Translation of "Giydi" in German

0.008 sec.

Examples of using "Giydi" in a sentence and their german translations:

O, kazağını giydi.

Sie hat ihren Pullover angezogen.

Tom mayosunu giydi.

Tom zog seinen Badeanzug an.

Tom ayakkabılarını giydi.

Tom zog seine Schuhe an.

Tom gömleğini giydi.

Tom zog sein Hemd an.

O kazağını giydi.

Sie hat ihren Pullover angezogen.

Fanilasını ters giydi.

Er zog sein Unterhemd verkehrt herum an.

Tom pijamalarını giydi.

Tom zog seinen Pyjama an.

Tom kazağını giydi.

Tom zog seinen Pullover an.

Tom elbiselerini giydi.

Tom hat sich angezogen.

Tom eldiven giydi.

Tom trug Handschuhe.

O, pijama giydi.

- Sie trug eine Schlafanzughose.
- Sie hatte eine Schlafanzughose an.

Tom giysilerini giydi.

Tom hat sich angezogen.

Ken elbiselerini giydi.

Ken zog sich an.

Mary pijamasını giydi.

Maria zog ihren Schlafanzug an.

Tom terliklerini giydi.

Tom zog seine Schlappen an.

- Elbiselerini çıkardı ve pijamalarını giydi.
- Kıyafetlerini çıkarıp pijamasını giydi.

- Er zog sich aus und den Schlafanzug an.
- Er entledigte sich seiner Kleider und zog seinen Schlafanzug an.

O, kırmızı pantolon giydi.

Er trug eine rote Hose.

O, çoraplarını ters giydi.

- Er hatte seine Socken verkehrt herum an.
- Er hat seine Socken verkehrt herum an.
- Er trug seine Strümpfe links herum.

O, kırmızı ceketi giydi.

- Er hat die rote Jacke angezogen.
- Er zog das rote Jackett an.
- Er hat das rote Sacco angezogen.

O, gömleğini ters giydi.

Er trug sein Hemd verkehrt herum.

O, bir palto giydi.

- Sie zog sich einen Mantel an.
- Sie zog einen Mantel an.

Avcı kamuflaj giysisi giydi.

Der Jäger trug Tarnkleidung.

Tom, bir şapka giydi.

Tom trug einen Hut.

O bir yelek giydi.

Sie trug ein Unterhemd.

Tom bazı giysiler giydi.

- Tom zog sich an.
- Tom hat sich angezogen.

Tom bir ceket giydi.

Tom zog einen Mantel an.

Tom gömleğini tekrar giydi.

Tom zog sein Hemd wieder an.

Tom bir önlük giydi.

Tom legte ein Schürze an.

Tom kazağı ters giydi.

Tom hatte seinen Pullover verkehrt herum an.

Mary kız terlikleri giydi.

Maria trug Häschenhausschuhe.

Tom siyah kot giydi.

- Tom trug schwarze Jeans.
- Tom trug eine schwarze Nietenhose.
- Tom hatte eine schwarze Nietenhose an.

O, eski ayakkabılar giydi.

- Er trug alte Schuhe.
- Er hatte alte Schuhe an.

Tom kar ayakkabılarını giydi.

Tom zog seine Schneeschuhe an.

O, beyaz ayakkabılar giydi.

Sie hatte weiße Schuhe an.

Yeşil bir elbise giydi.

Sie hatte ein grünes Kleid an.

Sarah bir sari giydi.

Sarah trug einen Sari.

Tom bir fedora giydi.

Tom trug einen Filzhut.

- Paltosunu çıkardı ve onu tekrar giydi.
- Paltosunu çıkarıp tekrar giydi.

Er zog seinen Mantel aus und zog ihn wieder an.

O güzel bir şapka giydi.

- Sie trug einen hübschen Hut.
- Sie hatte einen hübschen Hut auf.

Ceketini giydi ve evden ayrıldı.

Er zog sich den Mantel an und ging aus dem Haus.

O, kafasına bir kep giydi.

Er setzte sich eine Kappe auf den Kopf.

O, tuhaf bir şapka giydi.

Sie trug einen seltsamen Hut.

Tom ipek bir gömlek giydi.

Tom trug ein Seidenhemd.

Mary ipek bir bluz giydi.

Maria trug eine Seidenbluse.

Mary güzel bir elbise giydi.

Maria trug ein wunderschönes Kleid.

Sincap meşe palamudu kaskını giydi.

Das Eichhörnchen setzte sein Eichelhelmchen auf.

O kırmızı bir elbise giydi.

- Sie trug ein rotes Kleid.
- Sie hatte ein rotes Kleid an.

O beyaz bir elbise giydi.

- Sie trug ein weißes Kleid.
- Sie hatte ein weißes Kleid an.

Tom temiz bir gömlek giydi.

Tom zog ein sauberes Hemd an.

Tom siyah bir ceket giydi.

