Translation of "Vereceğiz" in English

0.006 sec.

Examples of using "Vereceğiz" in a sentence and their english translations:

Onu vereceğiz.

We'll pass it on.

*** mahkemeye vereceğiz.

We're going to impeach the motherf***r

Parti vereceğiz.

We'll have a party.

Oylayarak karar vereceğiz.

We'll decide by voting.

Dinlenmenize izin vereceğiz.

We'll let you rest.

Sonra karar vereceğiz.

- We'll decide later.
- We will decide later.

Biz kilo vereceğiz.

We will lose weight.

Biz karar vereceğiz.

We'll decide.

Biz cevap vereceğiz.

We'll respond.

Doğru karar vereceğiz.

We'll make the right decision.

Denemene izin vereceğiz.

We'll let you try.

Ona Tom adını vereceğiz.

We're going to name him Tom.

Tom'un denemesine izin vereceğiz.

We'll let Tom try.

Biz onu geri vereceğiz.

We'll give it back.

Yarın bahçe partisi vereceğiz.

We are to have a garden party tomorrow.

Onların denemesine izin vereceğiz.

We'll let them try.

Onun denemesine izin vereceğiz.

We'll let him try.

Daha sonra karar vereceğiz.

We will decide later.

Hızlı bir mola vereceğiz.

- We will take a quick break.
- We'll take a quick break.

Güzel bir parti vereceğiz.

We're going to have a nice party.

Onlara her şeyimizi vereceğiz.

We're going to give them our all.

Biz onlara moral desteği vereceğiz.

We will give them moral support.

Yarın akşam bir parti vereceğiz.

We are going to give a party tomorrow evening.

Öğleden sonra bir röportaj vereceğiz.

We'll give an interview in the afternoon.

Sana istediğin her şeyi vereceğiz.

We'll give you anything you want.

Tom'la konuşacağız sonra karar vereceğiz.

We'll talk to Tom then we'll decide.

Tom'un karar vermesine izin vereceğiz.

We'll let Tom decide.

Size bir şans daha vereceğiz.

We'll give you one more chance.

Cumartesi gecesi bir parti vereceğiz.

We are going to have a party on Saturday night.

Bugünkü derse burada son vereceğiz.

- So much for today's lesson.
- We will end today's lesson here.

Onların sana söylemesine izin vereceğiz.

I'll let them tell you.

Onun sana söylemesine izin vereceğiz.

I'll let him tell you.

Onlara bir şans daha vereceğiz.

We'll give them another chance.

Bu gece bir parti vereceğiz.

We're going to have a party tonight.

Kısa bir reklam molası vereceğiz.

We're going to take a short commercial break.

Tom'a onu yapma fırsatı vereceğiz.

We're going to give Tom an opportunity to do that.

Gazeteye küçük bir ilan vereceğiz.

We're going to take a small ad out in the paper.

Bugün tüm bu sorulara cevap vereceğiz.

Today we are going to answer to all of these questions.

Biz onun onu denemesine izin vereceğiz.

We will let him try.

Kısa süre sonra bir mola vereceğiz.

We'll take a break soon.

Doğum gününde ona bir hediye vereceğiz.

We will give her a present on her birthday.

Tom'un kendi adına konuşmasına izin vereceğiz.

We'll let Tom speak for himself.

Onların işlerimizi çalmalarına izin mi vereceğiz?

Are we going to let them steal our jobs?

Yarın Nancy için bir veda partisi vereceğiz.

We'll have a farewell party for Nancy tomorrow.

Tom ve Mary'nin karar vermesine izin vereceğiz.

We'll let Tom and Mary decide.

Sanırım önümüzdeki cuma gecesi bir parti vereceğiz.

I think we'll have a party next Friday night.

Annemizin memnun olması için odamıza çekidüzen vereceğiz.

We will tidy up our room so that Mom is satisfied.

Biz Tom'un onun hakkında endişelenmesine izin vereceğiz.

We'll let Tom worry about that.

Bu korkunç sınav döneminden geçer geçmez parti vereceğiz.

Once I get through this horrible exam period, we’ll party hard.

- Mary'ye bu gece bize yemek hazırlaması için izin vereceğiz.
- Mary'nin bu akşam bizim için akşam yemeği hazırlamasına izin vereceğiz.

We'll let Mary prepare dinner for us tonight.

Önümüzdeki pazar günü Bay Oka için bir parti vereceğiz.

Next Sunday we are going to have a party for Mr Oka.

Takıma katılmak için yeterince iyi olduğunda katılmana izin vereceğiz.

When you're good enough to join the team, we'll let you join.

Biz teklifinizi daha ayrıntılı inceledikten sonra cevabımızı size vereceğiz.

I'll give you our answer after we go into your proposal in greater detail.

Pazartesi akşamı Tom için bir doğum günü partisi vereceğiz.

We're going to have a birthday party for Tom Monday evening.

Bir barbekü partisi vereceğiz. Ebeveynlerine benim ebeveynlerimin orada olacaklarını söyle.

So we're gonna have a barbecue party. Tell your parents that my parents are gonna be there.

- Biz sizin için karar vereceğiz.
- Biz senin için karar alacağız.

We'll make the decision for you.

Bugün bu sorulara cevap vereceğiz ancak ondan önce her zaman olduğu gibi tarihe dönüp bir bakalım.

Today we are going to answer those questions but before we do, let’s take a look back

Bugün, bu soruya cevap vereceğiz. Ama bundan önce, her zaman ki gibi. Hadi dönüp bir tarihe bakalım.

we are gonna answer to this question. But before, let´s take a look at history.