Translation of "Gri" in Dutch

0.005 sec.

Examples of using "Gri" in a sentence and their dutch translations:

Onun kazağı gri.

Zijn trui is grijs.

Benim takım gri.

Mijn pak is grijs.

Gri saçım var.

Ik heb grijs haar.

Fil gri renklidir.

De olifant is grijs.

Gri saçları vardı.

Hij had grijs haar.

- Bu kalem gri değil.
- Bu kurşun kalem gri değil.

Dit potlood is niet grijs.

- Onun gri saçı var mı?
- O gri saçlı mı?

Heeft hij grijs haar?

Kıyafeti gri, kravatı sarıydı.

Zijn pak was grijs en zijn stropdas was geel.

Benim gri saçım vardı.

Ik had grijs haar.

Onun gri saçı var.

- Hij had grijs haar.
- Ik had grijs haar.

Tom gri saçlı mı?

Heeft Tom grijs haar?

Emin olmadıklarından gri alanda değiller,

Ze zijn niet grijs omdat ze onzeker zijn,

Senin kedilerinin hepsi gri renkli.

Al jouw katten zijn grijs.

Gri takımını ödünç alabilir miyim?

- Kan ik jouw grijze pak lenen?
- Kan ik uw grijze pak lenen?

Gri, kırmızı ile iyi gider.

Grijs past goed bij rood.

Tom'un birçok gri saçı var.

Tom heeft veel grijze haren.

Yaşlı adamın uzun gri sakalı var.

Een oude man heeft een lange grijze baard.

Babamın mavi gri bir kravatı var.

Mijn vader heeft een blauwe en grijze stropdas.

Gri kazağı mordan daha çok severim.

De grijze trui vind ik leuker dan de paarse.

Tom gri bir takım elbise giyiyordu.

Tom droeg een grijs pak.

Tom gri bir takım elbise giyiyor.

Tom draagt ​​een grijs pak.

Kısa kadın gri bir takım elbise giyiyor.

De kleine vrouw draagt een grijs mantelpak.

- Tom'un gri saçı var.
- Tom'un saçları kır.

Tom heeft grijs haar.

Küçük kadın gri bir takım elbise giymişti.

De kleine vrouw had een grijs pak aan.

Uzun boylu kadın gri bir takım elbise giyiyor.

De lange vrouw draagt ​​een grijs pak.

Tom kırmızı kravatla gri bir takım elbise giyiyordu.

Tom droeg een grijs pak met een rode stropdas.

Gri sincaplar fıstık gömer, ancak kırmızı sincaplar gömmez.

Grijze eekhoorns begraven noten, maar rode eekhoorns niet.

- Bu kalem gri değil.
- Bu kalem boz değil.

Dit potlood is niet grijs.

Tom gri bir takım elbise giyiyordu ve kırmızı bir kravat takıyordu.

Tom droeg een grijs pak en een rode stropdas.