Translation of "Taşınıyor" in English

Tom taşınıyor.

Tom is moving away.

Tom Boston'a taşınıyor.

Tom is relocating to Boston.

Boston'a taşınıyor musun?

Are you moving to Boston?

Tom nereye taşınıyor?

- Where's Tom moving to?
- Where is Tom moving to?

Tom bugün taşınıyor.

Tom is moving today.

Fakat metrelerce yüksekliğe taşınıyor

but it moves up to meters in height

Tom bizimle geri taşınıyor.

Tom is moving back in with us.

Tom eve geri taşınıyor.

Tom is moving back home.

Eve geri taşınıyor musun?

Are you moving back home?

Boston'a taşınıyor olacaklar mı?

Will they be moving to Boston?

Boston'a taşınıyor olmaktan mutluyum.

I'm happy to be moving to Boston.

Tom tekrar Boston'a taşınıyor.

Tom is moving back to Boston.

Tom taşınıyor, değil mi?

Tom is moving, isn't he?

Tom bu yaz Boston'a taşınıyor.

Tom is moving to Boston this summer.

Tom gelecek yıl Boston'a taşınıyor.

Tom is moving to Boston next year.

Tom, önümüzdeki hafta Boston'a taşınıyor.

- Tom will be moving to Boston next week.
- Tom is moving to Boston next week.

Senin Boston'a taşınıyor olduğunu duydum.

I hear you're moving to Boston.

Tom ve Mary eve geri taşınıyor.

Tom and Mary are moving back home.

Tom seçeneklerini düşünüp taşınıyor gibi görünüyor.

Tom seems to be weighing his options.

Tom John ile gelecek hafta taşınıyor.

Tom is moving in with John next week.

Tom bu ayın sonunda Boston'a taşınıyor.

Tom is moving to Boston at the end of this month.

Tom bugün yeni bir eve taşınıyor.

- Tom is moving to a new house today.
- Tom is moving into a new house today.

Tom bu ayın sonunda kasabanın dışına taşınıyor.

Tom is moving out of town at the end of this month.

- Sami bugün hareket ediyor.
- Sami bugün taşınıyor.

Sami is moving today.

- Sami yine hareket ediyor.
- Sami yine taşınıyor.

Sami is moving again.

Tom önümüzdeki Ekim ayında Boston'a taşınıyor olacağını söyledi.

- Tom said that he would be moving to Boston next October.
- Tom said he'd be moving to Boston next October.

Yazık, en iyi arkadaşım taşınıyor. Başka bir şehirde yaşayacak.

It's a shame, my best friend is moving. He's going to live in another city.