Translation of "Kovboy" in English

0.011 sec.

Examples of using "Kovboy" in a sentence and their english translations:

''Kovboy'' Gator Magraw.

"Cowboy" Gator Magraw.

Kovboy salona girdi.

The cowboy entered the saloon.

Kovboy olduğumuza inandıralım.

- Let's make believe that we are cowboys.
- Let's make believe that we're cowboys.
- Let's make believe we're cowboys.

Tom gerçek bir kovboy.

Tom is a real cowboy.

Tom kovboy çizmesi giymiyordu.

Tom wasn't wearing cowboy boots.

Tom kovboy şapkasını çıkardı.

Tom took off his cowboy hat.

Tom kovboy botlarını çıkardı.

Tom pulled off his cowboy boots.

Kovboy bütün sığırları saydı.

The cowboy counted all the cattle.

Sami kovboy kıyafeti giyindi.

Sami was dressed in cowboy attire.

Tom kovboy şapkasını taktı.

Tom put on his cowboy hat.

Kovboy filmlerini seyretmeyi seviyorum.

I love to watch westerns.

Tom sık sık kovboy botları ve bir kovboy şapkası giyer.

Tom often wears cowboy boots and a cowboy hat.

Kovboy kostümlü o vahşi adam...

That wild man in the chaps ...

Kovboy hızla pencereden dışarı atladı.

The cowboy quickly jumped out the window.

Tom bir kovboy şapkası takıyordu.

Tom was wearing a cowboy hat.

Daha senden bir kovboy yapacağız.

We'll make a cowboy out of you yet.

Bir kovboy sığırları otlağa götürüyor.

A cowboy is driving cattle to the pasture.

Tom, bir kovboy gibi görünüyor.

Tom looks like a cowboy.

Tom bir kovboy gibi giyiniyor.

Tom dresses like a cowboy.

Tom bir kovboy şapkası takıyor.

Tom is wearing a cowboy hat.

Sami titizlikle kovboy gibi giyindi.

Sami was meticulously dressed as a cowboy.

Sen hiç kovboy şapkası taktın mı?

Have you ever put on a cowboy's hat?

Sıklıkla siyah bir kovboy şapkası takarım.

I often wear a black cowboy hat.

Dün gece televizyondaki kovboy filmini izledin mi?

- Did you see the cowboy film on TV last night?
- Did you see the cowboy movie on TV last night?

Onu son gördüğümde Tom kovboy şapkası giyiyordu.

Tom was wearing a cowboy hat the last time I saw him.

Ben bütün hayatımda hiç kovboy çizmesi giymedim.

I've never worn cowboy boots in my whole life.

Dün Tom'u gördüğümde, bir kovboy şapkası takıyordu.

When I saw Tom yesterday, he was wearing a cowboy hat.

Tom genellikle siyah bir kovboy şapkası takar.

Tom usually wears a black cowboy hat.

Tom bir çift kovboy botu satın aldı.

Tom bought a pair of cowboy boots.

Ben her zaman bir kovboy olmak istedim.

I always wanted to be a cowboy.

Tom onu ​​gördüğümde bir kovboy şapkası giyiyordu.

Tom was wearing a cowboy hat when I saw him.

Ve eski, bol çatışmalı kovboy filmlerine olan sevgi

that love for "Godfather," and a good old Western shoot-'em-up

Tom kot pantolon ve bir kovboy şapkası giydi.

Tom wore jeans and a cowboy hat.

Tom'u son gördüğümde o bir kovboy şapkası giyiyordu.

The last time I saw Tom he was wearing a cowboy hat.

Tom, kovboy şapkasını çıkardı ve kazağını alnından çekti.

Tom took off his cowboy hat and wiped the sweat from his forehead.

- Tom güzel bir araba kullanıyor.
- Tom bir kovboy şapkası giyiyordu.

Tom wore a cowboy hat.

- Batılıları severim.
- Kovboy filmlerini seviyorum.
- Vahşi Batı temalı eserleri severim.

I like Westerns.

Tom'un büyük bir kovboy ve Kızılderili oyuncak figür koleksiyonu var.

Tom has a large collection of cowboy and Indian toy figures.

Tom genellikle bir kovboy şapkası takar fakat bugün o bir beyzbol şapkası takıyor.

Tom usually wears a cowboy hat, but today he's wearing a baseball cap.