Translation of "Masanın" in Hungarian

0.007 sec.

Examples of using "Masanın" in a sentence and their hungarian translations:

- Kedi masanın altındadır.
- Kedi masanın altında.

A macska az asztal alatt van.

- Defter masanın üzerinde.
- Defter masanın üstünde.

A füzet az asztalon hever.

- Ben masanın altına saklandım.
- Masanın altına saklandım.

Elbújtam az asztal alá.

Masanın üstündeki nedir?

Mi van az íróasztalon?

O, masanın altındadır.

Az asztal alatt van.

Anahtar masanın üstünde.

A kulcs az asztalon van.

Anahtar masanın üzerinde.

A kulcs az asztalon van.

Kitap masanın üstündedir.

- A könyv az asztalon van.
- Könyv fekszik az asztalon.

Anahtarlar masanın üzerinde.

A kulcsok az asztalon vannak.

Masanın üzerine koy.

Tedd le az asztalra!

Radyo masanın üzerinde.

A rádió az asztalon van.

Para masanın üzerinde.

A pénz az asztalon van.

- Masanın üstünde bir kedi vardı.
- Bir kedi masanın üstündeydi.

Az asztalon volt egy macska.

Tom masanın altına saklandı.

Tom elbújt az asztal alatt.

Kitabı masanın üzerine koyun.

Tedd a könyvet az íróasztalra.

Silahı masanın üzerine koy.

Rakd a pisztolyt az asztalra.

Masanın üç çekmecesi var.

Az íróasztalnak három fiókja van.

Kedi masanın üstüne atlar.

A macska felugrik az asztalra.

Bu masanın yüzeyi pürüzsüz.

Ennek az asztalnak sima a felülete.

Onları masanın üzerine koy.

- Rakd az asztalra!
- Tedd őket az asztalra.

Tom masanın ucunda oturdu.

Tom az asztal túlsó végén ült.

Kitapları masanın üstüne koyma.

- Ne tegyen könyveket az asztalra.
- Ne rakjon könyveket az asztalra.
- Ne tegyél könyveket az asztalra.

Bir kedi masanın üstündeydi.

Az asztalon volt egy macska.

Kedi masanın altına gizlenmiş.

A macska az asztal alatt rejtőzik.

Masanın ayaklarını tamir etti.

Megjavította az asztal lábait.

Kedi masanın üstünde uyuyor.

A macska az asztalon alszik.

Sizin saatiniz masanın üstünde.

Az órád az asztalon van.

Çantan benim masanın üstünde.

- A táskája az asztalomon van.
- Az íróasztalomon van a táskád.

Köpek, masanın altındaki kutudaydı.

A kutya egy dobozban volt az asztal alatt.

- Masanın üzerinde bir kitap var.
- Masanın üstünde bir kitap var.

Van egy könyv az asztalon.

- Masanın üstünde bir portakal var.
- Masanın üzerinde bir portakal var.

Van egy narancs az asztalon.

- Belki de masanın üzerinde bıraktım.
- Belki de masanın üstünde bıraktım.

Talán az asztalon hagytam.

- Masanın üzerinde bir kedi var.
- Masanın üstünde bir kedi vardı.
- Bir kedi masadaydı.
- Bir kedi masanın üstündeydi.
- Masanın üzerinde bir kedi vardı.

Az asztalon ült egy macska.

Dirseklerini masanın üstüne koymayı kes.

Hagyd abba az asztalon való könyöklést.

Masanın üstünde bir kitap görüyorum.

Egy könyvet látok az íróasztalon.

Masanın üstünde bir harita var.

Van egy térkép az asztalon.

Masanın üstünde bir makas var.

Egy olló van az asztalon.

Masanın altında bir elma var.

- Egy alma van az íróasztal alatt.
- Van egy alma az asztal alatt.

Onu masanın üstünde bırakmış olabilirim.

Talán az asztalon hagyhattam.

Masanın üstünde bir çiçek var.

Van egy virág az asztalon.

Masanın üzerinde bir elma var.

- Az asztalon egy alma van.
- Egy alma van az asztalon.

Masanın üstünde bir radyo var.

Az asztalon van egy rádió.

Masanın altında bir köpek var.

Van egy kutya az asztal alatt.

Siyah bir kedi masanın altındaydı.

Az asztal alatt volt egy fekete macska.

Masanın yanında dört sandalye vardı.

Négy szék volt az asztal mellett.

