Translation of "çalarım" in English

- Keman çalarım.
- Ben keman çalarım.

- I play the violin.
- I play violin.

Piyano çalarım.

I play piano.

Keman çalarım.

- I play the violin.
- I play violin.

Biraz piyano çalarım.

I play the piano a little.

Ben keman çalarım.

I play violin.

Ben şopen çalarım.

I play Chopin.

İyi piyano çalarım.

I play the piano well.

Ben eşya çalarım.

I steal stuff.

Hala çelik çalarım.

I still steal steel.

Ben klarnet çalarım.

I play the clarinet.

Ben trombon çalarım.

I play the trombone.

Bir MiniDisc çalarım vardı.

- I used to have a MiniDisc player.
- I used to have an MD player.

Boş zamanımda gitar çalarım.

I play the guitar in my spare time.

Bir MD çalarım vardı.

- I used to have a MiniDisc player.
- I used to have an MD player.

Küçük bir gitar çalarım.

I play a little guitar.

Ben tenor saksafon çalarım.

I play the tenor saxophone.

Okuldan sonra gitar çalarım.

I play the guitar after school.

Ben de arp çalarım.

I also play the harp.

Her gün piyano çalarım.

I play the piano every day.

Akşam yemeğinden önce gitar çalarım.

I play the guitar before dinner.

Akşam yemeğinden sonra gitar çalarım.

I play the guitar after dinner.

Ben akşam yemeğinden sonra piyano çalarım.

I play the piano after supper.

Ben neredeyse her gün gitar çalarım.

- I play guitar almost every day.
- I play the guitar almost every day.

Bir gitar topluluğunda bass gitar çalarım.

I play bass guitar in a guitar ensemble.

Ben aslında piyanoyu gerçekten iyi çalarım.

- I actually play piano really well.
- I actually play the piano really well.

Her cumartesi gecesi bir grupla gitar çalarım.

I play guitar with a band every Saturday night.

Ben hem trompet hem de piyano çalarım.

- I play both the trumpet and the piano.
- I play both trumpet and piano.