Translation of "Sakınca" in English

0.350 sec.

Examples of using "Sakınca" in a sentence and their english translations:

Bence bir sakınca yok.

l don't think it's wrong.

Benim açımdan bir sakınca yoktur.

There is no objection on my part.

Binmemde bir sakınca var mı?

Is it ok if I ride?

Derhal başlamamda bir sakınca yok.

I may as well start at once.

Ayrılmamızda bir sakınca var mı?

Do you mind if we leave?

Kanepeye uzanmamda sakınca var mı?

Do you mind if I lay down on the sofa?

İçmende sakınca yok, ama ölçülü iç.

It's all right to drink, but drink in moderation.

Sormamda bir sakınca yoksa, sorunun neydi?

If you don't mind telling me, what was your problem?

Şunu kullanmamda bir sakınca var mı?

- May I use that?
- Is it OK if I use that?

Seni öpmemde bir sakınca var mı?

Would it be OK if I kissed you?

Belki insan olduğumuzu hatırlamakta bir sakınca yoktur,

Maybe it's OK to remember that we're human beings,

Banka hesabını bilmemizde bir sakınca var mı?

May we know your bank account?

Senin yanında oturmamın bir sakınca var mı?

Do you mind if I sit next to you?

Sormamda bir sakınca yoksa, bunu neden yapıyorsun?

Why are you doing this, if I may ask?

Eve erken dönmemde bir sakınca var mı?

Do you mind if I go home early?

Pazar geç saate kadar uyumanda bir sakınca yok.

There is no harm in you sleeping late on Sunday.

Biraz daha kalmam da bir sakınca var mı?

Would you mind if I stayed a little longer?

- Çıplak olmanın nesi yanlış?
- Çıplak durmakta ne sakınca var?

What's wrong with being naked?

- O çiçek yemeye uygun.
- O çiçeği yemekte sakınca yok.

That flower is edible.

Lehtarın adını Rusça olarak yazmamda bir sakınca var mı?

Can I write the name of the beneficiary in Russian?

Tıbbi geçmişinizle ilgili birkaç soru sormamda sakınca var mı?

Is it okay if I ask you a few questions about your medical history?

- Biraz yüksek sesle konuşmanızda bir sakınca var mı?
- Biraz daha yüksek sesle konuşur musunuz?

Would you mind speaking a little louder?

- Telefonunu kullansam olur mu?
- Telefonunu kullanmamda sakınca var mı?
- Sakıncası yoksa telefonunuzu kullanabilir miyim?

Is it OK if I use your phone?

- Bu elmalardan birini yememde bir sakınca var mı?
- Bu elmalardan bir tane yesem olur mu?

Is it OK if I eat one of these apples?

- Panjurları açsam sakıncası olur mu?
- Panjurları açmamda bir sakınca var mı?
- Panjurları açsam rahatsız olur musun?
- Jaluziyi açsam rahatsız olur musun?
- Jaluziyi açmamda bir sakınca var mı?
- Jaluziyi açsam sakıncası olur mu?

Would you mind if I opened the blinds?

- Radyoyu kapatmamın senin açından bir sakıncası var mı?
- Radyoyu kapatmamda senin açından bir sakınca var mı?

- Would you mind if I turned off the radio?
- Would you mind if I turned the radio off?

- Çalgı çalmak için Tom'un evine gidebilir miyim?
- Çalgı çalmak için Tom'un evine gitmemde bir sakınca var mı?

- Can I go over to Tom's house to play?
- Would it OK if I go over to Tom's house to play?

- Siz de ona önceden diyebilirsiniz.
- Siz de ona önceden söyleyebilirsiniz.
- Onu ona peşinen söylemenizde hiçbir sakınca yok.

You may as well say it to him in advance.