Translation of "Arkasında" in German

0.060 sec.

Examples of using "Arkasında" in a sentence and their german translations:

Bahçe evin arkasında.

Der Garten ist hinterm Haus.

Tuvalet merdivenin arkasında.

Die Toilette befindet sich hinter der Treppe.

Tom bunun arkasında.

Da steckt Tom dahinter.

Tuvaletler merdivenlerin arkasında.

Die Toilette befindet sich hinter der Treppe.

Kapının arkasında saklanıyordu.

Er versteckte sich hinter der Tür.

- Çocuklar evin arkasında oynuyorlar.
- Çocuklar evin arkasında oynuyor.

Die Kinder spielen hinter dem Haus.

Ay, dağların arkasında kaybolurken...

Der Mond versinkt hinter den Bergen.

Arkasında ise iz kalıyor

da ist eine Spur dahinter

Genellikle arkasında bıraktığı koma

das Koma, das er normalerweise hinterlässt

Perdenin arkasında saklandığını biliyorum.

Ich weiß, dass du dich hinter dem Vorhang versteckst.

Tebessümün arkasında üzüntüsünü sakladı.

Er verbarg seinen Kummer hinter einem Lächeln.

Şemsiyemi taksinin arkasında unuttum.

Ich habe meinen Schirm im Taxi liegenlassen.

O, duvarın arkasında duruyor.

Er steht hinter der Mauer.

Birisi duvarın arkasında duruyor.

Jemand steht hinter der Wand.

Bütün bunların arkasında mısın?

Stehst du hinter all dem?

O, sandalyenin arkasında durdu.

Er stand hinter dem Stuhl.

O, kapının arkasında duruyordu.

Er stand hinter der Tür.

Bunun arkasında olduğunuzu biliyordum.

- Ich wusste, dass du dahintersteckst!
- Ich wusste, dass Sie dahinterstecken!
- Ich wusste, dass ihr dahintersteckt!

Güneş bulutların arkasında parlar.

Hinter den Wolken scheint die Sonne.

Tom Mary'nin hemen arkasında.

Tom ist gleich hinter Maria.

Onlar arabanın arkasında öpüştüler.

Sie küssten sich hinten im Wagen.

Tom evin arkasında kayboldu.

Tom verschwand hinter dem Haus.

Perdenin arkasında kim saklanıyor?

Wer versteckt sich hinter dem Vorhang?

Tom kapının arkasında saklanıyordu.

Tom versteckte sich hinter der Tür.

Tom kapının arkasında saklandı.

Tom versteckte sich hinter der Tür.

Tom'un elleri arkasında bağlıydı.

Toms Hände waren hinter seinem Rücken gefesselt.

Tom annesinin arkasında saklandı.

Tom versteckte sich hinter seiner Mutter.

Tom tezgahın arkasında duruyordu.

Tom stand hinter dem Tresen.

Başımın arkasında gözüm var.

Ich habe Augen hinten im Kopf!

Evimin arkasında bir bahçe var.

Hinter meinem Haus ist ein Garten.

Evimizin arkasında bir kulübe var.

Hinten an unserem Haus ist eine Hütte.

Arkasında zengin bir destekleyicisi var.

Er hat einen wohlhabenden Unterstützer hinter sich.

Ahır çiftlik evinin tam arkasında.

Der Stall ist gleich hinter dem Bauernhaus.

Güneş bir bulutun arkasında kayboldu.

Die Sonne verschwand hinter einer Wolke.

Onun kafasının arkasında gözleri var.

Er hat Augen am Hinterkopf.

Tom arkasında bir şey saklıyordu.

Tom versteckte etwas hinter seinem Rücken.

Tom kızakta Mary'nin arkasında oturdu.

Tom saß hinter Maria auf dem Schlitten.

Evimizin arkasında bir bahçe var.

- Hinter unserem Haus liegt ein Garten.
- Es liegt ein Garten hinter unserem Haus.

Onun başının arkasında gözleri vardır.

Er hat Augen am Hinterkopf.

Bunun arkasında kimin olduğunu bulmalıyım.

Ich muss herausfinden, wer dahintersteckt.

Tom'un bunun arkasında olduğunu bilmeliydim.

