Translation of "Müzik" in German

0.012 sec.

Examples of using "Müzik" in a sentence and their german translations:

- Müzik dinledik.
- Müzik duyduk.

Wir haben Musik gehört.

- Müzik dinliyorum.
- Müzik dinlerim.
- Ben müzik dinliyorum.

Ich höre Musik.

Müzik dinlerim.

Ich höre Musik.

Müzik çalışıyoruz.

Wir studieren Musik.

Müzik dinlemedik.

Wir haben keine Musik gehört.

Müzik dinliyorum.

Ich höre gerade Musik.

Müzik vardı.

Es spielte Musik.

Müzik duyuyorum.

Ich höre Musik.

Üniversite, alışveriş, müzik.

Universität, Einkaufen, Musik.

Besteciler müzik besteler.

Komponisten erschaffen Musik.

Biraz müzik dinleyelim.

- Lass uns etwas Musik hören!
- Lassen Sie uns etwas Musik hören!
- Lasst uns etwas Musik hören!

Herkes müzik sever.

Jeder liebt Musik.

Müzik çok gürültülü.

Die Musik ist zu laut.

O müzik dinlemedi.

Er hörte keine Musik.

Tom müzik dinliyor.

Tom hört Musik.

Bu müzik değil.

Es ist keine Musik.

Laurie müzik dinliyor.

Laurie hört Musik.

Müzik yeteneğim yok.

Ich bin total unmusikalisch.

Müzik duydum sandım.

Mir war, als hätte ich Musik gehört.

Biz müzik dinleriz.

Wir hören uns Musik an.

Mary müzik öğretmenidir.

Mary ist Musiklehrerin.

Emily müzik dinliyordu.

Emily hörte Musik.

Müzik dinleyelim mi?

Wollen wir Musik hören?

Hobim müzik dinlemektir.

- Mein Hobby ist das Musikhören.
- Mein Hobby ist Musik hören.

Müzik dinlerken uyuyakaldım.

Ich bin beim Musikhören eingeschlafen.

Benim hobim müzik.

Mein Hobby ist Musik.

Millie müzik dinliyor.

Millie hört Musik.

Ben müzik öğreniyorum.

Ich studiere Musik.

O müzik çalıyor.

Er spielt Musik.

Tom müzik dinliyordu.

Tom hörte Musik.

Ben müzik sevmiyorum.

Ich mag keine Musik.

Müzik ruhumu dinlendiriyor.

Die Musik beruhigt meinen Geist.

Klasik müzik dinliyorduk.

Wir hörten klassische Musik.

O müzik dinliyordu.

Er hörte Musik.

Müzik bile dinlemişler.

Sie hörten sogar Musik.

Müzik onun tutkusu.

- Die Musik ist seine Leidenschaft.
- Die Musik ist ihre Leidenschaft.

Müzik senin tutkun.

Die Musik ist Ihre Leidenschaft.

Müzik dinlemeyi severim.

Ich höre gerne Musik.

O müzik dinliyor.

Er hört Musik.

Biz müzik dinliyorduk.

Wir hörten Musik.

O, müzik dinliyordu.

Sie hörte Musik.

- Ne tür müzik seversin?
- Ne tür müzik seversin ?

- Was für Musik magst du?
- Welche Musik mögen Sie?

- Müzik benim bir parçam.
- Müzik benim bir parçamdır.

Die Musik ist ein Teil von mir.

- Müzik ruh hâlini iyileştirir.
- Müzik insanın enerjisini yükseltir.

Musik hebt die Stimmung.

- Müziği sever misin?
- Müzik seviyor musunuz?
- Müzik sever misin?

Liebst Du Musik ?

- O, klasik müzik dinlemeyi seviyor.
- Klasik müzik dinlemeyi sever.

Er hört gerne klassische Musik.

Biraz müzik çalabilir miyim?

Kann ich ein bisschen Musik machen?

Müzik dinlemek çok eğlenceli.

Musik zu hören macht sehr viel Spaß.

O, odasında müzik dinliyordu.

Er war in seinem Zimmer und hörte Musik.

Onun müzik zevki muhteşemdir.

Er hat einen ausgezeichneten Musikgeschmack.

Ben de müzik seviyorum.

- Auch ich liebe Musik.
- Auch mir gefällt die Musik.

Klasik müzik dinlemekten hoşlanır.

Sie hört klassische Musik gern.

O, müzik hakkında konuştu.

Er redete über Musik.

Hobilerimden birisi klasik müzik.

Eines meiner Hobbys ist klassische Musik.

Ben müzik hakkında konuştum.

Ich habe über Musik gesprochen.

Müzik bir dakika durdu.

Die Musik setzte eine Minute aus.

O, müzik dinlemeyi sever.

Sie hört gerne Musik.

Pop müzik dinlemek istiyorum.

Ich möchte Popmusik hören.

O, saatlerce müzik dinledi.

Sie hörte stundenlang Musik.

Klasik müzik beni yatıştırıyor.

Klassische Musik beruhigt mich.

Müzik Allah'ın bir hediyesidir.

- Die Musik ist eine Gabe Gottes.
- Musik ist ein Geschenk Gottes.

Ben country müzik dinliyorum.

Ich höre gerade ländliche angloamerikanische Musik.

Onlar müzik festivaline gitti.

Sie besuchten die Musikfestspiele.

O hiç müzik dinlemez.

Sie hört sich überhaupt keine Musik an.

O, odasında müzik dinliyor.

Er hört Musik in seinem Zimmer.

Müzik dinlemeyi sever misin?

Hörst du gerne Musik?

Onlar müzik hakkında konuşuyorlar.

Sie reden über Musik.

Müzik evrensel bir dildir.

Musik ist eine Universalsprache.

Kesinlikle müzik yeteneğim yok.

Ich habe rein gar kein musikalisches Talent.

İyi müzik dinlemeyi severim.

Ich höre gerne gute Musik.

Tom biraz müzik koydu.

Tom legte Musik auf.

Tom müzik hakkında konuştu.

Tom redete über Musik.

Erkek kardeşim müzik seviyor.

Mein Bruder mag Musik.

Tom müzik çalışmayı sever.

Tom studiert gerne Musik.

Ne tür müzik dinlersin?

Was hörst du für Musik?

Müzik dinlerken gözlerini kapa!

Schließe die Augen, wenn du Musik hörst.

Müzik benim için önemli.

Musik ist mir wichtig.

Kulağıma müzik gibi geliyor.

Das klingt für mich wie Musik.

Müzik ruh için harikadır.

Musik ist wundervoll für die Seele.

Tom bir müzik öğretmeni.

Tom ist Musiklehrer.

Çocukken müzik dersleri aldım.

Als Kind hatte ich Musikstunden.

O müzik çalışmayı seviyor.

Er liebt es, Musik zu studieren.

O, müzik çalışmayı sever.

Sie liebt es, Musik zu studieren.

Babam klâsik müzik dinler.

Mein Vater hört klassische Musik.