Translation of "Geliştirmek" in French

0.007 sec.

Examples of using "Geliştirmek" in a sentence and their french translations:

Ve ekipmanı geliştirmek.

et améliorer le matériel pour plus de sécurité.

Almancamı geliştirmek istiyorum.

Je veux améliorer mon allemand.

Yunancamı geliştirmek istiyorum.

Je veux améliorer mon grec.

Tagalogumu geliştirmek istiyorum.

Je veux améliorer mon tagalog.

Sabuancamı geliştirmek istiyorum.

J'aimerais améliorer mon cébouano.

Kendimi geliştirmek istiyorum.

Je veux m'améliorer.

İngilizceni geliştirmek zorundasın.

- Tu dois peaufiner ton anglais.
- Tu dois perfectionner ton anglais.

Fransızca'mı geliştirmek istiyorum

Je voudrais améliorer mon français.

İngilizce telaffuzumu geliştirmek istiyorum.

J'aimerais améliorer ma prononciation de l'anglais.

Fransızca telaffuzumu geliştirmek istiyorum.

J'aimerais améliorer ma prononciation française.

Sporlar dostluk geliştirmek için etkilidir.

Les sports sont efficaces pour cultiver l'amitié.

İspanyolcanı geliştirmek istediysen, Şili'ye gelmemeliydin.

Si tu voulais améliorer ton espagnol, tu n'aurais pas dû venir au Chili.

Ben Macarca becerilerimi geliştirmek istiyorum.

- J'aimerais améliorer mes connaissances en hongrois.
- Je voudrais approfondir mes connaissances en hongrois.

Ben dil bilgimi geliştirmek istiyorum.

Je veux améliorer mes connaissances des langues.

Bütün bir yaşamı avcılık yeteneklerini geliştirmek

Il a passé sa vie à perfectionner ses talents de chasseur

Gerçek dayanıklıklık ve kendimizi geliştirmek için

Nous avons besoin de plus d'agilité émotionnelle

Bilimden faydalanarak ebeveynlik bilgimi geliştirmek isterim.

j'aime que la science façonne mon rôle de parent...

Esperantomu geliştirmek için her fırsatı kullandım.

J'ai saisi chaque occasion d'améliorer mon espéranto.

Tom Fransızcasını geliştirmek için sıkı çalışıyor.

Tom travaille dur pour améliorer son français.

- Fransızcamı geliştirmek istiyorum.
- Fransızcamı ilerletmek isterim.

J'aimerais améliorer mon français.

Onlar geliştirmek değil, statükoyu korumaya çalışıyorlar.

Ils essaient de maintenir le statu quo, pas d'améliorer.

Ben Fransızım ve İngilizcemi geliştirmek istiyorum.

Je suis française et je veux améliorer mon anglais.

- Satrançta iyileşmek istiyorum.
- Satrancımı geliştirmek istiyorum.

Je veux m'améliorer aux échecs.

Anladım ki yapay zekâyı geliştirmek üzere çalışıyorken

J'ai compris que, pendant que j'améliorais l'IA,

Seçilmek istiyorsan kamusal imajını geliştirmek zorunda kalacaksın.

Si tu veux être élu, tu vas devoir soigner ton image.

Kendimi geliştirmek için her şeyi yapmaya hazırım.

- Je suis disposé à faire tout ce qu'il faut pour m'améliorer.
- Je suis disposée à faire tout ce qu'il faut pour m'améliorer.

Bu yenilikleri Dünya'daki yaşamı geliştirmek için de kullanabiliriz.

peuvent être utilisées pour améliorer la qualité de vie sur Terre.

Çince seviyemi geliştirmek için Çin'de eğitim görmek istiyorum.

Je souhaite aller étudier en Chine afin d'améliorer mon niveau de chinois.

- Ben İngilizcemi geliştirmek istiyorum.
- Ben İngilizcemi ilerletmek istiyorum.

Je veux améliorer mon anglais.

- Ben İtalyancamı geliştirmek istiyorum.
- Ben İtalyancamı ilerletmek istiyorum.

Je veux améliorer mon italien.

- Ben İspanyolcamı ilerletmek istiyorum.
- Ben İspanyolcamı geliştirmek istiyorum.

Je veux améliorer mon espagnol.

Yüz binlerce kullanıcısı olan video oyunları geliştirmek için harcamıştım

à développer des jeux vidéos pour des millions d'utilisateurs,

Ten renginizi beyazlaştıran bir uygulama geliştirmek adına Facebook'la ortak oldu

pour créer une application qui éclaircit la peau de votre photo de profil

Baz istasyonlarını geliştirmek gerekiyor tabi. Bütün suç bizde de değil

Besoin d'améliorer les stations de base. Nous n'avons pas tout le crime

Akıcılığınızı geliştirmek için, olabildiğince sık olarak anadili ile konuşanları denemelisiniz.

Pour améliorer votre fluidité, vous devriez essayer de parler avec des locuteurs natifs le plus souvent possible.

Onlar yeni bir kavram geliştirmek için bir iletişim politikası uygulamıştır.

- Ils ont mis en place une politique de communication afin de promouvoir leur nouveau concept.
- Ils ont mis en œuvre une politique de communication afin de promouvoir leur nouveau concept.

Biz de bu yeni bakterilerle savaşmak için sürekli yeni ilaç geliştirmek

et nous avons dû développer encore et encore de nouveaux médicaments

Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.

Le caractère obligatoire de la scolarité est rarement analysé dans la multitude d'ouvrages consacrés à l'étude des divers moyens de développer chez les enfants un désir d'apprendre.