Translation of "Elmalı" in English

0.008 sec.

Examples of using "Elmalı" in a sentence and their english translations:

Elmalı turta yaptım.

I made an apple pie.

Elmalı kek tükendi.

The apple cake ran out.

Elmalı kek bitti.

The apple cake's ran out.

- Eşim elmalı tartı seviyor.
- Karım elmalı tartı sever.

- My wife loves apple pie.
- My wife likes apple pie a lot.

Kocasına elmalı tart pişirdi.

She cooked her husband an apple pie.

Kocasına elmalı tart yaptı.

She made her husband an apple pie.

Elmalı turta sever misin?

Do you like the apple pie?

Tom elmalı pasta yaptı.

Tom made an apple pie.

Elmalı kek sever misin?

Do you like apple pies?

Birkaç elmalı turta pişirdim.

- I baked an apple pie.
- I baked some apple pies.

Hanımım, elmalı tarta bayılır.

My wife loves apple pie.

Lütfen elmalı turtaya buyurun.

Please help yourself to the apple pie.

Elmalı turta yemek istiyorum.

I want to eat apple pie.

Senin için elmalı turta yaptım.

- I made an apple pie for you.
- I made you an apple pie.

Karım elmalı turtayı çok sever.

My wife likes apple pie a lot.

Tatlı için elmalı tart yaptım.

I made an apple pie for dessert.

Ben bir elmalı turta pişirdim.

I baked an apple pie.

Tom bir elmalı tart pişirdi.

Tom baked an apple pie.

Kate bir elmalı turta yaptı.

Kate made an apple pie.

Sami bir elmalı turta yaptı.

Sami made an apple pie.

Tatlı olarak elmalı turta yedik.

We had apple pie for dessert.

Hiç elmalı tartla peynir yedin mi?

Have you ever had cheese with apple pie?

Tom biraz elmalı turta yemek istiyor.

Tom wants to eat some apple pie.

Tom Mary'ye bir elmalı turta pişirdi.

- Tom baked Mary an apple pie.
- Tom baked an apple pie for Mary.

Kendimi elmalı turta yerken hayal ettim.

I dreamed I was eating an apple pie.

Tom gerçekten iyi elmalı turtalar pişirebilir.

Tom can bake really good apple pies.

Bu elmalı bisküviler fırından yeni çıktı.

These apple strudels are fresh from the oven.

Elmalı turta yapabilmemiz için elmalar topladık.

- We picked apples so as to make a pie.
- We picked apples so we could make an apple pie.

Tom biraz elmalı turta yemek istedi.

Tom wanted to eat some apple pie.

Hiç menekşe yer elmalı dondurma yedin mi?

Have you ever eaten purple-yam ice cream?

Karım bana nefis bir elmalı pasta yaptı.

My wife made me a delicious apple cake.

Bugün herhangi bir elmalı turtan var mı?

Do you have any apple pie today?

Kimse Emily'den daha iyi elmalı pasta yapamaz.

No one can bake apple cake better than Emily.

Annem bizim için sık sık elmalı turta yapar.

My mother often bakes apple pies for us.

Hiç kimse Emily'den daha iyi elmalı kek pişiremez.

- No one can bake apple cake better than Emily.
- No one can bake apple cake better than Emily can.

Güzel büyük bir parça elmalı tart ister misiniz?

Would you like a nice big piece of apple pie?

Tom elmalı tartı ve kahve demliğini masaya koydu.

Tom put the apple pie and the pot of coffee on the table.

Elmalı pasta yapabilmem için birkaç elmaya ihtiyacım var.

I need some apples so I can make an apple pie.

Hiç kimse Emily'den daha güzel elmalı turta pişirmez.

No one bakes a finer apple pie than Emily.

Mary'nin elmalı turtayı sevip sevmediğini Tom'un bildiğini sanmıyorum.

- I don't think Tom knows if Mary likes apple pie or not.
- I don't think that Tom knows if Mary likes apple pie or not.

Üç elmalı turta yapmak için kaç tane elma gerekir?

How many apples does it take to make three apple pies?

Tom bir elmalı turta ısmarladı ve ben de ısmarladım.

Tom ordered apple pie, and so did I.

Britanya'da üzümlü ve elmalı tart geleneksel olarak Noel zamanında yenir.

In Britain, mince pies are traditionally eaten at Christmas time.

Teyzesinin elmalı turtası lezzetliydi, bu yüzden o ikinci bir porsiyon aldı.

His aunt's apple pie was delicious, so he had a second helping.

Bize iki yumurtalı sandviç, iki fincan kahve ve iki parça elmalı turta getirin lütfen.

Bring us two egg sandwiches, two cups of coffee and two pieces of apple pie, please.