Translation of "Salladı" in Italian

Başını salladı.

- Ha scosso la testa.
- Lui ha scosso la testa.
- Scosse la testa.
- Lui scosse la testa.

Köpek kuyruğunu salladı.

Il cane scodinzolava.

Tom başını salladı.

- Tom ha fatto un cenno col capo.
- Tom fece un cenno col capo.

Tom el salladı.

- Tom ha salutato.
- Tom salutò.

Melanie elini salladı.

- Melanie ha fatto un cenno con la mano.
- Melanie fece un cenno con la mano.

O, başını salladı.

- Ha scosso la testa.
- Scosse la testa.
- Lei ha scosso la testa.
- Lei scosse la testa.

Deprem aniden binaları salladı.

- Il terremoto ha scosso improvvisamente gli edifici.
- Il terremoto scosse improvvisamente gli edifici.

Patlama bütün binayı salladı.

- L'esplosione ha scosso l'intero edificio.
- L'esplosione scosse l'intero edificio.

Tom onaylayarak başını salladı.

Tom annuì con approvazione.

Tom şevkle başını salladı.

Tom annuiva con entusiasmo.

Tom hafifçe başını salladı.

Tom annuì debolmente.

Tom tereddütle başını salladı.

- Tom ha annuito con esitazione.
- Tom annuì con esitazione.

Tom sessizce başını salladı.

- Tom ha annuito in silenzio.
- Tom annuì in silenzio.

Tom anlayışla başını salladı.

- Tom annuì con comprensione.
- Tom ha annuito con comprensione.

Tom Mary'ye el salladı.

- Tom ha salutato Mary.
- Tom salutò Mary.
- Tom fece un cenno a Mary.
- Tom ha fatto un cenno a Mary.

Tom arkamdan el salladı.

Tom ha agitato la mano in segno di addio.

Büyükbaba bana doğru kafasını salladı.

Il nonno annuì verso di me.

Büyükbabam başını salladı ve gülümsedi.

Mio nonno annuì e mi sorrise.

Tom gülümsedi ve başını salladı.

Tom sorrise e annuì.

Tom sempatik şekilde başını salladı.

Tom annuì comprensivo.

Tom elini salladı ve gülümsedi.

Tom fece un cenno con la mano e sorrise.

5 büyüklüğünde bir deprem Tokyo'yu salladı.

- Un terremoto di magnitudo 5 ha colpito Tokyo.
- Un terremoto di magnitudo 5 colpì Tokyo.

Tom cesaret verecek şekilde başını salladı.

Tom annuì in modo incoraggiante.

Tom hayır demek için kafasını salladı.

- Tom ha scosso la testa per dire di no.
- Tom scosse la testa per dire di no.

Tom el salladı ve arabayla gitti.

Tom fece un cenno di saluto e se ne andò.

Tren çıkarken onlar ebeveynlerinin arkasından el salladı.

Mentre il treno se ne stava andando, si salutarono con i loro genitori.

O kız bana gülümsedi ve el salladı.

- Quella ragazza ha sorriso e mi ha salutato.
- Quella ragazza ha sorriso e mi ha salutata.
- Quella ragazza sorrise e mi salutò.

Tom'a el salladım ve o geri el salladı.

Feci un cenno a Tom e lui ricambiò il saluto.