Translation of "Günler" in Portuguese

0.007 sec.

Examples of using "Günler" in a sentence and their portuguese translations:

Günler uzuyor.

Os dias estão ficando mais longos.

İyi günler.

- Tenha um bom dia.
- Um bom dia!
- Tenha um bom dia!

- İyi günler, nasılsın?
- İyi günler, nasılsınız?

Bom dia, como vai?

- İyi günler, ne istiyorsunuz?
- İyi günler. Ne istersiniz?
- İyi günler. Ne istemiştiniz?

- Bom dia. O que deseja?
- Bom dia. O que você quer?

İlkbaharda günler uzar.

Na primavera, os dias ficam maiores.

Günler gittikçe uzuyor.

Os dias estão se tornando cada vez mais longos.

İyi günler, arkadaşlar!

Bom dia, amigos!

- İyi günler.
- Tünaydın.

- Boa tarde.
- Boa tarde!

İyi günler, Tom.

Tenha um bom dia, Tom.

- İyi günler.
- Günaydın!

- Bom dia!
- Boa tarde.

- İyi günler. Ne istersiniz?
- İyi günler. Ne istemiştiniz?

- Bom dia. O que o senhor deseja?
- Bom dia. O que a senhora deseja?

- İyi günler Profesör Perez.
- İyi günler Perez Hoca'm.

Boa tarde, professor Pérez.

çok güzeldi o günler

foi muito bom naqueles dias

İyi günler, Bayan Virtanen.

Bom dia, senhora Virtanen.

Kışın, günler daha kısadır.

No inverno os dias são mais curtos.

Günler yavaş yavaş kısalıyor.

Os dias estão encurtando gradualmente.

Günler yazın daha uzundur.

Os dias são mais longos no verão.

İş yerinde iyi günler.

Tenha um bom dia no trabalho!

- Yağmurlu günler beni mutsuz eder.
- Yağmurlu günler beni mutsuz ediyor.

Dias chuvosos me fazem infeliz.

Tom gittiğinden beri günler oldu.

Faz alguns dias que Tom partiu.

Onlar daha iyi günler gördü.

Eles já viram dias melhores.

Bu işi bitirmen günler sürecek.

Vai levar muito tempo até que eu termine este trabalho.

Benim için, bütün günler tatildir.

Para mim, todo dia é feriado.

Bütün günler cumartesi olsa ne olur?

E se todos os dias fossem sábado?

Bunu dinlemek için kalmıyorum! İyi günler!

Não vou ficar para ouvir isso! Tenha um ótimo dia!

Eski güzel günler ne kadar harikaydı.

Como eram maravilhosos os velhos tempos.

...günler uzar ve karanlık yerini aydınlığa bırakır.

... a duração dos dias aumenta e a escuridão dá lugar à luz.

Ona bir kazak örmek için günler harcadı.

Ela passou vários dias tricotando um suéter para ele.

Tom bir sigara içmeden günler boyu gidecek.

Tom fica vários dias sem fumar cigarro.

Bütün dünyaya- iyi geceler, iyi günler ve günaydın.

Para o mundo inteiro: Boa noite, boa tarde e bom dia.

Neden biri, gün iyi olmadığı zaman "İyi günler" der?

Por que é que se diz "Bom dia" quando o dia não é bom?

- Gün aydın değilse neden "Günaydın!" diyelim ki?
- Gün iyi değilse neden "İyi günler!" diyelim ki?
- Gün iyi başlamıyorsa neden "İyi günler!" diyelim ki?

Por que dizer 'Bom dia!' quando o dia não começa bem?

Günler haftaları, haftalar ayları kovaladı ve biz ne olduğunun farkına bile varmadan başka bir yıl daha geçmiş oldu.

Os dias converteram-se em semanas, as semanas em meses e, sem que o percebêssemos, mais um ano havia transcorrido.