Bir masanın dört bacağı var.

Egy asztalnak négy lába van.

Babam yerini masanın başına aldı.

Apa elfoglalta helyét az asztalfőn.

- O masada.
- O masanın üzerinde.

Az asztalon van.

Masanın üstünde bir sözlük var.

Egy szótár van az íróasztalon.

Masanın altından bir kedi çıktı.

Egy macska jött ki az asztal alól.

Masanın etrafına oturup iskambil oynadılar.

Az asztal körül ültek és kártyáztak.

"Onun kitabı nerede?" "Masanın üstünde."

- Hol van a könyve? - Az asztalon.

Masanın üzerinde bir harita var.

Van egy térkép az asztalon.

Satın aldığım kitap masanın üzerindedir.

A könyv, amit vettem, az asztalon van.

Masanın üzerinde bir kitap var.

Van egy könyv az íróasztalon.

Masanın üstünde bazı kitaplar var.

Vannak könyvek az asztalon.

- Masanın üstünde hiç portakal yok.
- Masanın üstünde bir portakal yoktur.
- Masada portakal yok.

Nincs narancs az asztalon.

Mary büyük haritayı masanın üstüne yaydı.

- Mari széthajtogatta a nagy térképet az asztalon.
- Mary kiterítette a nagy térképet az asztalra.

Masanın üzerinde bir kedi var mı?

- Macska van az asztalon?
- Van egy macska az asztalon?

Masanın üstünde kaç tane kitap var?

- Hány könyv van az asztalon?
- Hány darab könyv van az asztalon?

Masanın üstünde bir şişe şarap var.

Van egy üveg bor az asztalon.

Masanın diğer ucunda oturan adam kim?

Ki az a férfi, aki az asztal másik végén ül?

- Kitaplar masanın üzerinde.
- Kitaplar masada duruyor.

A könyvek az asztalon vannak.

- Onu masaya bırak.
- Masanın üzerine koy.

Tedd az asztalra!

Masanın üzerinde açık bir kitap var.

Nyitva van az asztalon lévő könyv.

"Cep telefonumu gördün mü?" "Masanın üstünde."

- Láttad a mobilom? - Az asztalon van.

Ben masanın üstündeki kitaplarla ne yapmalıyım?

Mit csináljak az asztalon lévő könyvekkel?

Köpek, masanın altındaki bir kutunun içindeydi.

A kutya egy dobozban volt az asztal alatt.

Masanın üstünde kaç tane dolma kalem var?

Hány toll van az asztalon?

Masanın üstünde duran sepetteki meyveyi yeme. Plastik.

Ne edd meg az asztalon lévő tálból a gyümölcsöket! Nem igaziak.

Tom, Mary ve John masanın etrafında oturuyor.

- Tomi, Mária és János az asztal körül ül.
- Tom, Mari és Jani körbeülik az asztalt.

Masanın üstünde dans etme hakkında bir kitap var.

Egy táncról szóló könyv van az asztalon.

Masanın üzerindekiler bir şampanya şişesi ve iki bardaktı.

Az asztalon egy üveg pezsgő és két pohár volt.

- Masadaki radyo bir Sony.
- Masanın üzerindeki radyo bir Sony.

Az a rádió az asztalon egy Sony.

- Masanın üstünde bir elma var.
- Masada bir elma var.

- Az asztalon van egy alma.
- Alma van az asztalon.

- Masanın üstündeki hesap makinesi benim.
- Masadaki hesap makinesi benim.

Az asztalon lévő számológép az enyém.

Bir bardak istiyor musun? Masanın üzerinde bir tane var.

Akarsz egy poharat? Van egy az asztalon.

- Masanın üzerinde bir fan vardır.
- Masada bir vantilatör var.

Az íróasztalon van egy ventilátor.

Tom her zaman yaptığı gibi anahtarını masanın üstüne bıraktı.

Tom az íróasztalon hagyta a kulcsát, ahogy szokta.

Tom oradaki masanın üstünde senin için bazı kitaplar bıraktı.

Tom hagyott számodra néhány könyvet azon az asztalon ott.

Masanın üzerinde bir kitap, bir kalem ve bir kağıt var.

Van egy könyv, egy ceruza és egy papírlap az asztalon.

- Masanın üzerinde bir çiçek görüyorum.
- Çalışma masasının üzerinde bir çiçek görüyorum.

Egy virágot látok az íróasztalon.