Translation of "Boylu" in Japanese

0.017 sec.

Examples of using "Boylu" in a sentence and their japanese translations:

Mary uzun boylu.

メアリーは背が高い。

Uzun boylu musun?

君って背が高いの?

Babam uzun boylu.

父は背が高いです。

Baban uzun boylu.

あなたのお父さんは背が高い。

O uzun boylu değil.

彼女は背が高くありません。

Çok uzun boylu oldun.

ずいぶん背が高くなったね。

Onlar uzun boylu mu?

その人たちは、背が高いの?

Baban oldukça uzun boylu.

あなたのお父さんはとても背が高いですね。

- O en uzun boylu çocuktur.
- O en uzun boylu oğlandır.

彼は一番背が高い少年です。

Meg Ken kadar uzun boylu.

メグは、ケンと同じぐらい背が高い。

Uzun boylu adam evden çıktı.

背の高い男が家から出てきた。

Ken Bill kadar uzun boylu.

健はビルと同じくらいの背丈です。

Bill, Jack kadar uzun boylu.

ビルは、ジャックと同じくらいの身長です。

O uzun boylu bir adamdı.

- 彼は長身の人であった。
- 背の高い男性でした。

O senin kadar uzun boylu.

彼女は君と同じ背の高さだ。

Tom zayıf ve uzun boylu.

トムは痩せていて背が高いです。

Uzun boylu adam ne oynuyor?

あの背の高い人は何を弾いているの?

O uzun boylu ve zayıf.

彼は背が高く、ほっそりしている。

O, onun kadar uzun boylu.

- 彼は彼女と同じ身長だ。
- 彼は彼女と同じくらいの背の高さだ。

Oğlum benden daha uzun boylu.

息子は私よりも背が高い。

O benim kadar uzun boylu.

彼女は私と同じくらい背が高い。

Keşke daha uzun boylu olsam.

もっと背が高ければいいのになあ。

O onun kadar uzun boylu.

彼は彼女と同じ身長だ。

Ne uzun boylu bir genç!

彼はなんて背の高い男の子なのだろう。

Tom'un kısa boylu olduğunu biliyorum.

トムは背が低いって知ってる。

- Kendisi gördüğüm en uzun boylu insan.
- Kendisi gördüğüm en uzun boylu adam.

彼は私が今まで会ったうちで、一番背が高い人です。

Seni uzun boylu bir çocukla gördüm.

君が背の高い男の子といるのを見たよ。

Sınıfta uzun boylu bir adam var.

教室に背の高い男の人が一人います。

Billy yaşına göre çok uzun boylu.

ビリーは彼の年にしてはとても背が高い。

Peter çok uzun boylu. Babasına çekmiş.

ピーターは非常に背が高い。お父さんに似ているのだ。

Nancy sınıfında en uzun boylu kız.

ナンシーはクラスで一番背が高い女の子だ。

Tony, çok uzun boylu bir çocuk.

トニーは大変背の高い少年です。

İki uzun boylu önce dışarı gitti.

そのふたりのうち、背の高いほうが先に出ていった。

Uzun boylu olmamak bir dezavantaj değil.

背が高くないことは不利ではない。

Ben onun kadar uzun boylu değilim.

私は彼ほど身長がない。

Tom uzun boylu ve yakışıklı idi.

トムは長身のイケメンだった。

Kardeşim Jiro kadar uzun boylu değil.

- 私の弟は、二郎さんほど背が高くありません。
- 兄は次郎ほど背が高くはない。

Uzun boylu bir çocuk kapıda duruyor.

背の高い少年が門の所に立っている。

O, onun kadar uzun boylu değildir.

彼女は彼ほど背が高くない。

Bill senin kadar uzun boylu değil.

ビルは君ほど背が高くない。

Oğlum şimdi benim kadar uzun boylu.

息子はもう私と同じ身長だ。

O uzun boylu adam Bay Smith'dir.

あの背の高い人はスミスさんです。

Tom, Mary kadar uzun boylu değil.

トムはメアリーほど背は高くないよ。

O, Sherwood Ormanını boylu boyunca kesti.

彼はシャーウッドの森を突っ切って通り抜けて行った。

O uzun boylu, ünlü ve zengindir.

彼は背が高くて、有名で、お金持ちだ。

Jim yaklaşık Bill kadar uzun boylu.

ジムはビルとほとんど身長が同じです。

Basketbol takımımız uzun boylu erkekleri alıyor.

うちのバスケット部は背の高い男子を募集している。

O o kadar uzun boylu değil.

彼はそれほど背が高くない。

Tom o kadar uzun boylu değil.

トムはあまり背が高くない。

Ağabeyim gerçekten uzun boylu, yaklaşık 1.80m.

兄は本当に背が高く、180センチほどあります。

Kapı uzun boylu bir adam tarafından açıldı.

