Translation of "ısmarladı" in English

0.005 sec.

Examples of using "ısmarladı" in a sentence and their english translations:

Kitabı Londra'dan ısmarladı.

She ordered the book from London.

Tom pizza ısmarladı.

Tom ordered pizza.

Onu kim ısmarladı?

Who ordered that?

O bize biftek ısmarladı.

He ordered us steaks.

Tom bir içki ısmarladı.

Tom ordered a drink.

Tom üç pizza ısmarladı.

Tom ordered three pizzas.

Tom Mary'ye akşam yemeği ısmarladı.

Tom treated Mary to dinner.

O, üç akşam yemeği ısmarladı.

He ordered three dinners.

O bir bardak çay ısmarladı.

She ordered a cup of tea.

Tom bir şişe şarap ısmarladı.

Tom ordered a bottle of wine.

Tom bu içkiyi sana ısmarladı.

Tom ordered this drink for you.

Tom bir BLT sandviç ısmarladı.

Tom ordered a BLT sandwich.

Tom Bir şişe şampanya ısmarladı.

Tom ordered a bottle of champagne.

Öğrenci New York'tan bir kitap ısmarladı.

The student ordered the book from New York.

O bana bir bardak çay ısmarladı.

She treated me to a cup of tea.

Kelly teyze bugün bize dondurma ısmarladı.

Aunty Kelly treated us to ice cream today.

Hiçbir şey ödemedim. Bana o ısmarladı.

I didn't pay anything - he treated me.

Emi kendine yeni bir elbise ısmarladı.

Emi ordered herself a new dress.

Tom kendisi için bir bira ısmarladı.

Tom bought a beer for himself.

Tom, barda herkes için içki ısmarladı.

Tom bought drinks for everyone at the bar.

Tom bana biraz portakal suyu ısmarladı.

Tom offered me some orange juice.

Tom bardaki herkes için içki ısmarladı.

- Tom bought drinks for everyone in the bar.
- Tom bought drinks for everybody in the bar.

Tom biraz turta ısmarladı ve Mary de.

Tom ordered some pie and so did Mary.

Taro, Londra'dan bazı İngilizce konuşma ders kitapları ısmarladı.

Taro ordered some English conversation textbooks from London.

O, birayı bitirdi ve bir tane daha ısmarladı.

He finished the beer and ordered another.

Tom birahaneye yürüdü ve bir bardak bira ısmarladı.

Tom walked into the pub and ordered a pint of beer.

Tom tezgaha kadar yürüdü ve bir içki ısmarladı.

Tom walked up to the counter and ordered a drink.

Tom içkisini bitirdi ve bir tane daha ısmarladı.

Tom finished his drink and then ordered another one.

Tom birasını içmeyi bitirdi ve başka bir tane ısmarladı.

Tom finished drinking his beer and ordered another one.

Tom bir elmalı turta ısmarladı ve ben de ısmarladım.

Tom ordered apple pie, and so did I.

Tom kendisi için bira, Mary için kırmızı şarap ısmarladı.

Tom ordered beer for himself and red wine for Mary.

- Tom ıstakoz sipariş etti.
- Tom ıstakozu sipariş etti.
- Tom ıstakozu ısmarladı.

Tom ordered the lobster.

Tom bir ekstra-baharat kovası, kızarmış piliç ve bir konteyner lahana salatası ısmarladı.

Tom bought a bucket of extra-spicy fried chicken and a container of coleslaw.

Bir barda bir taburede oturan denizci çırağı balık ve cips sepetini beklerken bir bira ısmarladı.

The seaman apprentice, sitting on a stool in a bar, ordered a beer while waiting for his basket of fish and chips.

- Tom ekstra peynirli bir biberli pizza ısmarladı.
- Tom ekstra peynirli bir biberli pizza sipariş etti.

Tom ordered a pepperoni pizza with extra cheese.