Translation of "Dansçı" in English

0.005 sec.

Examples of using "Dansçı" in a sentence and their english translations:

Tom bir dansçı.

Tom is a dancer.

Sami bir dansçı.

Sami is a dancer.

- İyi bir dansçı mısınız?
- İyi bir dansçı mısın?

Are you a good dancer?

Aoi bir dansçı oldu.

Aoi became a dancer.

O iyi bir dansçı.

She is a good dancer.

Tom dandik bir dansçı.

Tom is a lousy dancer.

Tom harika bir dansçı.

Tom is a wonderful dancer.

Tom iyi bir dansçı.

Tom is a good dancer.

Tom tam bir dansçı.

Tom is quite a dancer.

Tom bir dansçı oldu.

Tom became a dancer.

Tom berbat bir dansçı.

Tom is a horrible dancer.

Sami sahnede dansçı istiyordu.

Sami wanted dancers on stage.

Dansçı ayak parmaklarının üzerinde döndü.

The dancer spun on his toes.

Bir dansçı olmak istediğini düşündüm.

- I thought you wanted to be a dancer.
- I thought that you wanted to be a dancer.

Tom gerçekten iyi bir dansçı.

Tom is a really good dancer.

Kız arkadaşım iyi bir dansçı.

My girlfriend is a good dancer.

Dansçı bir dansı dans eder.

The dancer dances a dance.

Bence o, iyi bir dansçı.

I think she is a good dancer.

Tom iyi bir dansçı değil.

Tom isn't a good dancer.

Ben bir dansçı olmak istedim.

I wanted to be a dancer.

Kötü bir dansçı olduğumu biliyorum.

- I know I'm a bad dancer.
- I know that I'm a bad dancer.

Tom oldukça iyi bir dansçı.

Tom is a pretty good dancer.

Sami bir dansçı olmak istiyordu.

Sami wanted to be a dancer.

Tom berbat bir dansçı olduğunu biliyor.

- Tom knows he's a terrible dancer.
- Tom knows that he's a terrible dancer.

Tom genç ve yetenekli bir dansçı.

Tom is a young and talented dancer.

Tom çok iyi bir dansçı değil.

- Tom is not a very good dancer.
- Tom isn't a very good dancer.
- Tom isn't much of a dancer.

Odanın ortasındaki dansçı başlamak için hazır.

The dancer in the middle of the room is ready to begin.

Üç dansçı zor dansı dans etti.

Three dancers danced the difficult dance.

Kendimi bir dansçı olarak hayal edemiyorum.

I can't picture myself as a dancer.

Tom lisede iyi bir dansçı değildi.

Tom wasn't a good dancer in high school.

Tom ne kadar iyi bir dansçı?

How good a dancer is Tom?

Tom iyi bir dansçı değil mi?

Tom is a good dancer, isn't he?

- Sami bir dansçı.
- Sami bir rakkas.

Sami is a dancer.

Daha iyi bir dansçı olmak istiyorum.

I want to become a better dancer.

Tom hiçbir zaman iyi bir dansçı değildi.

Tom never was much of a dancer.

Tom şimdiye kadar gördüğüm en iyi dansçı.

Tom is the best dancer I've ever seen.

Mary Evlenmeden önce, o bir dansçı idi.

Before Mary got married, she was a dancer.

Maalesef, ben çok iyi bir dansçı değilim.

Unfortunately, I'm not much of a dancer.

- Tom profesyonel bir dansçıdır.
- Tom profesyonel bir dansçı.

Tom is a professional dancer.

Tom otuzlu yaşlarının başında profesyonel bir dansçı oldu.

Tom became a professional dancer in his early thirties.

Tom onun ebeveynlerinin istememesine rağmen bir dansçı oldu.

Tom became a dancer even though his parents didn't want him to.

Tom çok iyi bir dansçı değil, değil mi?

Tom isn't a very good dancer, is he?

O bir dansçı olarak hayatı hakkında bir kitap yazdı.

She wrote a book about her life as a dancer.

Tom, kazadan beri profesyonel bir dansçı olma umudundan vazgeçti.

Since the accident, Tom has given up hope of becoming a professional dancer.

Ne yazık ki, ben çok iyi bir dansçı değilim.

Sadly, I'm not a very good dancer.

- Sami Leyla'yı yedek dansçı olarak çağırdı.
- Sami Leyla'yı yedek rakkase olarak çağırdı.

Sami hired Layla as a backup dancer.

O mükemmel bir piyano çalıcı. Ayrıca, iyi bir şarkıcı ve iyi bir dansçı.

He is an excellent piano player. In addition, he is a good singer and a very good dancer.

Lulu Adasına 1862 yılında, olasılıkla Hawaili bir dansçı kız olan Lulu Sweet'in adı verildi.

Lulu Island was named after a possibly Hawaiian showgirl, Lulu Sweet, in 1862.