Translation of "Tarafında" in Finnish

Ama yolun karşı tarafında.

Mutta se on tien toisella puolen.

Evim caddenin batı tarafında.

Taloni on kadun länsipuolella.

Ben Tom'un tarafında değilim.

En ole Tomin puolella.

Kapının diğer tarafında sesler duydum.

Kuulin ääniä oven toiselta puolelta.

Onun evi köprünün diğer tarafında.

Hänen talonsa on sillan toisella puolella.

Anne tarafında üç kuzenim var.

Minulla on äidin puolelta kolme serkkua.

Japonya'da yolun sol tarafında araba süreriz.

- Japanissa on vasemmanpuoleinen liikenne.
- Japanissa ajetaan autolla vasemmalla puolella tietä.

Kiraz ağaçları yolun iki tarafında ekilir.

Kirsikkapuut on istutettu molemmin puolin tietä.

Caddenin her bir tarafında kiraz ağaçları var.

Tien molemmin puolin on kirsikkapuita.

Ayın diğer tarafında gizli bir üs var.

Kuun toisella puolella on salainen tukikohta.

Yolun iki tarafında da kiraz ağaçları var.

Kirsikkapuita on tien molemmin puolin.

Evim o köprünün diğer tarafında yer almaktadır.

Taloni sijaitsee sillan toisella puolella.

Evimin arka tarafında eskiden bir kiraz ağacı vardı.

- Taloni takana oli ennen iso kirsikkapuu.
- Meidän talon takana oli ennen valtava kirsikkapuu.

Acelesi olmayan insanlar yürüyen merdivenin sağ tarafında durur.

Kiireettömät ihmiset seisokoot liukuportaiden oikealla puolella.

Ben karanlıktan sonra mezarlık tarafında yürümekten kaçınmaya çalışıyorum.

- Yritän vältellä hautausmaan läheltä kulkemista pimeän tulon jälkeen.
- Silloin kun on pimeää, niin minä yritän vältellä hautausmaan läheltä kulkemista.

Caddenin her iki tarafında bir sürü insan vardı.

Kadun molemmilla puolin oli paljon väkeä.

Eski bir madenci merdivenine benziyor, duvarın bu tarafında duruyor.

Vanhat kaivostikkaat - ovat tätä seinämää vasten.

- Onun evi nehrin karşı tarafında.
- Onun evi caddenin karşısındadır.

Hänen talonsa on tien toisella puolella.

Vay canına, burası dağın yan tarafında bulunan devasa bir mağara.

Tässä on vuoreen menevä valtava luolan suu.

Tom her iki tarafında bir polis memuru ile arabada oturdu.

Tom istui autossa poliisi molemmin puolin.

Şu anda tamamen yok olmuş. Aramaya dağın diğer tarafında devam edelim.

Nyt se on kadonnut. Jatketaan etsintää vuoren toisella puolella.

- Bakers'ların nehrin üst tarafında bir çiftliği var.
- Bakers'ların nehrin yukarısında bir çiftlikleri var.

Bakerseillä on maatila joen yläjuoksulla päin.

- Tom çocukken, onun karşısındaki caddede yaşayan kıza saplantılı oldu.
- Tom çocukken, sokağın karşı tarafında yaşayan kıza kafayı takmıştı.

Kun Tom on lapsi, hän kehitti pakkomielteen tytöstä, joka asui tien toisella puolella.