Translation of "Veya" in Polish

0.020 sec.

Examples of using "Veya" in a sentence and their polish translations:

Veya cesetlerimizle.

lub uszczerbkiem na zdrowiu.

AVM veya pazar alışverişleri...

zakupy w centrum handlowym czy zakupy w warzywniaku.

Sekiz veya dokuz yaşındaydım,

Miałem wtedy osiem lub dziewięć lat.

veya mevcut evleri onarıyoruz.

albo remontujemy stare,

veya ABD'deki korsan müziğin

i pirackie płyty kompaktowe w USA

çünk mikrodalgalar veya radar

bo mikrofale oraz fale radarowe

veya tıbbi masraflar için

czystą wodę

veya aç olmanın acısından kaçınmak.

albo unikamy bólu brzucha z głodu.

Endüjen veya "ilkel" insanlarla kısıtlıydı.

dotyczy tylko autochtonów czyli ludów pierwotnych.

Arkadaşlık eksikliği veya kaybında oluşur.

braku lub utraty towarzystwa.

veya şimdi yaptığınız şey değildir.

ani coś, co robisz.

veya doğal doğum yapmış insanlar.

czy ludzi wykonujących pracę fizyczną.

Artık beslenme veya avlanma yoktu.

Już nie jadła i nie polowała.

Dışarı çık veya içeri gel.

Wyjdź albo wejdź.

Mesela sevgilinizden ayrıldığınızda veya sevdiğinizi kaybettiğinizde.

w wyniku rozstania lub śmierci bliskiej osoby.

veya kısa mesafeleri keşfedecek mühendisliğe sahipler.

Lub pracować nad techniką o mniejszym zasięgu?

Sadece iki veya üç kadeh içtim.

Wypiłem tylko ze dwa-trzy drinki.

Muhtemelen polen veya toza alerjin var.

Prawdopodobnie jesteś uczulony na pyłek kwiatowy albo kurz.

Sana veya başka birine ihtiyacım yok.

Nie potrzebuję ciebie ani nikogo innego.

Bu bir aygır veya kısrak mı?

Czy to ogier czy klacz?

Susam tohumu veya biraz baharat ekleyebilirsiniz.

Można dodać oleju sezamowego i przypraw.

Tom'larda hiç gazete veya kitap görmedim.

Nigdy nie widziałem u Toma ani gazet, ani książek.

Adı ''takotsubo kardiyomiyopati'' veya ''kırık kalp sendromu,''

którą nazywa się "zespół takotsubo" lub "zespół złamanego serca".

Ama rahatsız edilir veya kışkırtılırlarsa kendilerini savunurlar.

ale zaniepokojone lub sprowokowane z pewnością będą się bronić.

İnsanlar veya şempanzeler gibi öldürme içgüdüleri yok.

Nie potrafią powiedzieć sobie stop tak jak ludzie i szympansy.

Pek çok şirket füze veya uçak üretemez

Niewiele firm potrafi budować pociski lub samoloty,

Sahte kimlikler altında veya kimlikler olmadan yaşayamayız.

i nie potrafimy żyć z fałszywą tożsamością lub bez tożsamości.

Bunlar börtü böceğin veya yılanların seveceği yerler.

Skradające się potwory czy węże bardzo lubią takie miejsca.

Kas eksiklikleri güçlerini veya çevikliklerini kötü etkilemedi.

Brak mięśni nie pozbawił ich siły ani zwinności.

veya kiminle yaşlanacağına karar vermek gibi önemli

czy o coś ważniejszego, jak wybór partnera życiowego,

Kai-Fu Lee: Veya başka bir dilde

A w innym języku?

...polenlerini saçacak kuş veya arı yoktur geceleri.

ale brakuje ptaków lub pszczół do zapylania.

Buz yarığı veya buzda bir çatlak olabilir.

prowadzi przez szczeliny lodowcowe albo pęknięcia.

