Translation of "Park" in Chinese

Park etmek yasaktır.

- 禁止停車。
- 禁止停车。

Burada park edebilirsiniz.

这里可以停车。

Burada park edemezsin.

- 这儿不能停车。
- 这里不能停车。

Park çocuklarla doludur.

公園裡都是孩子。

Buralarda park edemezsin.

你不能在這附近停車。

Buraya park edebilirsin.

这里可以停车。

- Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- Arabanı buraya park edemezsin.

你不能把你的车停在这里。

Bu sokağa park edemezsin.

这条街不准停车。

Buraya park edebilir misin?

你能把車停在這兒嗎？

Londra'da çok sayıda park vardır.

伦敦有很多公园。

Londra'da birçok güzel park vardır.

伦敦有很多漂亮的公园。

Arabamı buraya park edebilir miyim?

我能把我的车停在这儿吗？

Orada bir park da var.

那里也有个公园。

Arabasını binanın önünde park etti.

他把车停在大楼前。

Park ve dağlarımız hakkında yazacağım.

我打算描寫我們的公園和山。

Londra'da çok sayıda park var.

伦敦有很多公园。

Şehrin ortasında bir park var.

城市中央有一个公园。

Bu park küçük çocukların cennetidir.

這個公園是小孩子的天堂。

Bu park bana çocukluğumu hatırlatıyor.

来到这个公园会让我想起自己的童年。

O, park civarında koşuyor olabilir.

他可能在公園周圍慢跑。

Evimin yanında bir park vardır.

我家附近有一個公園。

Ona arabasını nereye park ettiğini sor.

- 問問他把他的車停在那裡。
- 问他把他自己的车停在哪里了。

Buraya park etmek için izin aldık.

我們有在這裡停車的許可。

İlk defa arabamı ormanda park ettim.

我还是第一次把车停在深林里。

Park Ridge'ye giden otobüs bu mudur?

這是去帕克里奇的巴士？

Arabanızı burada park etmeniz yasal değil.

把車停在這裡是違法的。

Müşteriler için bir park yerimiz var.

我們有一個顧客專用的停車場。

Tom'un Park Street'te yaşadığından oldukça eminim.

我很确定汤姆住在公园街。

Evimin yanında güzel bir park var.

我家附近有个漂亮的公园。

Bu, Tom'un arabasının park edildiği yer.

汤姆的车在这里停车了。

Bu Tom'un genellikle arabasını park ettiği yer.

汤姆通常把他的车停在这里。

Oraya park edilmiş bisiklet benim erkek kardeşimindir.

那邊停著的那輛自行車是我哥哥的。

Problem, arabayı nereye park ettiğimi hatırlayamıyor olmam.

问题就是我忘记把车停在哪里。

Bir park ve bir hastanenin yanı sıra, üç sokak.

三条马路，还有医院和公园。

Tom yaklaşık üç saat boyunca o park bankında oturdu.

汤姆在公园的长椅上坐了将近三个小时。

Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.

这个公园不小，有很多树，还有很多花。