Tom zog einen schwarzen Mantel an.

Tom kafasına bir kep giydi.

Tom setzte sich eine Kappe auf den Kopf.

Tom kazağını yanlış taraftan giydi.

Tom hat den Pullover falsch herum angezogen.

Mary pembe bir bluz giydi.

Maria trug eine rosa Bluse.

Meryem çiçekli bir elbise giydi.

Maria trug ein Blümchenkleid.

Tom kötü bir şapka giydi.

Tom trug einen Schutzhelm.

Tom giyindi ve ayakkabılarını giydi.

Tom zog sich an und schlüpfte in seine Schuhe.

Prenses altın bir elbise giydi.

Die Prinzessin trug ein goldenes Kleid.

Mary beyaz bir elbise giydi.

Maria trug ein weißes Kleid.

Tom ayakkabılarını ayakkabı çekeceğiyle giydi.

Tom zieht seine Schuhe mit seinem Schuhanzieher an.

Tom bir Havai gömleği giydi.

Tom hatte ein Hawaii-Hemd an.

Mary diz boyunda çizme giydi.

Maria trug knielange Stiefel.

Eski ayakkabılarını çıkararak yenilerini giydi.

Sie zog ihre alten Schuhe aus und die neuen an.

O kazağını ters yüz giydi.

Er hat den Pullover falsch herum angezogen.

Tom V yaka tişört giydi.

Tom hat ein T-Shirt mit V-Ausschnitt angehabt.

Tom uzun iç çamaşırı giydi.

Tom trug lange Unterwäsche.

Mary kırmızı bir elbise giydi.

Maria trug ein rotes Kleid.

Mary basit bir elbise giydi.

Maria trug ein schlichtes Kleid.

Mary bir cadı kostümü giydi.

Maria hatte sich als Hexe verkleidet.

Mary bir korsan kostümü giydi.

Maria trug ein Piratenkostüm.

Mary yüksek topuklu ayakkabılarını giydi.

Maria zog ihre Stöckelschuhe wieder an.

Tom ağabeyinden kullanılmış kıyafetler giydi.

Tom trug abgelegte Kleidung seines Bruders.

Tom bir yağmur panço giydi.

Tom trug einen Regenponcho.

Mary gözalıcı bir elbise giydi.

Maria trug ein auffallendes Kleid.

Tom bir korsan kostümü giydi.

Tom trug ein Piratenkostüm.

Tom temiz bir tişört giydi.

Tom zog sich ein sauberes T-Shirt an.

- Tom giyindi.
- Tom giysilerini giydi.

- Tom zog sich an.
- Tom hat sich angezogen.

Tom eski bir tişört giydi.

Tom zog sich ein altes T-Shirt an.

Bizim kadınımız şort giydi diye dövülüyor

Unsere Frau wird geschlagen, weil sie Shorts trägt

Paul dışarı çıkmadan önce eldivenlerini giydi.

Paul zog Handschuhe vor dem Ausgehen an.

Tom elbiselerini çıkardı ve pijamalarını giydi.

Tom zog sich aus und schlüpfte in seinen Schlafanzug.

Çocuk elbiselerini çıkardı ve pijamalarını giydi.

Der Junge zog sich aus und schlüpfte in seinen Schlafanzug.

O, düz mavi bir elbise giydi.

- Sie trug ein einfaches blaues Kleid.
- Sie hatte ein schlichtes blaues Kleid an.

Mary soluk mavi bir elbise giydi.

Maria trug ein blassblaues Kleid.

Harry elbisesini ve sihirbaz şapkasını giydi.

Heinrich legte sein Gewand an und setzte seinen Zauberhut auf.

Mary basit bir beyaz elbise giydi.

Maria trug ein einfaches weißes Kleid.

Tom bütün yıl aynı pantolonu giydi.

Tom trug das ganze Jahr über dieselbe Jeans.

Tom kaskını giydi ve bisikletine bindi.

Tom setzte seinen Helm auf und stieg auf sein Rad.

Tom ayakkabılarını çıkardı ve terlikleri giydi.

Tom zog seine Schuhe aus und schlüpfte in Pantoffeln.

Tom bir çift ameliyat eldiveni giydi.

Thomas zog OP-Handschuhe an.

Tom ceketini giydi ve dışarı çıktı.

Tom zog seinen Mantel über und ging hinaus.

Tom bir çift lateks eldiven giydi.

Tom zog sich ein Paar Latexhandschuhe an.

Tom dişlerini fırçaladı ve pijamalarını giydi.

Tom putzte sich die Zähne und zog seinen Schlafanzug an.

Mary boynuna kırmızı bir eşarp giydi.

Maria trug einen roten Schal um den Hals.

Mary düz bir mavi elbise giydi.

Maria trug ein einfaches blaues Kleid.

O üşütmemek için bir kazak giydi.

Sie zog einen Pullover an, um sich nicht zu erkälten.