.

Tom Mary'ye sonunda onu yapmadan önce kaç kez odasını temizlemesini söylemek zorunda kaldığını merak etti.

Tom se perguntava quantas vezes teria de dizer a Mary para arrumar o quarto dela antes que ela finalmente o fizesse.