Translation of "Gazetecilik" in English

- Leyla gazetecilik eğitimi alıyor.
- Layla gazetecilik okuyor.

Layla studies journalism.

gazetecilik mezunu değil

not a journalism graduate

Gerçek gazetecilik öldü.

- Real journalism is dead.
- True journalism is dead.

Tom gazetecilik okudu.

Tom studied journalism.

Tom gazetecilik okuyor.

Tom studies journalism.

Tom bir gazetecilik öğrencisiydi.

Tom was a journalism student.

Tom Boston'da gazetecilik okudu.

Tom studied journalism in Boston.

Tom Boston'da gazetecilik okuyor.

Tom studies journalism in Boston.

Tom bir gazetecilik öğrencisi.

Tom is a journalism student.

Gelecekte gazetecilik işine girmek istiyorum.

I'd like to get into journalism in the future.

Bu gazetecilik değil; bu çöp.

This isn't journalism; this is trash.

Gazetecilik metni edebi eser değildir.

Journalistic text is not a literary work.

Gazetecilik, tarihin ilk kaba taslağıdır.

Journalism is the first rough draft of history.

Tom bir gazetecilik öğrencisi değildi.

Tom wasn't a journalism student.

Tom bir gazetecilik öğrencisi değil.

Tom isn't a journalism student.

John hâlâ gece gazetecilik dersleri alıyor.

John is still taking journalism classes at night.

Neden gazetecilik üzerine uzmanlaşmaya karar verdiniz?

Why did you decide on majoring in journalism?

Yalan haber sadece gazetecilik için kötü değil.

Fake news is not only bad for journalism.

gazetecilik konusunda duayen olarak bildiğimiz Uğur Dündar bile

even Uğur Dündar, who we know as a veteran in journalism

Gazetecilik, birilerinin yazılmasını istemediği şeyleri yazmaktır. Gerisi halkla ilişkilerdir.

Journalism is printing what someone else does not want printed. Everything else is public relations.