Saat 7 veya 8 gibi geri geleceğim.

- Wracam o siódmej-ósmej.
- Wrócę około siódmej lub ósmej.

Gerçeğin hoş olması, işine gelmesi veya gelmemesinden bağımsız.

nawet jeśli nie jest to piękne, wygodne czy przyjemne.

Orta veya şiddetli koroner hastalığı olan 48 hastaya

48 pacjentów z przewlekłą lub ostrą chorobą wieńcową

veya insanların korkunç zorbalığından kaçmak istemeleri olarak yorumluyor.

lub próba ucieczki przed ludzkim barbarzyństwem.

Orangutanlar çoğu zaman palayla öldürülüyor veya benzinle yakılıyor.

Orangutany giną zwykle od maczety lub są żywcem podpalane.

Bireyleri veya tüm etnik grupları izlemek için kullanılabilecek

daje potężny system inwigilacji,

veya bir iki milyon dolarlık arabalar yapmak yerine

albo produkować samochody za milion czy dwa miliony dolarów.

Ve onu koyun derisi veya kağıdın içine sardılar,

owijali sznurkiem, baranią skórą albo papierem

Ve en son ne zaman giyindim veya kullandım?"

Kiedy ostatni raz to nosiłam lub używałam?

Görsel bir klişe ne zaman iyi veya kötü?

Kiedy takie banały są dobre?

veya tüm evrene ''Biz buradayız'' diye bağırmak gibi.

Albo zwyczajnie zasygnalizowaliby swoją obecność w kosmosie?

Kuzey veya güneyindeyse... ...mevsimler değiştikçe bu denge bozulur.

Ale na północy lub południu tę równowagę zaburzają pory roku.

Asya veya Afrika'da olun, tuz saklama şekliniz benzer

przechowywanie soli będzie podobne w Azji i w Afryce;

Cerrahi yöntemle alınamaz veya tedavi edilemez hale gelmesidir.

po czym staje się niewyleczalna.

O bir kedi mi veya bir köpek mi?

To kot czy pies?

Bir veya iki hafta boyunca şehir dışında olacağım.

Będę poza miastem przez tydzień lub dwa.

- Et veya balık?
- Et mi yoksa balık mı?

Mięso czy ryba?

Hiç erkek kardeşin veya kız kardeşin var mı?

- Czy masz rodzeństwo?
- Masz rodzeństwo?

veya gayet iyi bir sonucu kabullenmeye razı olmayı değil.

lub chęci wyboru dobrego rozwiązania.

Chomolungma veya "Everest Dağı" bizim için ne ifade ediyor?

Co znaczy dla nas Czomolungma, inaczej Mount Everest?

Zurih'de mağazaları istedikleri saatte açma veya kapatma özgürlükleri var.

w Zurychu, mają swobodę otwierać i zamykać kiedy chcą.

Çoğu modern harita yapımcısı, boyutu veya şekli tamamen çarpıtan

Większość nowoczesnych kartografów postawiło na różne odwzorowania, które nie są na bazie prostokąta

Deniz yoluyla mı veya hava yoluyla mı seyahat edersiniz?

Czy podróżujesz statkiem czy samolotem?

Ondan hoşlandığımı veya onu sevdiğimi ona söylemem gerekir mi?

Powinnam mu powiedzieć, że go lubię czy że go kocham?

Annenle mi veya babanla mı şarap içmeyi tercih edersin?

Wolałbyś pić wino z mamą czy z tatą?

Şekerleme veya kafein yok bu arada, yani katılımcıların hâli perişan.

Drzemka ani kawa nie wchodziły w grę, więc było naprawdę ciężko.

Ancak bu balığı eğer balık çubukları veya surimi yedinizse tatmışsınızdır.

ale być może próbowaliście go, jeżeli lubicie paluszki rybne czy surimi.

Anneleri olmadan hayatta kalacak yetenek veya güce henüz sahip değiller.

ale nadal brakuje im umiejętności i sił, by przetrwać bez matki.

