Translation of "Kahvaltı" in Dutch

0.015 sec.

Examples of using "Kahvaltı" in a sentence and their dutch translations:

Kahvaltı!

Ontbijt!

Kahvaltı hazır.

Het ontbijt is klaar.

Kahvaltı edelim.

Laten we ontbijten.

Kahvaltı yedik.

We hebben ontbeten.

Kahvaltı hazırladım.

Ik maakte ontbijt.

Kahvaltı yiyorum.

Ik ben aan het ontbijten.

- Biz kahvaltı yapıyoruz.
- Biz kahvaltı ediyoruz.

- We ontbijten.
- We hebben ontbijt.

- O, kahvaltı hazırladı.
- O kahvaltı hazırladı.

Hij maakte ontbijt.

- Tom kahvaltı yaptı.
- Tom kahvaltı etti.

- Tom maakte ontbijt.
- Tom heeft ontbijt gemaakt.

- Kahvaltı saat dokuz buçuktadır.
- Kahvaltı dokuz buçukta.

Het ontbijt is om half tien.

Meg kahvaltı hazırlıyor.

Meg bereidt het ontbijt voor.

Kahvaltı yapmış mıydın?

Heeft u reeds ontbeten?

Kahvaltı hazır mı?

Is het ontbijt klaar?

Kahvaltı saat kaçtadır?

Hoe laat ontbijten we?

Kahvaltı yaptın mı?

- Heb je ontbeten?
- Hebben jullie ontbeten?
- Heeft u ontbeten?

Annem kahvaltı pişiriyor.

Mijn moeder maakt het ontbijt klaar.

Annem kahvaltı hazırlıyor.

Mijn moeder maakt het ontbijt klaar.

Kahvaltı ister misin?

- Wil je ontbijt?
- Wilt u ontbijt?
- Willen jullie ontbijt?

Sana kahvaltı hazırladım.

Ik heb ontbijt voor je gemaakt.

O kahvaltı hazırladı.

Hij maakte ontbijt.

O, kahvaltı hazırladı.

Zij maakte ontbijt.

Mary kahvaltı hazırladı.

Maria maakte ontbijt.

Biz kahvaltı hazırladık.

Wij maakten ontbijt.

Onlar kahvaltı hazırladı.

Zij maakten ontbijt.

Tom kahvaltı yaptı.

Tom had ontbijt.

O kahvaltı yaptı.

Zij had ontbijt.

Mary kahvaltı yaptı.

Maria had ontbijt.

Tom kahvaltı hazırlıyordu.

Tom maakte ontbijt.

Kahvaltı dahil mi?

Is het ontbijt inbegrepen?

Tom kahvaltı hazırlıyor.

Tom maakt ontbijt.

Ben kahvaltı yapıyorum.

Ik ben aan het ontbijten.

Tom kahvaltı yedi.

Tom at ontbijt.

Tom kahvaltı istemedi.

Tom wilde geen ontbijt.

- Kahvaltı için ne istersiniz?
- Kahvaltı için ne istiyorsun?

- Wat wilt ge als ontbijt?
- Wat wilt u voor het ontbijt?
- Wat wil je voor het ontbijt?

- Her sabah kahvaltı yaparım.
- Ben her sabah kahvaltı yaparım.

Ik eet elke ochtend ontbijt.

Biz yedide kahvaltı yaparız.

We ontbijten om zeven uur.

Saat yedide kahvaltı yaparım.

Ik ontbijt om zeven uur.

Her sabah kahvaltı yaparım.

Ik eet elke ochtend ontbijt.

Kahvaltı için ne istersiniz?

Wat wilt u voor het ontbijt?

Normalde burada kahvaltı ederim.

Gewoonlijk ontbijt ik hier.

Biz içeride kahvaltı yiyoruz.

We ontbijten binnen.

Herkes mutfakta kahvaltı yedi.

Iedereen at ontbijt in de keuken.

Zaten kahvaltı yaptın mı?

Heeft u reeds ontbeten?

Bu kahvaltı içeriyor mu?

Is het ontbijt inbegrepen?

Kahvaltı için vaktim yoktu.

Ik had geen tijd om te ontbijten.

Favori kahvaltı yiyeceğin nedir?

Wat is je favoriete ontbijt?

Biz mutfakta kahvaltı yaparız.

We ontbijten in de keuken.

Ne zaman kahvaltı edersin?

Hoe laat eet u ontbijt?

Hâlâ kahvaltı yemem gerekiyor.

Ik moet nog ontbijten.

Fiyata kahvaltı dahil mi?

Is de prijs inclusief ontbijt?

Saat sekizde kahvaltı ederim.

Ik ontbijt om acht uur.

