Translation of "Defterini" in English

Defterini çıkardı.

She got her notebook out.

Konuk defterini imzalayın.

Sign the guest book.

Defterini görebilir miyim?

Can I see your notebook?

Tom defterini açtı.

Tom opened his notebook.

Tom defterini kapattı.

Tom closed his notebook.

Lütfen bana defterini göster.

Please show me your notebook.

Arkadaşının defterini kopyalamakla meşguldü.

He was busy copying his friend's notebook.

Tom konuk defterini imzaladı.

Tom signed the guest book.

Bugün defterini getirdiğini hatırlıyormusun ?

Did you remember to bring your notebook today?

Tom çek defterini çıkardı.

Tom pulled out his checkbook.

Tom defterini ve kalemini çıkardı.

Tom pulled out his notebook and pencil.

Tom not defterini kenara koyuyor.

Tom put away his notebook.

Tom randevu defterini çekmeceye koydu.

Tom put his appointment book in the drawer.

Tom Mary'nin randevu defterini buldu.

Tom found Mary's appointment book.

♪ Kapadım o yara defterini ♪

♪ I've closed the book of that wound ♪

Cüzdanını açtı ve çek defterini çıkardı.

She opened her purse and took out her chequebook.

Çek defterini indir yoksa kolunu kırarım.

Put the checkbook down or I'm gonna break your arm.

Sen giysileri yıkarken ben çek defterini dengeledim.

I balanced my checkbook while you were washing clothes.

Evet, o istedi. Ben ona senin defterini verdim.

Yes, she wanted. I gave her your notebook.

Sami not defterini çıkardı ve not almaya başladı.

Sami got his notebook out and strarted taking notes.

Tom Mary'nin adres defterini nerede sakladığını büyük ihtimalle bilmiyor.

Tom isn't very likely to know where Mary keeps her address book.

Tom not defterini çıkardı ve içine bir şey yazdı.

Tom took out his notebook and wrote something in it.

Tom not defterini kapattı ve onu evrak çantasına koydu.

Tom closed his notebook and put it in his briefcase.

Tom en sevdiği yemek tarifleriyle dolu defterini bana verdi.

Tom gave me his notebook full of his favorite recipes.