Translation of "Hayvanları" in German

0.006 sec.

Examples of using "Hayvanları" in a sentence and their german translations:

Hayvanları besleme.

Bitte nicht füttern!

Hayvanları çiziyoruz.

- Wir zeichnen Tiere.
- Wir zeichnen gerade Tiere.

Hayvanları severim.

Ich liebe Tiere.

O, hayvanları sever.

Er mag Tiere.

Lütfen hayvanları besleme.

Bitte die Tiere nicht füttern.

O hayvanları sever.

Er ist tierlieb.

Hayvanları öldürmekten korktum.

Ich habe Angst, Tiere zu töten.

Vahşi hayvanları beslemeyin.

- Wilde Tiere nicht füttern!
- Füttere keine wilden Tiere!

Tom hayvanları sevdi.

Tom liebte Tiere.

Ben hayvanları sevmem.

Ich mag keine Tiere.

Tom hayvanları seviyor.

Tom mag Tiere.

Tom hayvanları sever.

Tom liebt Tiere.

Mary hayvanları sever.

Maria liebt Tiere.

Hayvanları sever misin?

Magst du Tiere?

En küçük hayvanları bile.

Sogar die kleinsten Tiere.

Evcil hayvanları şımartmamamız gerekiyor.

Wir sollten Haustiere nicht verhätscheln.

Hayvanları karşı acımasız olmamalısın.

Man darf keine Tiere quälen.

İnsanlar hayvanları istismar etmemeli.

Menschen dürfen keine Tiere quälen.

Biri hayvanları istismar etmemelidir.

Menschen dürfen keine Tiere quälen.

Resimlerdeki hayvanları tanımlayabilir misin?

- Kannst du die Tiere auf den Bildern benennen?
- Könnt ihr die Tiere auf den Bildern benennen?
- Können Sie die Tiere auf den Bildern benennen?

- Bu işaret "Hayvanları beslemeyin." diyor.
- Bu işaret diyor ki: "Hayvanları beslemeyin!"

Dieses Schild bedeutet „Tiere nicht füttern!“.

Karnizm, çiftlik hayvanları ile ilgili

Karnismus verwendet eine Reihe von Abwehrmechanismen,

O, hayvanları seviyor, biliyor musun?

Sie mag Tiere, weißt du?

Atlar hariç tüm hayvanları sever.

Er mag alle Tiere außer Pferden.

Onların doğal yırtıcı hayvanları yok.

Sie haben keine natürlichen Feinde.

Bu işaret "Hayvanları beslemeyin." diyor.

Dieses Schild bedeutet „Tiere nicht füttern!“.

Benim çocuklarım hayvanları gerçekten seviyor.

Meine Kinder lieben Tiere.

Bizim çocuklar gerçekten hayvanları sever.

Unsere Kinder sind große Tierfreunde.

Bu hayvanları kafesten serbest bırakmalısın.

Sie sollten diese Tiere aus ihrem Käfig befreien.

Hayvanları acı çekerken görmeye dayanamıyorum.

Ich kann nicht dulden, Tiere leiden zu sehen.

Yavaş yavaş tüm hayvanları önemsemeye başlıyorsun.

Man kümmert sich langsam um die Tiere.

Hayvanları yakalamak için, onlar bola kullanırdı.

Um Tiere zu fangen, benutzten sie die Bola.

Istakozlar bir deniz hayvanları sınıfına aittir.

Hummer gehören zu einer Klasse von Meerestieren.

O hayvanları insanlardan daha çok sever.

Er mag Tiere mehr als die Menschen.

- Bazı insanlar evcil hayvanlar olarak nadir bulunan hayvanları beslerler.
- Bazı insanlar egzotik hayvanları evcil hayvan olarak beslerler.
- Kimileri egzotik hayvanları evcil hayvan olarak besler.
- Kimi insanlar acayip hayvanları evcil hayvan edinirler.

Manche Leute haben seltene Tiere als Haustiere.

Yılanların, küçük hayvanları ve kuşları büyülediği söylenir.

Schlangen, sagt man, hypnotisieren kleine Tiere und Vögel.

Mary hayvanları sevdiği için veteriner olmak istiyor.

Maria möchte Tierärztin werden, weil sie Tiere liebt.

Çadırın içine yiyecek getirmeyin. Bu, hayvanları çekecektir.

Keine Nahrungsmittel ins Zelt mitnehmen, da dadurch Tiere angelockt werden!

Hareket eden tembel hayvanları dikkatle izleyerek saatler geçirdim.

Wie hypnotisiert beobachtete ich Faultiere viele Stunden lang, wie sie sich bewegen.

Vahşi hayvanları evcil hayvanlar olarak tutmak yasal değil.

Es ist nicht legal, sich wilde Tiere als Haustiere zu halten.

Pekâlâ, bu küçük hayvanları yakalamak için tasarlanmış bir tuzak.

Okay, mit so einer Falle fängt man kleine Tiere.

Pekâlâ, bu tuzak küçük hayvanları yakalamak üzere tasarlanmış bir tuzak.

Mit so einer Falle fängt man kleine Tiere.

Doğanın en ölümcül hayvanları ve sürüngenleriyle de karşı karşıya kalacağız.

sondern auch einige der tödlichsten Tiere in der Natur.

Evin dışına çıkmalarına izin verilirse kediler genellikle küçük hayvanları öldürürler.

- Katzen erlegen oft kleine Tiere, wenn man sie aus dem Haus lässt.
- Katzen erlegen, aus dem Haus gelassen, oft kleine Tiere.

Hayvanları yeme, insan yeme ve yamyamlıktan o kadar farklı değildir.

Tiere zu essen ist nicht weit von Anthropophagie und Kannibalismus entfernt.

Hayvanları, geceyle başa çıkmak için yeni yöntemler bulmaya itiyor. UYUMAYAN ŞEHİRLER

Und sie zwingen Tiere auf neue Wege, um nachts erfolgreich zu sein. SCHLAFLOS IN DER STADT

Son teknoloji kameralar, Dünya'nın en ikonik bazı hayvanları hakkında bildiklerimizi değiştiriyor.

Hochmoderne Kameras ändern unser Verständnis von einigen der legendärsten Geschöpfe der Erde.

Ormanın diğer hayvanları düğün dansını izlemeye geldi ve onlar da bütün gece ay ışığı altında dans ettiler.

Die anderen Tiere des Waldes kamen, um sich den Hochzeitstanz anzusehen, und auch sie tanzten die ganze Nacht im Mondenschein.