Translation of "Açar" in Japanese

0.017 sec.

Examples of using "Açar" in a sentence and their japanese translations:

Çiçekler açar.

花は咲く。

Çantayı açar mısın?

鞄を開けてくれませんか。

Farlarınızı açar mısınız?

ヘッドライトをつけてみてください。

Kapıyı açar mısın?

- ドアを開けてくれませんか。
- ドアをあけてくださいませんか。

TV'yi açar mısın?

テレビをつけてくれる?

Televizyonu açar mısın?

テレビをつけてくれますか。

Pencereyi açar mısın?

- 窓を開けて下さいませんか。
- 窓を開けていただけますか。

O pencereyi açar.

彼女は窓を開けます。

Işığı açar mısın?

明かりをつけていただけません?

Jim kapıyı açar.

ジムがドアを開けます。

Işığı açar mısınız?

電気をつけていただけませんか。

Lütfen pencereyi açar mısın?

恐れ入りますが窓を開けていただきませんか。

Umarım yakında hava açar.

やがて雨は上がるを思う。

Güller ilkbaharda çiçek açar.

バラは春に咲きます。

Lütfen kapıyı açar mısın?

ドアを開けていただけませんか。

Bahçedeki çiçekler baharda açar.

庭の花は春にさく。

Lütfen radyoyu açar mısın?

ラジオをつけてください。

Lütfen televizyonu açar mısın?

- テレビをつけてくれる?
- テレビをつけてくれますか。
- テレビをつけてもらえますか?

Dükkanlar ne zaman açar?

お店はいつ開くの?

Lütfen ışığı açar mısınız?

明かりをつけてくれませんか。

Lütfen klimayı açar mısınız?

クーラーを入れていただけますか。

Tembellik yıkıma yol açar.

怠惰は破滅の原因となる。

Mart ayında birçok çiçek açar.

- 3月になると多くの花が咲く。
- 三月にはたくさんの花が咲く。

Erik Mart ayında çiçek açar.

梅の花は3月にさく。

Affedersiniz fakat pencereyi açar mısınız?

おそれいりますが窓を開けていただけませんか。

Hava karardı. Işığı açar mısın?

暗くなってきたな。電気つけてくれないか。

Benim için yer açar mısın?

- 席を詰めてくれませんか。
- 私のために場所をかけてくれませんか。
- 席を詰めていただけませんか?

Bu çiçekler ilkbaharda çiçek açar.

これらの花は春に咲く。

Birçok bitki ilkbaharda çiçek açar.

多くの植物は春に花をつける。

Lütfen benim için yer açar mısın?

場所を空けて下さいませんか。

Tom televizyonu açar açmaz sigorta attı.

トムがテレビをつけたとたんにヒューズがとんだ。

Birçok güzel çiçekler İlkbaharda çiçek açar.

- 春にはたくさんの美しい花が咲く。
- たくさんの美しい花が春に咲く。

Tayfunlar her yıl zarara yol açar.

台風は毎年災害を引き起こしている。

Acele etmek hataların yapılmasına yol açar.

急いては事をし損ずる。

Burada hava kötü. Pencereyi açar mısın?

ここは空気が悪い。窓を開けてくれませんか。

- O kapıyı açar açmaz bir kedi dışarı kaçtı.
- Kapıyı açar açmaz bir kedi dışarı koştu.

彼女がドアを開けるやいなや猫が走り出た。

...pek çok kaktüs sadece gece çiçek açar.

‎サボテンの花の多くは ‎夜だけ咲く

Kutuyu açar açmaz bir kurbağa dışarı zıpladı.

私が箱を開けるとすぐに蛙が跳びだした。

Ve bu diğer büyük farka yol açar.

ウィルスの拡大傾向もそうですが、

Bu çiçekler diğerlerinden daha önce çiçek açar.

この花は早咲きだ。

Çok fazla alkol içmek mide hastalıklarına yol açar.

飲みすぎると胃の病気になるかもしれません。

O, kapıyı açar açmaz bir kedi dışarı kaçtı.

彼女がドアを開けるやいなや猫が走り出た。

- Mastürbasyon deliliğe neden olur.
- Mastürbasyon deliliğe yol açar.

- オナニーは狂気につながる。
- 自慰は狂気に繋がる。

Fakat bu durum da ilginç bir soruya yol açar.

ここで面白い疑問が生じます

Sonra onur konuğu onları açar ve şükranlarını ifade eder.

次には、主賓がそれらを開き、品定めをするのである。

O, kapıyı açar açmaz yanan bir şeyin kokusunu aldı.

ドアを開けたとたんに、彼は焦げ臭い匂いを嗅いだ。

O, kapıyı açar açmaz, beyaz bir köpek evden kaçtı.

彼女がドアを開けるとすぐに、白い犬が家から飛び出してきた。

Pencereyi açar mısın ve bu havasız odayı havalandırır mısın?

- 窓を開けてむしむしするこの部屋の空気を入れ替えて下さい。
- このムッとする部屋の窓を開けて、空気の入れ替えをしてくれませんか。

Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm fakat pencereyi açar mısın?

お話中失礼ですが、窓を開けて下さいませんか。

Derinize değmesi bile ani yanıklara ve su toplamalarına yol açar.

肌に付くだけでも 水ぶくれが出来る

Asya'da Japonya İngilizlerle olan anlaşmasını onurlandırıp Almanlara savaş açar ve

アジアでは日本が日英同盟に基づき ドイツに宣戦布告

Derinize değmesi bile ani yanıklara ve su toplamalarına yol açar. Ama bunlar geyik boynuzuysa sıvı ihtiyacınızı karşılayacaktır

肌に付くだけでも 水ぶくれが出来る でもファイヤー スティックスなら

- Birçok çiçek türü nisanın ortasında çıkar.
- Nisan ayı ortasında pek çok çeşit çiçek görünür.
- Nisan ortasında türlü türlü çiçek açar.

4月の中頃には、たくさんの種類の花が咲く。

- O, kapıyı açar açmaz beyaz bir köpek evin dışına fırladı.
- Beyaz bir köpek evin dışına fırladığında, o kapıyı henüz açmıştı.

彼女がドアを開けるとすぐに、白い犬が家から飛び出してきた。