Translation of "çocukları" in Polish

0.012 sec.

Examples of using "çocukları" in a sentence and their polish translations:

Çocukları yatırıyor.

Kładzie dzieci do łóżka.

Çocukları getir.

Przyprowadź dzieci.

Çocukları düşünün.

Pomyśl o dzieciach!

- Birçok çocukları oldu.
- Birçok çocukları vardı.

Mięli kilkoro dzieci.

Onun çocukları büyüdü.

Jego dzieci dorosły.

O, çocukları sever.

Ona kocha dzieci.

O, çocukları yatırır.

Ona kładzie chłopców do łóżek.

Çocukları okula götür.

Zabierz dzieci do szkoły.

Onun çocukları var.

Ona ma dzieci.

Biz çocukları severiz.

Lubimy dzieci.

Ben çocukları severim.

Lubię dzieci.

O, çocukları seviyor.

Ona kocha dzieci.

Tom'un çocukları yok.

Tom nie ma dzieci.

Ninni çocukları uyutur.

Kołysanka działa na dzieci usypiająco.

Tom çocukları özleyecek.

Tom będzie tęsknił za dziećmi.

Onlar fakir ailelerin çocukları.

To dzieci z biednych rodzin.

O, çocukları yatağa koyar.

Ona kładzie dzieci do łóżek.

Biz çocukları sessiz tuttuk.

Kazaliśmy dzieciom być cicho.

Tom'un hiç çocukları yoktu.

Tom nigdy nie miał dzieci.

Anne dövüşen çocukları ayırdı.

Matka rozdzieliła walczące dzieci.

Çocukları nasıl seveceğini sana öğretebilirim.

Mogę cię nauczyć jak kochać dzieci.

O, onu çocukları için yaptı.

Zrobiła to dla swoich dzieci.

Kız kardeşim çocukları çok seviyor.

Moja siostra bardzo lubi dzieci.

Çocukları yalnız bırakmak, tamamen düşüncesizlikti.

Pozostawienie dzieci samych było czystą bezmyślnością.

Mağara erkek çocukları tarafından mı bulundu?

Jaskinia została znaleziona przez chłopców?

Çoğu erkek çocukları video oyunlarını severler.

Chłopcy przeważnie lubią gry komputerowe.

Tom çocukları ile yeterince vakit geçirmiyor.

- Tom nie spędza wystarczającej ilości czasu ze swoimi dziećmi.
- Tom nie spędza wystarczająco dużo czasu ze swoimi dziećmi.

Tom'un çocukları Fransızcayı mükemmel şekilde konuşuyor.

Dzieci Toma doskonale mówią po francusku.

Tom ve Mary çocukları hakkında konuşuyordu.

Tom i Mary rozmawiali o swoich dzieciach.

Tom ve Mary'nin hiç çocukları yok.

Tomasz i Maria nie mają dzieci.

Fil çocukları için çok şefkatli bir anne.

Słonica jest bardzo troskliwą matką dla swoich dzieci.

çocukları ziyaret eden, gönüllü olan bağış yapan insanlar

którzy odwiedzają te dzieci, są wolontariuszami i darczyńcami,

Oynayan diğer çocukları seyreder ama asla kendisi katılmaz.

Przygląda się, jak się bawią inne dzieci, ale nigdy się nie przyłącza.

Tom'un, çocukları ile birlikte evde olması gerektiğini düşünüyorum.

Uważam, że Tom powinien być z dziećmi w domu.

Eğitim kadınlar ve çocukları için daha sağlıklı bir hayat,

Edukacja oznacza lepsze zdrowie kobiet i ich dzieci,

Ve bütün çocukları hayatlarında ilk defa diş hekimine götürdüm.

wzięłam dzieci do dentysty, pierwszy raz w ich życiu.

Aynı annenin farklı babadan olan çocukları, birbirlerinin üvey kardeşleridirler.

Dzieci tej samej matki, lecz innego ojca, nazywa się braćmi lub siostrami przyrodnimi.

Felicja'nın çocukları, babaları Łazarz'ın Justin Bieber'dan daha yakışıklı olduğunu düşünüyorlar.

Dzieci Felicji uważają, że ich ojciec Łazarz jest przystojniejszy niż Justin Bieber.

Łazarz'nın çocukları, anneleri Felicja'nın dünyadaki en güzel bayan olduğunu düşünüyorlar.

Dzieci Łazarza sądzą, że ich matka Felicja jest najpiękniejszą kobietą na świecie.

Karısı ve çocukları onun sigarayı bırakmasını istedikleri için o sigarayı bıraktı.

Rzucił palenie, bo żona i dzieci prosiły go o to.

O çok iyi bir öğretmen, bu yüzden onun çocukları onu gerçekten dinler.

On jest bardzo dobrym nauczycielem, więc jego dzieci rzeczywiście go słuchają.

Tom ve Mary'nin birlikte konuşmak için çok zamanı yok. Onların çocukları, her zaman onların ilgisini istiyorlar.

Tom i Mary nie mają czasu ze sobą rozmawiać. Ich dzieci ciągle wymagają ich uwagi.