Ich hätte mir denken können, dass Tom dahintersteckt.

Evimin arkasında bir kilise var.

Hinter meinem Haus ist eine Kirche.

O, kapının arkasında kendini sakladı.

Er versteckte sich hinter der Tür.

Çelik binanın arkasında güller var.

Es gibt Rosen hinter der Stahlkonstruktion.

Tom motosiklette Mary'nin arkasında oturdu.

Tom saß hinter Maria auf dem Motorrad.

Tom bir çöplüğün arkasında saklandı.

Tom ging hinter einer Mülltonne in Deckung.

Sanırım aradığın şey dolabın arkasında.

Ich glaube, das, was du suchst, befindet sich hinten im Schrank.

Tom bir ağacın arkasında saklanıyordu.

Tom versteckte sich hinter einem Baum.

Tom tam Mary'nin arkasında durdu.

Tom stand unmittelbar hinter Maria.

Tom bir çalının arkasında saklanıyordu.

Tom versteckte sich hinter einem Busch.

Tom genellikle sınıfın arkasında oturur.

- Tom sitzt in der Klasse gewöhnlich hinten.
- Tom sitzt im Klassenzimmer gewöhnlich hinten.

Tom arkasında bazı belgeler sakladı.

Tom verbarg einige Zettel hinter seinem Rücken.

Söylediğinin arkasında olsan iyi olur.

Du solltest besser achtgeben, was du sagst!

Evimin arkasında bir sokak var.

Hinter meinem Haus liegt eine Gasse.

Onların ahırın arkasında öpüştüğünü gördüm.

Ich habe sie dabei gesehen, wie sie sich hinter der Scheune geküsst haben.

Yuvanın en arkasında, pek hareket etmiyor.

Er war wieder ganz hinten in der Höhle und bewegte sich kaum.

Çocuk büyük bir ağacın arkasında saklanıyordu.

Das Kind versteckte sich hinter einem großen Baum.

Tom'un arkasında saklı bir şeyi var.

Tom versteckt etwas hinterm Rücken.

Tom Fransızca dersinde Mary'nin arkasında oturur.

- Tom sitzt im Französischunterricht hinter Maria.
- Tom sitzt in der Französischstunde hinter Maria.

Şifonyerin arkasında büyük bir örümcek yaşıyor.

- Eine große Spinne lebt hinter der Kommode.
- Hinter der Kommode wohnt eine große Spinne.

Çalının arkasında bir şey hareket ediyor.

Etwas bewegt sich hinter dem Busch.

Tom her zaman sınıfın arkasında oturur.

- Tom sitzt im Klassenzimmer immer hinten.
- Tom sitzt immer hinten in der Klasse.

Tom Mary'nin arkasında bir şey gördü.

Tom sah etwas hinter Maria.

Tom otelin arkasında park etmeyi başardı.

Tom konnte hinter dem Hotel parken.

Yani batının şu tarafta, kanyon yarığının arkasında

Du denkst, Westen liegt in der Richtung,

Bu arkasında bıraktığı ize ise koma diyoruz

Dies ist die Spur, die wir hinterlassen haben. Wir nennen es ein Koma

Tom şifonyerin arkasında saklı bir şey buldu.

Tom fand etwas, das hinter der Kommode versteckt war.

Tom'un kafasının arkasında büyük bir yumru var.

Tom hat am Hinterkopf eine große Beule.

İtfaiyeciler, yangını binanın arkasında kontrol altına alabildiler.

Es gelang der Feuerwehr, das Feuer in den hinteren Teil des Gebäudes zurückzudrängen.

Baldır kası alt bacağın arkasında yer alır.

Der Wadenmuskel ist an der Hinterseite des Unterschenkels gelegen.

Tom Mary'nin arkasında duran birini fark etti.

Tom bemerkte, dass jemand hinter Maria stand.

Bu işin arkasında Tom'un olduğuna emin misin?

- Bist du sicher, dass Tom dahintersteckt?
- Sind Sie sicher, dass Tom dahintersteckt?
- Seid ihr sicher, dass Tom dahintersteckt?

Ay yükseklerde bir sis tabakasının arkasında saklanıyor.

Der Mond versteckt sich hinter einem Schleier von Höhennebel.

