Translation of "Bisikletle" in English

0.011 sec.

Examples of using "Bisikletle" in a sentence and their english translations:

Bisikletle geleceğim.

I'll come by bicycle.

- İşe bisikletle giderim.
- İşime bisikletle giderim.

I go to work by bicycle.

İşe bisikletle giderim.

- I bike to work.
- I cycle to work.

O, bisikletle gitti.

He went by bicycle.

İşe bisikletle gidiyorum.

I'm going to work by bicycle.

Oraya bisikletle gitti.

- He went there by bicycle.
- He went there by bike.

O, bisikletle gider.

He goes by bike.

Okula bisikletle giderim.

I go to school by bicycle.

Buraya bisikletle gelmeliydim.

- I should have come here by bicycle.
- I should've come here by bicycle.

Okula bisikletle gider.

He goes to school by bicycle.

Okula bisikletle gidiyorum.

I bike to school.

Hadi bisikletle gidelim.

Let's go by bicycle.

Buraya bisikletle geldim.

I got here by bicycle.

Okula bisikletle gittim.

I went to school by bicycle.

- Okula genellikle bisikletle giderler.
- Genellikle okula bisikletle giderler.

They usually go to school by bicycle.

- Tom bisikletle okula gider.
- Tom okula bisikletle gidiyor.

Tom goes to school by bike.

Gençken, bisikletle gitmeyi severdi.

When he was young, he liked to go by bike.

Mayuko okula bisikletle gider.

Mayuko goes to school by bicycle.

Ben bisikletle dışarı gittim.

I went out by bicycle.

Genellikle bisikletle okula giderim.

I usually go to school by bicycle.

Babam işe bisikletle gider.

My father goes to work by bike.

Tom işe bisikletle gider.

- Tom cycles to work.
- Tom bikes to work.
- Tom rides a bike to work.
- Tom rides his bicycle to work.
- Tom commutes to work by bicycle.
- Tom goes to work by bicycle.

O, bu bisikletle geldi.

He came on this bicycle.

O, okula bisikletle gider.

He cycles to school.

Tom okula bisikletle gider.

Tom goes to school by bicycle.

Tom bisikletle okula gitti.

Tom went to school by bicycle.

O bisikletle işe gidiyor.

He's going to work by bicycle.

Tom oraya bisikletle gitti.

Tom went there by bicycle.

Tom eve bisikletle gitti.

Tom biked home.

Tom işe bisikletle gidiyor.

Tom rides a bike to work.

Tom buraya bisikletle gelmiş.

- Tom came here by bicycle.
- Tom got here by bicycle.

Ben işe bisikletle giderim.

I go to work by bike.

Tom çoğunlukla bisikletle okula gider.

Tom often goes to school by bicycle.

Şehir oldukça yakın, bisikletle gidilebilir.

The city is quite near, one can go by bicycle.

Birçok kişi Pekin'de bisikletle dolaşır.

Lots of people get around by bike in Peking.

Tom bugün buraya bisikletle geldi.

Tom came here today by bicycle.

Bu sabah işe bisikletle geldim.

This morning, I bicycled to work.

Bu yaz Avrupa'da bisikletle dolaşacağım.

I'll travel across Europe by bicycle this summer.

Maria okula genellikle bisikletle gider.

Maria usually goes to school on bike.

Tom genellikle okula bisikletle gider.

- Tom usually goes to school by bicycle.
- Tom usually cycles to school.
- Tom usually goes to school by bike.

Bu yaz bisikletle Hokkaido'yu dolaştım.

I went around Hokkaido by bike this summer.

Her gün okula bisikletle gidiyorum.

I ride a bicycle to school every day.

Eve bisikletle gittin, değil mi?

You biked home, didn't you?

Tom'a oraya bisikletle gitmesini söyledim.

I told Tom to go there by bicycle.

Anne üç çocuğu bisikletle götürüyor.

- The mom took three kids on the bike.
- The mother took three kids on the bike.

Tom markete genellikle bisikletle gidiyor.

Tom often goes to the supermarket by bicycle.

Onlar sık sık bisikletle pikniğe giderler.

They often go on picnics by bicycle.

Buradaki öğrencilerin çoğu okula bisikletle gider.

Most of the students here go to school on bike.

