Translation of "Kadınlar" in Italian

0.017 sec.

Examples of using "Kadınlar" in a sentence and their italian translations:

Kadınlar çalışıyor.

Le donne stanno lavorando.

Kadınlar duyarlıdır.

- Le donne sono sensibili.
- Le donne sono permalose.
- Le donne sono suscettibili.

Kadınlar güzeldir.

Le donne sono belle.

Kadınlar insanlardır.

Le donne sono persone.

- Kadınlar konuşmayı sever.
- Kadınlar konuşmayı severler.

Alle donne piace parlare.

- Kadınlar şuna bayılır.
- Kadınlar şunu sever.

Le donne lo amano.

- Kadınlar objeler değiller.
- Kadınlar obje değildir.

Le donne non sono oggetti.

- Kadınlar ondan hoşlanmadılar.
- Kadınlar onu umursamadı.

Alle donne non importava di lui.

"Kadınlar, oldukları gibi?"

"Donne, fedeli a se stesse?"

Kadınlar ve çocuklardır.

donne e bambini.

Kadınlar, sanat ürünüdür.

Le donne sono opere d'arte.

Bunlar inanılmaz kadınlar.

Sono donne incredibili.

Kadınlar çayı sever.

Alle donne piace il tè.

Bütün kadınlar aynıdır.

Tutte le donne sono uguali.

Bu kadınlar güçlü.

- Quelle donne sono forti.
- Queste donne sono forti.

Kadınlar evde çalıştı.

Le donne lavoravano a casa.

Kadınlar çalışmayı bıraktı.

- Le donne hanno smesso di lavorare.
- Le donne smisero di lavorare.

Kadınlar ne ister?

- Cosa vogliono le donne?
- Che cosa vogliono le donne?

Tüm kadınlar güzeldir.

Tutte le donne sono belle.

Kadınlar Tom'u severler.

- Tom piace alle donne.
- Le donne apprezzano Tom.

Bütün kadınlar güzeldir.

Tutte le donne sono belle.

Kadınlar beni korkutur.

Le donne mi spaventano.

Kadınlar onu seviyordu.

- Le donne lo amavano.
- Le donne la amavano.

Kadınlar beni sevmez.

- Non piaccio alle donne.
- Io non piaccio alle donne.

Kadınlar dünyayı değiştirirler.

Le donne cambiano il mondo.

Kadınlar onunla ilgilenmiyorlar.

Le donne non sono interessate a lui.

Fransız kadınlar güzeldirler.

Le donne francesi sono belle.

Kadınlar iltifattan hoşlanırlar.

Alle donne piace l'attenzione.

- Kadınlar seks objeleri değiller.
- Kadınlar cinsel obje değildir.

Le donne non sono oggetti sessuali.

- Kadınlar bıyıklı erkekleri sever.
- Kadınlar bıyıklı erkeklerden hoşlanır.

- Alle donne piacciono gli uomini con i baffi.
- Alle donne piacciono gli uomini coi baffi.

Erkekler ve kadınlar farklı.

Uomini e donne sono diversi.

Kadınlar dünyanın birincil çiftçileridir.

Le donne sono gli agricoltori principali nel mondo.

Kadınlar renkli şemsiyeleri severler.

Alle donne piacciono gli ombrelli colorati.

Bu kadınlar benim teyzelerim.

Queste donne sono le mie zie.

Kadınlar her şeyi paylaşırlar.

Le donne condividono tutto.

Bu, kadınlar arasında popüler.

- È popolare tra le donne.
- È popolare fra le donne.

Kadınlar erkeklerden daha akıllıdırlar.

Le donne sono più intelligenti degli uomini.

Kadınlar erkeklerden daha zekidirler.

Le donne sono più intelligenti degli uomini.

Kadınlar bir azınlık değildir.

Le donne non sono una minoranza.

Kadınlar Tom'dan nefret ederler.

Le donne odiano Tom.

Bu kadınlar neden sızlıyor?

- Perché queste donne stanno piagnucolando?
- Perché queste donne stanno gemendo?

