Translation of "Güçlük" in Polish

Uyumakta güçlük çekiyorum.

Miewam problemy ze snem.

Onun ofisini bulmakta güçlük çekmedim.

Nie miałam problemu ze znalezieniem jego biura.

Tom dikkatini vermede güçlük çekiyordu.

Tom ma trudności w skupianiu uwagi.

Doyuracak üç büyük boğaz olduğundan anne, aileye yemek bulmakta güçlük çekecektir.

Te trzy wielkie apetyty niełatwo będzie jej zaspokoić.