Kimisi yürüyerek, diğerleri de bisikletle gitti.

- Some went on foot, and others by bicycle.
- Some went on foot, others by bicycle.

Bazılarımız otobüsle ve diğerleri bisikletle gitti.

Some of us went by bus, and the others by bicycle.

Yürümektense oraya bisikletle gitmeyi tercih ederim.

I would rather go there by bike than walk.

Tom ve Mary sahile bisikletle gitti.

Tom and Mary went to the beach by bicycle.

Ben büyük ebeveynlerimin evine bisikletle giderdim.

I used to ride my bike to my grandparents' house.

O, benim sahip olduğum bisikletle aynıdır.

That is the same bicycle as I have.

O, yaya ya da bisikletle gelecek.

He'll come on foot or by bicycle.

Yaya gitmeyi bisikletle gitmeye tercih ederim.

I prefer going by foot to bicycling.

O ona bisikletle gitmesini tavsiye etti.

She advised him to go by bicycle.

Neredeyse her zaman bisikletle okula gidiyorum.

I almost always go to school by bicycle.

Boston'a gerçekten bisikletle gitmedin, değil mi?

You didn't really go to Boston by bicycle, did you?

Yağmurlu günlerde bile okula bisikletle giderim.

I go to school by bicycle even on rainy days.

Tom'a oraya bisikletle gitmemesi gerektiğini söyledim.

I told Tom he shouldn't go there by bicycle.

Tom'a oraya bisikletle gitmesi tavsiyesinde bulundum.

I advised Tom to go there by bicycle.

Tom'a oraya bisikletle gitmesi gerektiğini söyledim.

I told Tom he should go there by bicycle.

Tom her zaman okula bisikletle gider.

Tom always goes to school by bicycle.

Bir bisikletle, senin evine 20 dakikada ulaşabilirdim.

With a bicycle, I could reach your house in 20 minutes.

Ben onun Hokkaido'dan Kyushu'ya bisikletle gittiğini duydum.

I hear he traveled by bicycle from Hokkaido to Kyushu.

Okula bisikletle giderdi ama artık otobüsle gidiyor.

- He used to go to school by bicycle, but he takes a bus now.
- He used to go to school by bicycle, but now he goes by bus.

Bazıları bisikletle okula gider, diğerleri otobüsle gider.

Some go to school by bicycle, others go by bus.

Oraya bisikletle gitmeyi düşünüyordum ama yağmur başladı.

I was thinking to go there by bike, but it began to rain.

Oraya bisikletle gitmeyi planlıyordum ama yağmur yağdı.

I was planning to go there by bike, but it rained.

Gelecek yıl bisikletle Şikoku adasını dolaşmayı planlıyoruz.

- I plan to cycle around Shikoku next year.
- I plan to go around the island of Shikoku by bicycle next year.

Tom ve Mary genellikle okula bisikletle giderler.

Tom and Mary usually go to school by bicycle.

Bisikletle buradan evine gitmek ne kadar sürer?

How long does it take from here to your house by bike?

Okula yürüyerek mi yoksa bisikletle mi gidersin?

Do you go to school on foot or by bicycle?

Tom bisikletle arabadan daha hızlı işe gidebilir.

Tom can get to work faster on bicycle than by car.

Yağmur yağmasına rağmen, Tom okula bisikletle gitti.

Even though it's raining, Tom rode his bicycle to school.

Tom Mary'ye oraya bisikletle gitmesini tavsiye etti.

Tom advised Mary to go there by bicycle.

Şu çocuğun bisikletle Hokkaido'dan Kyushu'ya seyahat ettiğini duydum.

I heard that that boy traveled from Hokkaido to Kyushu by bicycle.

Oraya bisikletle gideceğimi düşünüyordum ama yağmur yağmaya başladı.

- I was thinking that I would go there by bicycle, but it began to rain.
- I was thinking that I'd go there by bicycle, but it began to rain.

Tom okula bisikletle giderdi ama şimdi otobüsle gidiyor.

Tom used to go to school by bicycle, but now he goes by bus.

O çocuğun bisikletle Hokkaido'dan Kyushu'ya seyahat ettiğini duydum.

I heard that boy traveled from Hokkaido to Kyushu on bicycle.