- Uluslararası Kadınlar Günü kutlu olsun!
- Dünya Kadınlar Gününüz kutlu olsun!

- Felice Giornata internazionale della donna!
- Buona Giornata Internazionale della Donna!

Bazı kısımlarda kadınlar daha üstündü.

In un certo senso, erano le donne a comandare.

Ve kadınlar bunu ortadan kaldıranlardı.

ed erano state proprio loro a risolverlo.

Şu kadınlar konuşamayacak kadar şaşkındılar.

Quelle donne erano troppo sorprese per parlare.

Bazı kadınlar bacaklarını tıraş etmezler.

Alcune donne non si depilano le gambe.

Kadınlar bunda erkeklerden daha iyidir.

- In questo le donne sono meglio degli uomini.
- Le donne in questo sono migliori degli uomini.

Kadınlar Tom'dan hoşlanıyor gibi görünüyor.

- Le donne sembrano apprezzare Tom.
- Tom sembra piacere alle donne.

Kadınlar erkeklerden daha az kazanır.

Le donne guadagnano meno degli uomini.

Kadınlar da seks yapmak ister.

Anche le donne vogliono fare sesso.

Bu şarkı kadınlar için aşağılayıcı.

Questa canzone è degradante per le donne.

Kadınlar gözlemler ve erkekler düşünür.

Le donne osservano e gli uomini pensano.

Uluslararası Kadınlar Günü kutlu olsun!

- Felice Giornata internazionale della donna!
- Buona Giornata Internazionale della Donna!

İlk önce kadınlar ve çocuklar!

- Prima le donne e i bambini!
- Prima donne e bambini!

Burada güzel kadınlar var mı?

- Ci sono belle donne qui?
- Ci sono delle belle donne qui?

Bu nedenle bütün kadınlar yapar.

Così fan tutte.

Kadınlar erkeklerden farklı olarak değerlendirilir.

Le donne vengono giudicate differentemente dagli uomini.

Kadınlar bu ülkede siyaset konuşmazdı.

Una volta le donne non parlavano di politica in questo paese.

- Kadınlar anlaşılmak değil, sevilmek ister.
- Kadınlar sevilmek için yaratılmıştır, anlaşılmak için değil.

- Le donne devono essere amate, non capite.
- Le donne devono essere amate, non comprese.

Ve kendini liderliğe adamış kadınlar için.

e che si impegnano ad aderire alla leadership

Beni neden sadece kadınlar takip ediyor?

Perché ho solo follower donne?

Ben kadınlar hakkında hiçbir şey bilmiyorum.

Non so niente di donne.

Erkekler, kadınlar kadar iyi araba kullanmaz.

Gli uomini non guidano l'automobile bene come le donne.

Kadınlar fiziksel olarak erkeklerden daha güçsüzdür.

Le donne sono fisicamente più deboli degli uomini.

Kadınlar çoğunlukla erkeklerden daha uzun yaşıyorlar.

Le donne normalmente vivono più a lungo degli uomini.

Kadınlar yalanları, erkekler yalan söylemeyi sever.

Le donne amano le bugie, gli uomini amano mentire.

Kadınlar niçin böyle can sıkıcı varlıklardır.

Perché le donne sono delle creature così fastidiose?

Erkekler her zaman kadınlar hakkında konuşur.

Gli uomini parlano continuamente delle donne.

Kadınlar bize yiyecek çok şey verdi.

- Le donne ci hanno dato molto da mangiare.
- Le donne ci diedero molto da mangiare.

Bu kitap kadınlar arasında çok popüler.

- Questo libro è molto popolare tra le donne.
- Questo libro è molto popolare fra le donne.

Erkekler ev yapar, kadınlar yuva yapar.

Gli uomini creano le case, le donne creano i focolari.

Kadınlar kendilerini özel hissettiren erkekler gibidir.

Alle donne piacciono gli uomini che le fanno sentire speciali.

Dün gece kulüpte güzel kadınlar vardı.

- C'erano delle belle donne al club ieri sera.
- C'erano delle belle donne al club la scorsa notte.

