Translation of "Ölüm" in Finnish

0.011 sec.

Examples of using "Ölüm" in a sentence and their finnish translations:

Krala ölüm!

Kuolema kuninkaalle!

Ölüm herkesin kaderidir.

Kuolema on kaikkien kohtalo.

Ölüm uykuya benzer.

Kuolema muistuttaa unta.

Ölüm tehlikesini atlattım.

Vältyin kuolemalta.

Bugün onun ölüm yıldönümü.

Tänään on hänen kuolemansa vuosipäivä.

Ölüm cezasının kaldırılmasını düşündüm.

Ajattelin että kuolemanrangaistus pitäisi poistaa.

Onun ölüm haberi yayıldı.

Tieto hänen kuolemastaan levisi.

Tom ölüm cezasına çarptırıldı.

Tomi sai kuolemanrangaistuksen.

Aktörün ölüm haberleri internette yayıldı.

Väitteet näyttelijän kuolemasta ovat levinneet kulovalkean tavoin internetissä.

Ölüm hayatın tamamlayıcı bir parçasıdır.

Kuolema on olennainen osa elämää.

Tom kesinlikle ölüm cezası almalıydı.

Tomin olisi ehdottomasti ollut saatava kuolemanrangaistus.

Onun suçu ölüm cezasını hak ediyor.

Hänen rikoksensa ansaitsee kuolemantuomion.

Savaş kente ölüm ve yıkım getirdi.

Sota sai aikaan kuolemaa ja tuhoa kaupungissa.

Doğum ve ölüm oranları neredeyse eşitti.

Syntymä- ja kuolinluvut olivat lähes yhtäläiset.

Zengin tüccar ölüm saatinin yaklaştığını hissetti.

Rikas kauppias tunsi kuolemanhetkensä lähenevän.

Ölüm saatinin 14:20 olduğuna inanıyoruz.

Uskomme että kuolinaika oli 14:20.

- O, ölüm cezasına çarptırıldı.
- Ölüme mahkum edildi.

Hän sai kuolemantuomion.

Tom şeref ve ölüm arasında seçim yapmalı.

Tomin täytyy valita kunnian ja kuoleman väliltä.

Sadako zayıflarken, ölüm hakkında daha çok düşündü.

Kun Sadakon tila heikkeni, hän alkoi ajatella enemmän kuolemaa.

Teksas'ta cinayet ölüm cezasını gerektiren bir suçtur.

- Teksasissa murha on kuolemantuomioon johtava rikos.
- Teksasissa murha on rikos, josta rangaistaan kuolemalla.

140 kiloluk bir ölüm makinesi. Beni fark etmedi.

Se on yli sata kiloa painava tappokone. Eikä se ole huomannut minua.

Ayrılık küçük bir ölüm, ölümse büyük bir ayrılıktır.

- Lähteminen merkitsee pientä kuolemaa, mutta kuoleminen merkitsee isoa lähtöä.
- Lähteminen tarkoittaa vähän kuolemista, mutta kuoleminen tarkoittaa hyvin paljon lähtemistä.

Ancak gripte ölüm oranı daha da düşük: %0.1.

Mutta kausi-influenssan aste on vieläkin pienempi: 0,1%

Sadece sefil ve şerefsiz ölüm sizi burada bekliyor.

Täällä teitä odottaa vain kurja, kunniaton kuolema.

Bu küçük ölüm tuzağından daha korkunç yılan az bulunur.

että tätä kuolemanloukkua karmeampaa käärmettä ei juuri ole.

Ve ölüm anını tam yumurtaların çatlayacağı zamana göre ayarlıyordu.

ja ajoitti sen juuri munien kuoriutumishetkeen.

Halatın aniden kopması. O zaman bu bir ölüm düşüşü olur!

köysi katkeaa yllättäen. Se on pudotus kuolemaan.

Kayanın halatı bir anda koparması. O zaman bu bir ölüm düşüşü olur!

köysi katkeaa yllättäen. Se on pudotus kuolemaan.

Bu kadar çabuk düşünebilmesi ve böyle ölüm kalım kararlarını alabilmesi gerçekten olağanüstü.

Se, että se tekee päätöksiä elämästä ja kuolemasta niin nopeasti, on aivan uskomatonta.

Sonra bir baktım ki köpek balığı kollarından birini ısırmış, korkunç bir ölüm dönüşü yapıyor.

Sitten hai kävi kiinni yhteen sen lonkeroon - ja aloitti pelottavan kuolemankierteen.

Mahkûm uyuşturucu satıcısı ölüm cezasını ömür boyu hapis cezasına düşürtmek için yetkililere boyun eğmeye istekliydi.

Tuomion saanut huumekauppias oli valmis yhteistyöhön viranomaisten kanssa saadakseen alennettua kuolemantuomionsa elinkautiseen.

Ölüm iki şeyden biridir.O ya ölümlülüktür, ve ölüler herhangi bir şeyin bilincinde değildir; ya da bize söylenildiği gibi, gerçekten bir değişikliktir: ruhun bu yerden ötekine göç etmesidir.

Kuolema on jompikumpi. Joko se on perikato, eivätkä kuolleet ole tietoisia mistään, tai, kuten meille kerrotaan, se on todellisuudessa muutos: sielumme muutto täältä toisaalle.