ドアは私と同じくらいの背の高い男性によって開けられた。

Orada duran uzun boylu güzel kıza bak.

あそこに立っている背の高くて可愛い女の子を見てごらん。

O uzun boylu ve yapılı bir adam.

彼は背が高く骨組みのがっちりした人だ。

Taro iki erkekten daha uzun boylu olanıdır.

太郎は2人の男の子のうち、背の高い方だ。

Şu uzun boylu kızları oldukça iyi tanırım.

- 私はあの背の高い少女たちをよく知っている。
- あの背が高い女の子たちなら、よく知ってるよ。

- O uzun mu?
- O uzun boylu mu?

彼は背が高いですか。

Jim arkadaşlarının herhangi birinden daha uzun boylu.

ジムは友達の誰よりも背がたかい。

Şu uzun boylu genç boğulan çocuğu kurtardı.

あの背の高い少年が溺れかかっている子どもを救った。

Sen hepimizin içinde en uzun boylu olansın.

あなたは私たちみんなの中で一番背が高い。

Onu kolayca tanıyabilirsin çünkü çok uzun boylu.

彼は背が高いからすぐに見分けられるでしょう。

- Ben Ken adlı uzun boylu bir adamla tanıştım.
- Ben Ken adında uzun boylu bir adamla tanıştım.

- ケンという名の背の高い人に会いました。
- ケンという名前の背が高い人に会いました。

Onu uzun boylu bir adam olarak hayal ettim.

私はかれを背の高い人だと思っていた。

Uzun boylu bir ağaç evini bizim bakışımızdan sakladı.

高い木に隠れて彼の家は我々の目から見えなかった。

Tiyatroda çok uzun boylu bir adamın arkasında oturdum.

私は劇場でとても背の高い人の後ろに座った。

Babam uzun boylu ve yakışıklı olmaktan gurur duyuyor.

父は背が高くてハンサムなのを自慢している。

Benim çok fazla uzun boylu olduğumu düşünüyor musunuz?

私は背が高すぎると思いますか。

- Tom babası kadar uzundur.
- Tom babası kadar uzun boylu.

- トムはお父さんと同じぐらいの背の高さだ。
- トムの身長は父親と同じくらいだ。

O öylesine uzun boylu bir adamdır ki tavana erişebilir.

彼はとても背が高いので天井に届くことができます。

Uzun boylu çam ağaçları gölün etrafında bir halka yapmaktadır.

高い松の木が湖の周囲を取り囲んでいる。

John çok uzun boylu. O, yaklaşık yedi fit duruyor.

ジョンはとても背が高く、7フィートもある。

- Tom, Mary'den daha kısadır.
- Tom Mary'den daha kısa boylu.

トムはメアリーより背が低い。

O on iki yaşında. O yaşına göre uzun boylu.

彼は12歳です。彼は年のわりには背が高いのです。

- Bütün Kanadalılar uzun boylu değil.
- Kanadalıların hepsi uzun değil.

カナダ人はみんな背が高いわけではない。

O uzun, yumuşak kahverengi saçlı, uzun boylu, zayıf bir kızdı.

彼女は背の高いほっそりした少女で、長いやわらかな茶色の髪をしていました。

O, uzun kol ve bacaklarıyla, çok uzun boylu ve inceydi.

彼は手足が長く、背が高くてやせていた。

- Sınıftaki en uzun kişi benim.
- Sınıfta en uzun boylu olan kişiyim.

私はクラスの中で一番背が高い。

Yeşil giyinmiş, o uzun boylu sarışın kızın kim olduğunu biliyor musun?

あのグリーンの服を着た金髪の背の高い女の子は誰だか知っているかい。

- Ken uzun boylu, ama ben değilim.
- Ken uzun boyludur ama ben değilim.

健は背が高いが、私は高くない。

O, uzun boylu bir adamı durdurdu ve ona müzik mağazasına giden yolu sordu.

彼は背の高い人を呼びとめてレコード店への道を尋ねました。

Lütfen bana ne kadar uzun boylu olduğunu ve ne ağırlıkta olduğunu söyler misin?

身長と体重を教えていただけますか?

- Tom Mary'den çok daha uzundur.
- Tom Mary'den çok daha uzun boylu.
- Tom Mary'den çok daha uzun.

トムはメアリーよりもずっと背が高い。

- Kim daha uzun boylu, Ken mi yoksa Taro mu?
- Kim daha uzun, Ken mi yoksa Taro mu?

ケンと太郎のどちらが背が高いですか。

"Uzun boylu olmak harika olmalı." "Öyle mi düşünüyorsun? Gerçekten o kadar harika değil. Kafanı tavana çarpmaya devam edersin."

「背高いの羨ましい」「そう? でも背高くてもいいことなんて何もないよ。天井に頭ぶつけたりするし」