Evin arkasında bir kır çiçeği çayırı var.

Hinter dem Haus liegt eine Wildblumenwiese.

Bir sürü eski kutunun arkasında bir şey gördü.

Er sah etwas hinter einem Haufen alter Kartons.

Birisi çalılığın arkasında duruyor ve bizim resimlerimizi çekiyor.

- Da steht jemand hinter den Büschen und macht Aufnahmen von uns!
- Da steht jemand hinter den Büschen und fotografiert uns!

Tiyatroda çok uzun boylu bir adamın arkasında oturdum.

Ich saß hinter einem sehr großen Mann im Kino.

Tom arkasında bir ses duydu ve geriye döndü.

Tom hörte ein Geräusch hinter sich und drehte sich um.

Tom her zaman kulağının arkasında bir kalem tutar.

Tom hat immer einen Bleistift hinter dem Ohr.

Tom'un inandığı şeyin arkasında duracak cesareti olduğundan şüpheliyim.

Ich bezweifle, dass Tom den Mut hat, für das einzustehen, woran er glaubt.

- Ben kapının arkasında saklandım.
- Kendimi kapının arkasına sakladım.

Ich versteckte mich hinter der Tür.

Tom arkasında bir dul ve beş çocuk bıraktı.

Tom hinterließ eine Witwe und fünf Kinder.

-Maidan gibi. -O grupların arkasında kim vardı? Sağ kanat.

-Wie auf dem Maidan. -Wer stand hinter ihnen? Die Rechte.

Her harika bir erkeğin arkasında harika bir kadın vardır.

Hinter jedem großen Manne steht eine große Frau.

Canavarın gerçekten kafasının arkasında gözleri vardı. Bu gerçekten ürperticiydi!

Das Monster hatte Augen auf der Rückseite des Kopfes. Es war wirklich gruselig!

Kitaplığın arkasında gizlenmiş gizli bir geçit olduğunu biliyor muydunuz?

Wusstest du, dass sich hinter dem Bücherregal ein Geheimgang verbirgt?

Luciano'nun arkasında topluluk olabilir fakat o hâlâ acemi bir çaylak.

Es kann schon sein, dass Luciano die breite Masse hinter sich hat, aber er ist trotzdem unerfahren.

Birçok Doğu dinleri olayların çeşitliliği arkasında bir birlik olduğunu öğretir.

Viele östliche Religionen lehren, es gebe eine Einheit hinter der Verschiedenheit der Erscheinungen.

Bunun arkasında kimin olabileceği ile ilgili bir fikrin var mı?

- Hast du eine Ahnung, wer dahinterstecken könnte?
- Habt ihr eine Ahnung, wer dahinterstecken könnte?
- Haben Sie eine Ahnung, wer dahinterstecken könnte?

Bunun arkasında kim olduğuna dair herhangi bir fikrin var mı?

- Hast du eine Idee, wer dahintersteckt?
- Haben Sie irgendeine Idee, wer dahintersteckt?
- Habt ihr irgendeine Idee, wer dahintersteckt?

Kır evinin arkasında güzel bir ağacın altında bir masa kurdum.

Ich habe unter einem schönen Baum hinter der Hütte einen Tisch bereitet.

Evimizin arkasında küçük kırmızı elmaları olan üç güzel elma ağacı var.

Hinter unserem Hause stehen drei schöne Apfelbäume mit roten Äpfelchen.

- Sanırım yapmak zorunda olduğumuz her şeyin arkasında yapmak istediğimiz bir şey vardır.
- Sanırım yapmak zorunda olduğumuz her şeyin arkasında yapmak istediğimiz bir şey var.

Ich vermute, dass es hinter jeder Sache, die wir tun müssen, etwas gibt, das wir tun wollen...

Tom'un sesi o kadar hafifti ki amfinin arkasında oturanlara zar zor duyulabiliyordu.

Toms Stimme war so leise, dass sie von denen, die im hinteren Teil des Hörsaals saßen, kaum verstanden werden konnte.

Ya o gerçekten iyi yapıyor ya da her şeyi tebessümünün arkasında saklayabiliyor.

Entweder geht es ihr wirklich gut oder sie kann alles hinter ihrem Lächeln verbergen.