Translation of "Atladı" in German

0.009 sec.

Examples of using "Atladı" in a sentence and their german translations:

Tom atladı.

Tom ist gesprungen.

Herkes atladı.

- Alle sprangen.
- Jeder sprang.

O, trene atladı.

Er sprang in den Zug.

O suya atladı.

Er sprang ins Wasser.

O hendekten atladı.

- Er sprang über einen Graben.
- Er ist über einen Graben gesprungen.

Çocuk suya atladı.

Der Junge sprang ins Wasser.

Balıklama nehre atladı.

Er fiel kopfüber in den Fluss.

Tom atından atladı.

Tom sprang vom Pferd.

Tom fırsata atladı.

Tom hat die Gelegenheit sofort ergriffen.

O, sandalyesinden atladı.

Sie sprang vom Stuhl.

Tom uçaktan atladı.

Tom sprang aus dem Flugzeug.

Tom suya atladı.

Tom sprang ins Wasser.

Tom havuza atladı.

Tom sprang ins Schwimmbecken.

Onlar suya atladı.

Sie sprangen ins Wasser.

Tom geriye atladı.

Tom sprang zurück.

Tom teklife atladı.

Tom hat das Angebot sofort angenommen.

Tom göle atladı.

Tom sprang in den See.

Tom koltuğundan atladı.

Tom sprang von seinem Platze auf.

Mary havuza atladı.

Maria sprang ins Schwimmbecken.

Tom öğle yemeğini atladı.

Tom ließ das Mittagessen ausfallen.

Kedi kuşa sıçrayarak atladı.

Die Katze sprang den Vogel an.

O bir sınıf atladı.

Er hat eine Klasse übersprungen.

At çitin üzerinden atladı.

- Das Pferd sprang über den Zaun.
- Das Pferd ist über den Zaun gesprungen.

Çocuklar trambolin üzerinde atladı.

Die Kinder hüpften auf dem Trampolin.

Köpek çitin üzerinden atladı.

Der Hund sprang über den Zaun.

Tom çit üzerinden atladı.

Tom sprang über die Hecke.

Tom helikopterden dışarıya atladı.

Tom sprang aus dem Hubschrauber.

Sığ hendek üzerinden atladı.

Er sprang über den flachen Graben.

O, çitin üzerinden atladı.

- Er sprang über die Hecke.
- Er ist über die Hecke gesprungen.

Tom pencereden dışarı atladı.

Tom ist aus dem Fenster gesprungen.

O, pencereden dışarı atladı.

Er ist aus dem Fenster gesprungen.

O yüzme havuzuna atladı.

Er sprang ins Schwimmbecken.

Tom gemiden denize atladı.

Tom sprang über Bord.

Tom yüzme havuzuna atladı.

Tom sprang ins Schwimmbecken.

Bir konudan diğerine atladı.

- Er sprang von einem Thema zum nächsten.
- Er hüpfte von einem Leichnam zum nächsten.

Tom soğuk suya atladı.

- Tom sprang in das kalte Wasser.
- Tom sprang ins kalte Wasser.

Tavşan köpeğin üstünden atladı.

Der Hase sprang über den Hund.

Tom bir sınıfı atladı.

Tom hat eine Klasse übersprungen.

Tavşan, köpeğin üstünden atladı.

Der Hase sprang über den Hund.

Tom duvarın üzerinden atladı.

Tom sprang über die Mauer.

Tom atının üzerine atladı.

Tom sprang aufs Pferd.

- Mary çekinmeden buzlu suya atladı.
- Mary tereddüt etmeden buzlu suya atladı.
- Mary duraksamadan buz gibi suya atladı.

Maria sprang, ohne zu zögern, in das eiskalte Wasser.

Köpek bir sandalyenin üzerinden atladı.

Der Hund sprang über einen Stuhl.

Kovboy hızla pencereden dışarı atladı.

Der Cowboy sprang schnell aus dem Fenster.

Onun atı çitin üzerinden atladı.

Sein Pferd sprang über den Zaun.

Tom ve Mary trombolinden atladı.

Tom und Maria sprangen auf dem Trampolin.

Köpek çitin üzerinden bahçeye atladı.

Der Hund sprang über den Zaun in den Garten.

Bir köpek aniden bana atladı.

- Plötzlich sprang ein Hund mich an.
- Mich sprang plötzlich ein Hund an.

Tom giysilerini çıkarmadan suya atladı.

Tom sprang ins Wasser, ohne seine Kleidung auszuziehen.

Tom dün Fransızca dersini atladı.

Tom hat gestern Französisch geschwänzt.

Tom büyük bir hendeği atladı.

Tom sprang über den großen Graben.

O giysilerini çıkarmadan suya atladı.

Er sprang ins Wasser, ohne seine Kleidung auszuziehen.

Jane cevap veremediği soruları atladı.

Jane ließ die Fragen aus, die sie nicht beantworten konnte.

Tom giysileri ile suya atladı.

Tom sprang angezogen ins Wasser.

O, su birikintisi üzerinden atladı.

Er sprang über die Pfütze.

Tom çamur birikintisinin üzerinden atladı.

Tom sprang über die Schlammpfütze.

Tom atladı ve Mary'ye sarıldı.

Tom sprang auf und umarmte Maria.

O, bir kerede üç basamak atladı.

Er rannte die Stufen hoch und nahm drei auf einmal.

Tom atına atladı ve yola çıktı.

Tom sprang auf sein Pferd und ritt davon.

Öğretmen sayfa 21'deki egzersizi atladı.

Der Lehrer ließ die Übung auf Seite 21 aus.

Çocuklar arabadan atladı ve koşmaya başladı.

Die Kinder sprangen aus dem Wagen und liefen los.

Tom yatak odası penceresinden dışarı atladı.

Tom sprang aus dem Schlafzimmerfenster.

O cesur bir şekilde uçaktan atladı.

Todesmutig sprang er aus dem Flugzeug.

Korsan, elindeki kılıç, güverte üzerine atladı.

Der Seeräuber sprang mit dem Schwert in der Hand an Deck.

Bir kedi sandalyeye atladı ve hareketsiz yatıyor.

Eine Katze sprang auf den Stuhl und blieb bewegungslos liegen.

Tom arabaya atladı ve onu vitese taktı.

Tom hüpfte in den Wagen und betätigte die Gangschaltung.

Tom o kadar meşguldü ki öğle yemeğini atladı.

- Tom hatte so viel um die Ohren, dass er das Mittag ausfallen ließ.
- Tom war so beschäftigt, dass er das Mittagessen übersprang.

, köprüden atladı ve düşman ateşi altında kıyıya doğru ilerledi

sprang, von der Brücke sprang und unter feindlichem Beschuss an Land watete.

Ve o anda pars üstüme atladı ve beni yere yıktı.

Da hatte mich der Leopard auch schon erwischt und heruntergezogen.

O, gözlerini açtı, ona baktı ve sonra yataktan dışarı atladı.

Er öffnete die Augen, sah sich um und sprang dann aus dem Bett.

Vyazma yakınlarında bir boşluk açıldı ve Rus General Miloradovich atladı - Birinci Kolordu bozguna

In der Nähe von Vyazma öffnete sich eine Lücke, und der russische General Miloradovich stürzte sich - das erste Korps wurde in die Flucht geschlagen

- Tom çantalarını bagaja koydu, sonra arabaya bindi ve arabayla uzaklaştı.
- Tom çantalarını bagaja koydu, sonra arabaya atladı ve uzaklaştı.

Tom stellte seine Taschen in den Kofferraum, sprang in den Wagen und fuhr los.