- Genel olarak, kadınlar erkeklerden daha uzun yaşarlar.
- Genel olarak konuşulursa, kadınlar erkeklerden daha uzun yaşarlar.

- In generale, le donne vivono più a lungo degli uomini.
- Generalmente, le donne vivono più a lungo degli uomini.

Bu yalnızca erkeklerin kadınlar üzerindeki casusluğu değildi.

Quindi non è solo una questione di uomini che spiano le donne.

Ve kadınlar olarak bunu her gün yaşıyoruz.

ogni giorno della nostra vita di donne.

Kadınlar ve kızlar müthiş bir çözüm ihtimali.

donne e ragazze sono una forte fonte di possibilità.

Her nedense kadınlar ondan hoşlanıyor gibi görünüyor.

- Le donne sembrano apprezzarlo per qualche motivo.
- Le donne sembrano apprezzarlo per una qualche ragione.

Kadınlar genel olarak erkeklerden daha uzun yaşamaktadır.

- Le donne generalmente vivono più a lungo degli uomini.
- Le donne in generale vivono più a lungo degli uomini.

Sana kadınlar hakkında bir şey söyleyebilir miyim?

- Posso dirti qualcosa sulle donne?
- Posso dirvi qualcosa sulle donne?
- Posso dirle qualcosa sulle donne?
- Ti posso dire qualcosa sulle donne?
- Vi posso dire qualcosa sulle donne?
- Le posso dire qualcosa sulle donne?

Bazı kadınlar kadınsıdan daha çok erkeksi görünüyor.

- Alcune donne sembrano più mascoline che femminili.
- Certe donne sembrano più mascoline che femminili.

O ülkedeki kadınlar özgürlükleri için mücadele ediyorlar.

Le donne in quel paese lottano per la propria libertà.

Kadınlar bir erkeğin hayatının en güzel parçasıdır.

Le donne sono la parte più bella della vita di un uomo.

Kadınlar birlikte olduğunda onlar her zaman güler.

Quando le donne sono assieme ridono sempre.

Tüm kadınlar Tom'un gerçekten yakışıklı olduğunu düşünüyorlardı.

- Tutte le donne hanno pensato che Tom fosse davvero bello.
- Tutte le donne pensarono che Tom fosse davvero bello.
- Tutte le donne hanno pensato che Tom fosse veramente bello.
- Tutte le donne pensarono che Tom fosse veramente bello.

Kadınlar neden senden bu kadar nefret ediyor?

- Perché le donne ti odiano così tanto?
- Perché le donne vi odiano così tanto?
- Perché le donne la odiano così tanto?

Beklentisi yüksek kadınlar ve tiz, çirkin dırdırcılar oluyoruz.

a donne incontentabili, petulanti e assillanti.

Kadınlar besinin yüzde 60 ile 80'ini üretiyor.

spesso lavorando su meno di due ettari.

Şu kadınlar o kadar şaşırmışlardı ki onlar konuşamadılar.

Quelle donne erano così sorprese che non riuscivano a parlare.

Genellikle kadınlar erkeklerden on yıl daha uzun yaşıyorlar.

In genere le donne vivono dieci anni più degli uomini.

Tüm dünyada kadınlar daha önemli sorunlarla ilgilenmiyorlar mı?" dedi.

Le donne di tutto il mondo non stanno forse affrontando problemi più seri?".

Eğitim kadınlar ve çocukları için daha sağlıklı bir hayat,

L'istruzione implica una salute migliore per le donne e i propri figli,

Kadınlar genellikle erkeklerin yaşadığından 10 yıl daha uzun yaşarlar.

Le donne di solito vivono dieci anni più a lungo degli uomini.

Benim yerime ona söyleyin lütfen. ( O = Kadınlar için o )

Dillo a lei da parte mia, OK?

ABD şirketlerinin yüzde 38'i kadınlar tarafından kurulmuş olmasına rağmen

Sebbene le donne fondino il 38 per cento delle società degli Stati Uniti,