Translation of "Amacı" in Portuguese

0.010 sec.

Examples of using "Amacı" in a sentence and their portuguese translations:

- Yolculuğunun amacı nedir?
- Gezinizin amacı nedir?
- Seyahatinin nedeni ne?
- Seyahatinin amacı ne?

Qual é o motivo da sua viagem?

İnsanlığımın amacı ne?

qual é o propósito do meu humano?

İnsanlığımın amacı neydi?

Qual era o propósito do meu humano?

Eğitimin amacı nedir?

Qual é o propósito da educação?

Yaşamın amacı nedir?

Qual é o significado da vida?

Ziyaretinizin amacı nedir?

Qual é o motivo de sua visita?

Sorunuzun amacı nedir?

Por que você perguntou?

Annemin amacı üniversiteyi bitirmekti ama babamın amacı annemdi.

O objetivo de mamãe era formar-se, mas o objetivo de papai era a mamãe.

Dolayısıyla bir amacı yok

Portanto, não tem propósito

Ve amacı ise tamamen

e seu objetivo é completamente

Onun amacı testi geçmek.

Seu objetivo é passar no teste.

Herkesin bir amacı olmalı.

Todo mundo deveria ter um objetivo.

Bütün bunların amacı neydi?

Qual foi o propósito de tudo isso?

Onun amacı öğretmen olmaktır.

- Seu objetivo é se tornar um professor.
- O objetivo dela é se tornar uma professora.

Sami'nin amacı Leyla'yı öldürmekti.

A intenção de Sami era matar Leila.

- Bu planın temel amacı nedir?
- Bu planın ana amacı nedir?

Qual o principal propósito desse plano?

Tom'un amacı Mary'ye partiden bahsetmekti.

O Tom quis contar para a Mary sobre a festa.

Onun amacı bir doktor olmaktır.

O objetivo dele é tornar-se médico.

Döner kavşağın amacı trafiği yavaşlatmaktır.

- O propósito de uma rotatória é diminuir a velocidade do tráfego.
- O objetivo de um cruzamento circular é reduzir a velocidade do tráfego.
- A finalidade de uma rotunda é lentear o tráfego.

İnsanın hayatta bir amacı olmalı.

Precisamos de um objetivo na vida.

Onun amacı, bir milyoner olmak.

A meta dele é se tornar um milionário.

Bir köpeğin yaşam amacı nedir?

Qual é o significado da expressão "uma vida de cão"?

Peki, Türk Tarih Kurumunun amacı ne?

Então, qual é o objetivo da Sociedade Histórica Turca?

Hayatında bir amacı var, para kazanmak.

Ele só tem um objetivo na vida: ganhar dinheiro.

- Hayatın anlamı nedir?
- Yaşamın amacı nedir?

Qual é o significado da vida?

Onun hayattaki tek amacı zengin olmaktı.

O único propósito dela na vida era ficar rica.

Onun hayattaki temel amacı zengin olmak.

O seu maior objetivo na vida era ficar rico.

- Ziyaretinizin amacı nedir?
- Ziyaret amacınız nedir?

Qual é o motivo de sua visita?

Kızılhaç kar amacı olmayan bir örgüttür.

A Cruz Vermelha é uma organização sem fins lucrativos.

- Fadıl'ın amacı oydu.
- O, Fadıl'ın amacıydı.

Esse era o objetivo de Fadil.

Uzman dedirten amacı sadece prim yapmak olan

O objetivo do especialista é fazer apenas prêmios.

Onun yaşam amacı zengin bir adamla evlenmektir.

Seu objetivo de vida é casar-se com um homem rico.

Uykunun önemine rağmen, onun amacı bir sırdır.

Apesar da importância do sono, seu propósito é um mistério.

Bence bu videonun amacı sosyal deney falan olmalı

Eu acho que o objetivo deste vídeo deve ser um experimento social ou algo assim

Ancak Merkatör projeksiyonunun asıl amacı navigasyon görevi görmektir; Okyanusda

Mas o propósito real da projeção de Mercator era a navegação -- ela preserva a direção

Yahu iyi de bu oyunun amacı görevler yapmak mafyaya yardım ediyorsun

bem, o objetivo deste jogo é ajudar a máfia a fazer missões

Fakat sloganı bu olmasına rağmen Google'ın asıl amacı insanlığa hizmet değil tamamen paraya hizmet.

Mas, apesar desse lema, o principal objetivo do Google não é servir à humanidade, mas puramente dinheiro.