Kahvaltı için ne istiyorsun?

- Wat wilt ge als ontbijt?
- Wat wilt u voor het ontbijt?
- Wat wil je voor het ontbijt?

Tom için kahvaltı hazırladım.

Ik heb ontbijt gemaakt voor Tom.

Tom kahvaltı yaptı mı?

Heeft Tom ontbeten?

7: 30'da Kahvaltı ettim.

Ik heb om half acht ontbeten.

Tom yarın erken kahvaltı yapacak.

Morgen zal Tom vroeg ontbijten.

O, erken bir kahvaltı yaptı.

Ze had een vroeg ontbijt.

Bu sabah kahvaltı yaptın mı?

Hebt ge ontbeten deze morgen?

Karnım acıktı çünkü kahvaltı yapmadım.

Ik heb honger omdat ik geen ontbijt heb gehad.

Beraber kahvaltı yaparız diye düşünmüştüm.

Ik dacht dat we samen zouden ontbijten.

Ben açım çünkü kahvaltı yapmadım.

Ik heb honger omdat ik geen ontbijt heb gehad.

Normalde saat kaçta kahvaltı edersiniz?

Hoe laat ontbijten jullie gewoonlijk?

Ben her sabah kahvaltı yaparım.

Ik eet elke ochtend ontbijt.

Yedide mükemmel bir kahvaltı yaptım.

Ik heb uitstekend ontbeten om zeven uur.

Mayuko kahvaltı için ekmek yer.

Mayuko eet brood voor het ontbijt.

Az önce onunla kahvaltı yaptım.

Ik heb net met hem ontbeten.

Tom yalnız başına kahvaltı etti.

Tom ontbeet alleen.

Genellikle saat kaçta kahvaltı yaparsın?

Hoe laat ontbijt u gewoonlijk?

Mayuko, kahvaltı olarak ekmek yiyor.

Mayuko eet brood als ontbijt.

Ben senin için kahvaltı hazırladım.

- Ik heb ontbijt voor u gemaakt.
- Ik heb ontbijt voor je gemaakt.

Genellikle saat yedide kahvaltı yaparım.

Ik ontbijt doorgaans om zeven uur.

Genellikle saat kaçta kahvaltı yersin?

- Hoe laat ontbijt je gewoonlijk?
- Hoe laat ontbijt u gewoonlijk?

Sağlıklı bir kahvaltı neyden oluşmalı.

Waaruit moet een gezond ontbijt bestaan?

Tom Mary'nin kahvaltı yediğini düşündü.

Tom dacht dat Mary had ontbeten.

Tom henüz kahvaltı yemeyi bitirmedi.

- Tom is nog niet klaar met ontbijten.
- Tom is nog niet klaar met ontbijt eten.

Kahvaltı ne zaman servis ediliyor?

Wanneer is het ontbijt?

İris, genellikle kahvaltı için ne yersiniz?

Iris, wat eet je meestal voor het ontbijt?

Bizim neredeyse kahvaltı için zamanımız yoktu.

We hebben nauwelijks genoeg tijd om te ontbijten.

- Kahvaltını yaptın mı?
- Kahvaltı yaptın mı?

Heeft u reeds ontbeten?

John genellikle hızlı bir kahvaltı yer.

John ontbijt vaak snel.

Yarın sabah kahvaltı için yumurta istiyorum.

Ik wil graag eieren voor het ontbijt morgen.

Az önce Tom ile kahvaltı yaptım.

Ik heb net met Tom ontbeten.

Günlük gazete dünya'nın sorunlarını kahvaltı masasına getirir.

De dagelijkse krant brengt de wereldproblemen naar de ontbijttafel.

Saat 7 ile 9 arasında kahvaltı edebilirsiniz.

U kan ontbijten tussen zeven en negen uur.

- Henüz sabah kahvaltısı yemedim.
- Ben henüz kahvaltı yapmadım.

Ik heb nog niet ontbeten.

Kahvaltı saat 7 ile 9 arasında servis edilmektedir.

U kan ontbijten tussen zeven en negen uur.

"Yarın kahvaltı için ne istiyorsun? Ekmek? pilav?" "Herhangi biri güzel."

"Wat wil je morgen voor ontbijt? Brood? Rijst?" "Beide zijn prima."

Onlar genellikle yedi buçukta kahvaltı yaparlar ve on ikide öğle yemeği yerler.

Ze ontbijten meestal om half acht en gebruiken de lunch om twaalf uur.

Onlar genellikle yedi buçukta kahvaltı yaparlar ve on ikide öğle yemeklerini yerler.

Ze ontbijten meestal om half acht en gebruiken de lunch om twaalf uur.