Translation of "Iklim" in Korean

0.007 sec.

Examples of using "Iklim" in a sentence and their korean translations:

İklim değişikliğinden bahsetmiyorum.

그리고 저는 기후 변화 이야기를 하는 것이 아닙니다.

İklim değişikliğinden kaynaklanan

기후변화가 제시한 국제적 문제점에 대한

İklim değişikliği gerçekleşiyor,

기후변화는 일어나고 있습니다.

Sorun, iklim değişikliği değil.

기후 변화는 단순한 문제가 아니라

Ben bir iklim bilimciyim,

저는 기후 과학자입니다.

İklim değişikliği hepimizi öldürmezse

기후 변화가 인류를 멸종시키거나

Bir iklim devriminden bahsediyoruz.

기후 혁명을 논의하고 있습니다.

Panik haldeki iklim aktivistleri

깨어있는 기후변화 활동가들은

İklim eyleminin yeni psikolojisi

기후변화 대응의 새로운 심리학은

İşte, iklim hakkındaki gerçekler.

기후에 대해 몇 가지 사실을 알려드리겠습니다.

İklim aktivisti olacağımı hiç düşünmemiştim.

제가 기후활동가가 되려고 작정했던 것은 아니었습니다.

Bizzat Birleşmiş Milletler İklim Konferansı'na,

저는 직접 UN 기후 변화 협의회,

İklim felaketinden otoriteryen rejime kadar

기후 재해부터 시작해서 권위주의,

Birlikte iklim değişikliğine karşı savaşmalı,

함께 기후변화와 싸워야 합니다.

Doğayla, doğanın değişimiyle, iklim değişikliğiyle

자연은 어떤가요, 자연의 끊임 없는 변화, 기후 변화 같이요.

iklim değişikliği için derin dekarbonizasyon

예를 들어, 기후변화에 대한 심층 저탄소화 계획이나

iklim değişikliğiyle değişmiş bir dünya

기후 변화로 변한 세계냐

İklim değişikliğine çare bulabilir miyiz?

우리가 기후 변화를 막을 수 있을까요

iklim değişikliği ve toprak bozunumu.

기후 변화와 토양 분해 말입니다.

Bu, iklim nezihleştirme rantına neden olacak

이것은 기후변화에 따른 거주지 차별을 일으키게 될 것이며

Insanlar iklim değişikliği yüzünden göç ediyor

많은 사람들이 기후 변화로 인해 이주하고 있고,

İklim, küresel bir kriz noktasına ulaştı.

기후는 전 지구적 위기 상황에 다다랐습니다.

Onlara iklim değişikliğinin önemini anlatmak istiyorum."

왜 기후변화 문제가 중요한지를 그 사람들한테 얘기하고 싶은데 말이죠."

Ve dünyayı iklim aktivistleri ile donatalım.

기후활동가가 전 세계에 넘쳐나게끔요.

Ancak uzun süreli iklim dengesi tuhaf,

하지만 장기적 관점에서 기후는 안정적이지 않습니다.

Bir iklim aktivisti her denemeyi okuyan

기후 활동가는 모든 논문을 읽는 사람을 뜻하지 않습니다.

Deniz seviyesinin yükselmesi beklentisiyle gerçekleşen iklim nezihleştirmesi

기후변화에 따른 거주지 차별화는 해수면 상승에 대한 우려로

Sayıları giderek artan iklim mültecileri de görüyorum.

기후 난민의 숫자 역시 증가하고 있습니다.

İklim değişikliğine karşı küresel savaşa önderlik etmeleri.

기후 변화에 대한 세계적 싸움을 이끌어야 합니다.

Ve iklim değişikliğini düzenlemede yardım ettiği düşünülüyor.

적당하게 기후가 바뀌게 된 것이죠.

Sonsuzluk için iyi huylu kalan bir iklim.

기후는 매우 오랜 기간 온화해야만 합니다.

İnsanlar iklim değişikliğinin hızla ilerlediği haberlerini duyduklarında

사람들이 기후에 대한 뉴스에 대해 직접적으로 듣게 되면

iklim değişimiyle mücadele etmek, Atlantik'i geçmeye hazır.

기후변화와 싸우기 위한 임무를 띠고 대서양을 건너기 위한 준비가 되어 있습니다

Ve şimdi bir iklim aktivisti olarak huzurlarınızda bulunuyor,

이제는 기후활동가로 이 자리에 서서

İklim değişikliğine karşı ayakta durabilmek için birlikte çalışmalıyız.

기후변화에 맞서려면 힘을 합쳐야 합니다.

Hatta iklim biliminin kendisinden şüphe etmek bile isteyebilirim.

심지어 기후 과학 그 자체를 부정하고 싶어할 수도 있습니다.

Neyse ki, toprak bozunması ve iklim değişikliği olan

다행히도 저는 해결책이 있다고 말할 수 있습니다.

Dünya'daki iklim şartları gittikçe daha düzensiz bir hâl aldıkça

‎전 세계적으로 기후 조건이 ‎갈수록 불안정해짐에 따라

İklim bozukluğu ile baş etmenin önündeki en büyük engel

보시다시피 기후파괴를 막는데에 가장 큰 장애물은

iklim değişikliği gibi bir şey neden önemli bir sorun,

기후변화 같은 이슈들, 매우 큰 문제입니다.

Şimdi iklim göçü için plan yapmaya başlarsak ne anlama gelir?

기후변화로 인한 이주에 어떻게 대비해야 할까요?