Translation of "Tarzını" in Hungarian

0.003 sec.

Examples of using "Tarzını" in a sentence and their hungarian translations:

- Tarzını seviyorum.
- Senin tarzını beğeniyorum.

- Tetszik a stílusod.
- Tetszik nekem a stílusod.

Öpme tarzını seviyorum.

Szeretem, ahogy csókolsz.

Düşünme tarzını seviyorum.

Szeretem, ahogy gondolkodsz.

Giyinme tarzını seviyorum.

Szeretem, ahogy öltözködsz.

Gülümseme tarzını seviyorum.

Tetszik, ahogy mosolyogsz.

Bana bakma tarzını seviyorum.

Szeretem, ahogy rám nézel.

Bana hissettirme tarzını seviyorum.

Szeretem azt az érzést, amit keltesz bennem.

Omlet yapma tarzını seviyorum.

Tetszik, ahogy rántottát készítesz.

Tom düşünme tarzını seviyorum.

Szeretem, ahogy Tom gondolkodik.

Benimle konuşma tarzını sevmiyorum.

- Nincs ínyemre, ahogy hozzám szólsz.
- Nem teszik, ahogy velem beszélsz.

Ben senin düşünme tarzını seviyorum.

Igenis tetszik, ahogy gondolkozol.

Senin beni güldürme tarzını seviyorum.

Szeretem, hogy megnevettetsz.

Onun benimle konuşma tarzını beğenmiyorum.

Nem tetszik, ahogy beszél velem.

Ben onun konuşma tarzını sevmiyorum.

Nem tetszik nekem a beszédmódja.

Tom'un araba sürme tarzını sevmiyorum.

Nem szeretem, ahogy Tom vezet.

Tom Mary'nin pişirme tarzını sevmiyordu.

Tomnak nem tetszett, ahogy Mary főzött.

Düşünme tarzını değiştirsen iyi olur.

Jobb, ha változtatsz a gondolkodásmódodon.

Sami, Leyla'nın yaşam tarzını kıskanıyordu.

Sami irigyelte Laylát, ahogy ő él.

Tom'un onu yapma tarzını sevmeyeceğini biliyordum.

Tudtam, hogy nem fog tetszeni neked, ahogy Tom ezt tette.

Hâlâ bana tebessüm etme tarzını seviyorum.

Még mindig szeretem, ahogy rám mosolyogsz.

Büyükannem yaşam tarzını hiçbir zaman değiştirmedi.

Nagyanyám sohasem változtatta az életmódját.

Tom'un onu yapma tarzını seviyor musun?

Tetszik, ahogy Tom ezt csinálja?

Tom, Mary'nin ona gülümseme tarzını seviyor.

Tomnak tetszik, ahogy Mary rámosolyog.

Tom Mary'nin patates salatası yapma tarzını seviyor.

Tomnak tetszik, ahogy Mary burgonyasalátát készít.

Sanırım Tom bu odayı dekore etme tarzını sevecek.

Szerintem Tomnak tetszene, ahogyan feldíszítetted ezt a szobát.

- Tom'un bana bakma tarzını sevmiyorum.
- Tom'un bana bakış şeklini beğenmiyorum.

Nem tetszik, ahogy Tom rámnéz.

Bence senin yaşam tarzını benim seninle olan ev arkadaşlığım etkiledi.

Azt hiszem, hogy veled való együttélésem befolyásolta életmódodat.

- Tom'un şarkı söyleme şeklini seviyorum.
- Tom'un şarkı söyleme tarzını seviyorum.

Tetszik nekem, ahogy Tomi énekel.