Genellikle bize su vermezlerdi veya günde sadece bir fincan verirlerdi.

Nie dawali nam wody albo dawali kubek dziennie.

Tom ve Mary haftada iki veya üç kez biftek yiyorlar.

Tom i Mary jedzą stek dwa trzy razy w tygodniu.

Bir veya iki ay sonra, bu tür küçük ayrıntıları hatırlamayacaksınız.

Po miesiącu czy dwóch już nie będziecie pamiętali takich drobnych szczegółów.

Mesela cadı bir doktor veya tabu bir meyve yemenin sonucu olarak.

na przykład przez szamana lub w wyniku spożycia zakazanego owocu.

İlerleme bizi yükselten gizemli bir güç veya bir tartışma platformu değil.

Postęp nie jest magiczną siłą ani dialektyką, która nas unosi.

Aileleri ile vakit geçirmek için vakitleri var veya hobilerinden zevk alıyorlar.

Mają czas, żeby spędzać go z rodzinami albo uprawiać swoje hobby.

Bu sayıya bir hastalığın 'temel üreme sayısı' veya "R-sıfır" denir.

Liczba ta nazywana jest „Podstawowa ilość reprodukcji” lub „R 0 , R-zero”.

O bir kuzgun, karga veya bir saksağan değil. O bir ekinkargası.

To nie jest kruk, wrona ani sroka. To jest gawron.

"Az ama öz" veya Dieter Rams'ın söylediği gibi "Az daha iyi.".

"Mniej znaczy więcej" albo, według Dietera Ramsa, "Mniej znaczy lepiej".

Myers-Briggs gibi bir kişilik değerlendirme testi veya daha önemli olan

musiał wypełnić test osobowości na wzór testu Myers-Briggs,

Başkaları için kitaplar veya konuşmalar yazan bir yazar için isim nedir?

Jak się nazywa autor piszący książki lub przemówienia za inne osoby?

Mizah, eğlenmeye yol açan, komik, gülünç veya aykırı bir nitelik olarak tanımlanır.

To komiczność, absurdalność lub niestosowność wywołująca uciechę.

Yaralanma veya rahatsızlığı önlemek için, vajinanın ilişkiden önce yağlanmış olduğundan emin olun.

Żeby uniknąć zranienia lub dyskomfortu, upewnij się że wagina jest nawilżona przed stosunkiem.

Bir doğal afet veya salgın hastalık bütün popülasyonu büyük bir hızla ortadan kaldırabilir.

Jakakolwiek katastrofa naturalna czy epidemia może zniszczyć cały gatunek.

Kadırgalar ayrıca baharat, ipek veya değerli taşlar gibi yüksek değerli kargoları taşımada da kullanılırdı.

Transportowano nimi także szczególnie cenne towary, takie jak przyprawy, jedwab i kruszce szlachetne.

O, Slav mitolojisinde Yunan veya Roma mitolojilerindeki gibi böyle tutarlı bir düzen olmadığını söyledi.

On powiedział, że mitologia słowiańska nie była takim spójnym systemem jak mitologia grecka czy rzymska.

Bu aptalca bir soru olabilir ama hangisi daha güçlüdür-Bir kaplan mı veya bir aslan mı?

To może być głupie pytanie, ale co jest silniejsze - tygrys czy lew?

Herkesin yarattığı, her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserlerinden mütevellit manevi ve maddi menfaatlerin korunmasına hakkı vardır.

Każdy człowiek ma prawo do ochrony moralnych i materialnych korzyści wynikających z jakiejkolwiek jego działalności naukowej, literackiej lub artystycznej.

- Bana bir ya da iki gün verin.
- Bana bir veya iki gün verin.
- Bana bir iki gün vakit ver.
- Bana bir iki gün ver.
- Bana bir iki gün verin.

Daj mi dzień lub dwa.