Translation of "Ödülünü" in English

0.007 sec.

Examples of using "Ödülünü" in a sentence and their english translations:

Birincilik ödülünü kazandım.

I've won first prize!

Birincilik ödülünü kazanabildim.

I was able to win the first prize.

Tom'a ödülünü verelim.

Let's give Tom his reward.

İlk ödülünü sergide kazandı.

She won first prize in the exhibition.

O, üçüncülük ödülünü kazandı.

He won the third prize.

Yarışta birincilik ödülünü aldı.

She took first prize in the race.

O, birincilik ödülünü kazanacak.

She will win the first prize.

Allahtan, birincilik ödülünü kazandı.

Luckily, I won first prize.

Elena birincilik ödülünü kazandı.

Elana won first prize.

O birincilik ödülünü aldı.

He took the first prize.

Birincilik ödülünü kazanan Janet'ti.

It was Janet that won first prize.

Tom üçüncülük ödülünü kazandı.

Tom won the third prize.

Tom birincilik ödülünü aldı.

Tom took the first prize.

Tom bubi ödülünü kazandı.

Tom won the booby prize.

Nobel Ödülünü kazanmak benim hayalim.

It's my dream to win a Nobel Prize.

Tom'un umudu birincilik ödülünü kazanmaktı.

Tom's hope was to win first prize.

O, birincilik ödülünü kazanmaktan uzak.

It's far from winning the first prize.

O, birincilik ödülünü kazanmakla övündü.

She boasted of having won the first prize.

Birincilik ödülünü kazanabilir gibi görünüyor.

It looks like he might win first prize.

Onun birincilik ödülünü kazandığı doğrudur.

It is true that he won first prize.

O, Nobel Edebiyat ödülünü kazandı.

He won the Nobel Prize for Literature.

Sakin ol. Yarın ödülünü alacaksın.

Stay calm. You'll have your reward tomorrow.

Birincilik ödülünü kazandı, değil mi?

He got first prize, didn't he?

Tom birincilik ödülünü aldı, değil mi?

Tom got first prize, didn't he?

Mary'nin birincilik ödülünü kazandığı haberine şaşırdım.

I was surprised by the news that Mary had won the first prize.

Birincilik ödülünü alacağımızı hiç hayal etmezdim.

Never did I dream of winning first prize.

Tom "En iyi öpücük" ödülünü kazandı.

Tom won the award for "Best Kiss".

Ben geçen yıl ikincilik ödülünü kazandım.

I won second prize last year.

Tom, araştırması nedeniyle Nobel ödülünü kazandı.

Tom won the Nobel prize for his research.

O birincilik ödülünü kazandığı için övündü.

She prided herself on having won first prize.

Emily konuşma yarışmasında birincilik ödülünü kazandı.

Emily won first prize in the speech contest.

O, satranç turnuvasında birincilik ödülünü aldı.

He carried off the first prize at the chess tournament.

Nancy Bob'un yarışmada birincilik ödülünü kazanmasına şaşırdı.

Nancy was surprised that Bob won the first prize in the contest.

Tom "En İyi Erkek Performansı" ödülünü kazandı.

Tom won the award for "Best Male Performance."

Mary "En İyi Kadın Performansı" ödülünü kazandı.

Mary won the award for "Best Female Performance".

Birincilik ödülünü kazanacağımı hiçbir zaman hayal etmedim.

- I never dreamed that I would win first prize.
- I never dreamt that I would win first prize.

Konuşma yarışmasında birincilik ödülünü kazanma şansım vardı.

I had the fortune to win the first prize in the speech contest.

O, birincilik ödülünü kazanabileceğini hiç hayal etmedi.

She never dreamed that she could win first prize.

Tom ödülünü almadan üç gün önce öldü.

Tom died three days before he was to receive the award.

- Birincilik ödülünü ya sen ya da ben alacağım.
- Ya sen ya da ben birincilik ödülünü alacağım.

Either you or I will get the first prize.

Ve Nobel Barış ödülünü alan ilk Afrikalı kadın

the first African woman to receive the Nobel Peace prize,

Andou 1995 yılında mimarlığın en prestijli ödülünü aldı.

In 1995, Andou received architecture's most prestigious award.

Onun son albümü, ona dördüncü Grammy ödülünü kazandırdı.

His last album garnered him a fourth Grammy award.

Tom birincilik ödülünü kazanacağına dair hiç hayal kurmadı.

Tom never dreamed that he would win first prize.

Nobel barış ödülünü aldığını sana duyurmaktan memnun olduk.

We are pleased to announce you that you have received the Nobel Peace Prize.

Ayrıca, bilahare 'ayın elemanı' ödülünü de takdim edeceğiz.

In addition, we will issue the 'employee of the month' award afterwards.

Benim için büyük sevinç, o birincilik ödülünü kazandı.

To my great delight, he won the first prize.

O bir 100 metre yarışında birincilik ödülünü aldı.

He got the first prize in a 100m race.

Birincilik ödülünü ya sen ya da ben alacağım.

Either you or I will get the first prize.

Edebiyatta son Nobel Ödülünü kimin kazandığını biliyor musun?

Do you know who won the last Nobel Prize in Literature?

Sami o aptal performansıyla asla Akademi Ödülünü kazanamazdı.

Sami would never win an Academy Award for that stupid performance.

Oğlum yarışmada birincilik ödülünü kazandığında ben çok gurur duydum.

I was very proud when my son won first prize at the competition.

Konuşma yarışmasında birincilik ödülünü kazandığın için seni tebrik ederim.

I congratulate you on winning first prize in the speech contest.

Amatör şarkıcı eller aşağı yetenek yarışmasında birincilik ödülünü almıştır.

The amateur singer won first in the talent show hands down.

Nobel ödülünü kazandıktan sonra her zamanki kadar mütevazı kaldı.

After winning the Nobel prize, she remained as modest as ever.

Bilim ödülünü kazanan ödül parasını hayır kuruluşuna vermeye karar verdi.

The winner of the science prize has decided to give the prize money to charity.

Babam bir aşçılık yarışmasında bir yarışmacıydı ve birincilik ödülünü kazandı.

My father was a contestant in a cooking contest and won first prize.

Antalya film festivaldinde Kemal Sunal en iyi erkek oyuncu ödülünü almıştı

Kemal Sunal received the best actor award at the Antalya film festival

Kendi çabaları ve biraz şans sayesinde, o, yarışmada birincilik ödülünü kazandı.

- What with good fortune, and his own effort, he won the first prize in the contest.
- Through his own efforts and a bit of luck, he won first prize in the contest.

Hans Bethe 1967'de yıldızlarda enerji üretimi hakkındaki işi için fizik nobel ödülünü kazandı.

Hans Bethe won the 1967 Nobel Prize in Physics for his work concerning energy production in stars.