Translation of "Okumayı" in Polish

0.007 sec.

Examples of using "Okumayı" in a sentence and their polish translations:

Okumayı severim.

Lubię czytać.

- Kitap okumayı seviyorum.
- Ben kitap okumayı severim.
- Ben kitapları okumayı severim.

Lubię czytać książki.

çocuklara okumayı öğretmek?

uczenie dzieci czytać?

Okumayı yazmayı öğren.

Uczymy się czytać i pisać.

Kitabı okumayı bitirdim.

Skończyłem czytać tą książkę.

O okumayı sever.

Ona lubi czytać.

Tom okumayı sever.

Tom lubi czytać.

Okumayı tercih ederim.

Wolę czytać.

- O kitap okumayı seviyor.
- O, kitap okumayı sever.

On lubi czytać książki.

O, gazete okumayı sever.

On lubi czytać gazety.

O kitabı okumayı bitirdim.

Skończyłem czytać tamtą książkę.

- Okumaktan vazgeç.
- Okumayı bırakın.

Przestać czytać.

Okumayı yazmaya tercih ederim.

Wolę czytać niż pisać.

Ben okumayı çok severim.

Lubię czytać.

Ben tarih okumayı seviyorum.

Lubię studiować historię.

Tom zaten okumayı biliyor.

Tom już potrafi czytać.

O, kitap okumayı sürdürdü.

Nadal czytał książkę.

Tatoeba'yı okumayı sever misin?

Czy lubisz czytać Tatoebę?

Tom kitapları okumayı seviyor.

Tom lubi czytać książki.

Tom akşamları okumayı sever.

Tom lubi czytać wieczorami.

- O, senin okumayı öğrenmeni istiyor.
- O, sizin okumayı öğrenmenizi istiyor.

Ona chce żeby ty nauczył się czytać.

- Sadece bu kitabı okumayı bitirdim.
- Az önce bu kitabı okumayı bitirdim.

Właśnie skończyłam czytanie tej książki.

Yakında bu romanı okumayı bitireceğim.

Za niedługo skończę czytać tę powieść.

Bu kitabı okumayı önceden bitirdim.

Już skończyłem czytać tę książkę.

Kitabı okumayı bitirince yerine koy.

Jak skończysz czytać książkę, odłóż ją na miejsce.

O romanı okumayı bitirdin mi?

Skończyłeś czytać tę powieść?

Tom Fransız edebiyatı okumayı sever.

Tom lubi czytać literaturę francuską.

Tom Fransızca kitaplar okumayı sever.

Tom lubi czytać książki po francusku.

Tom İngiliz edebiyatı okumayı sever.

Tom lubi czytać literaturę angielską.

O meydan okumayı kabul ediyorum.

Przyjmuję to wyzwanie.

- Okumayı severim.
- Okumaktan zevk alırım.

Lubię czytać.

Çocukluğumda peri masallarını okumayı severdim.

Kiedy byłam mała, lubiłam czytać baśnie.

Tom o kitabı okumayı zor buldu.

Tom doszedł do wniosku, że ta książka jest trudna do przeczytania.

Sadece okumayı ya da konuştuğumuz dili değil

nie tylko czytania lub języka,

O kitabı okumayı bitirdiğinde onu bana geri ver.

Jak skończyć czytać tę książkę, to oddaj mi ją z powrotem.

Blogunu güncellemeyi neden bıraktın? Okumayı hep dört gözle beklemiştim.

Dlaczego przestałeś prowadzić blog? Zawsze czytałem go z przyjemnością.

- Ben okumaya devam ettim.
- Okumaya devam ettim.
- Okumayı sürdürdüm.

Czytałem dalej.

Roman okumayı mı yoksa film izlemeyi mi tercih edersin?

Wolisz czytać książkę czy oglądać film?