Translation of "Evliyim" in English

0.004 sec.

Examples of using "Evliyim" in a sentence and their english translations:

- Ben evliyim.
- Evliyim.

- I'm married.
- I am married.

Evliyim.

I've been married.

Ben evliyim.

- I'm married.
- I am married.

Evet, evliyim.

Yes, I am married.

Hâlâ evliyim.

I'm still married.

Tom'la evliyim.

I'm married to Tom.

Onunla evliyim.

I'm married to him.

- Ben şimdi evliyim.
- Ben artık evliyim.

- I'm married now.
- I'm now married.

Uzun zamandır evliyim.

I've been married too long.

Hâlâ Tom'la evliyim.

I'm still married to Tom.

Ben Herkül'le evliyim.

I am married to Hercules.

Hâlâ onunla evliyim.

I'm still married to him.

Ben zaten evliyim.

I'm already married.

Dört yıldır evliyim.

I've been married for four years.

Otuz yıldır evliyim.

I've been married for thirty years.

Bir avukatla evliyim.

I'm married to a lawyer.

Ben Lori ile evliyim.

- I'm married to Laurie.
- I'm married to Lori.

Ben üç yıldır evliyim.

I've been married for three years.

Ben hala Mary'yle evliyim.

I'm still married to Mary.

Ben Laurie ile evliyim.

I'm married to Laurie.

Polonyalı bir kadınla evliyim.

I am married to a Polish woman.

Evliyim ve çocuklarım var.

I'm married and I have children.

Bir Kanadalı ile evliyim.

- I'm married to a Canadian.
- I'm married to a Canadian woman.

Evliyim ve iki çocuğum var.

I am married and have two children.

Evliyim ve iki oğlum var.

I am married and I have two sons.

Çok mutlu bir şekilde evliyim.

I'm very happily married.

Ben on yıldır onunla evliyim.

- She and I have been married for ten years.
- I have been married to her for ten years.

Ben bir hemşire ile evliyim.

I'm married to a nurse.

Tom ile üç yıldır evliyim.

I've been married to Tom for three years.

Ben evliyim ve bir kızım var.

- I am married and I have a daughter.
- I'm married and I have a daughter.

Ben evliyim, sen evlisin, hadi evlenelim!

- I'm married, you're married, let's get married!
- I am married, you are married, let's get married!

- Yerli bir Fransız konuşmacısıyla evliyim.
- Ana dili Fransızca olan biriyle evliyim.
- Eşimin ana dili Fransızca.

I'm married to a native French speaker.

- Bir Fransızca öğretmeniyle evliyim.
- Eşim bir Fransızca öğretmeni.

I'm married to a French teacher.

Ben mutlu bir şekilde evliyim, herkesin ne dediği önemli değil.

I'm happily married, no matter what anyone says.

- Sadece bir yıldan beri evliyim.
- Evlendiğimden beri sadece bir yıl oldu.

It is just a year since I got married.

"Ah Tom, sen büyük, güçlü adamsın! Buraya gel ve beni öp!" "Üzgünüm! Ben evliyim!"

"Oh Tom, you big, strong man! Come here and kiss me!" "I'm sorry! I'm married!"