Translation of "Mike" in Chinese

- Günaydın, Mike.
- Günaydın Mike

早安，邁克。

Mike gülümsedi.

邁克微笑了。

Nasılsın, Mike?

你好嗎，邁克？

Günaydın Mike

早安，邁克。

Günaydın, Mike.

早安，邁克。

- Mike Japonca'yı iyi konuşuyor.
- Mike iyi Japonca konuşur.
- Mike Japoncayı iyi konuşur.

邁克日語說得很好。

Mike, geleceğini söyledi.

麥克說他會來。

Mike takımın kaptanıdır.

迈克是组长。

Mike başkan seçildi.

邁克當選為主席。

- Mike iyi beyzbol oynayamaz.
- Mike, iyi beyzbol oynayamaz.

麥克棒球打得不好。

- Mike iyi şarkı söylüyor.
- Mike iyi şarkı söyler.

邁克歌唱得很好。

- Mike ve Ken arkadaştırlar.
- Mike ve Ken arkadaşlar.

麦克和肯是朋友。

- Mike okula otobüsle gider.
- Mike otobüsle okula gider.

麥克搭公車去學校。

- Mike rahatsız edilmemesini istedi.
- Mike rahatsız edilmemesini rica etti.

邁克要求不要被打擾。

Mike ailesinde en gençtir.

邁克是他家裡最年輕的。

Mike Pazartesi basketbol çalışmaz.

麥克星期一不練習籃球。

Mike basketbol oynamayı seviyor.

邁克喜歡打籃球。

Mike çok iyi yüzer.

邁克游泳游得很好。

Mike bir yıldır işşiz.

Mike已经失业1年了。

Onu duydun mu, Mike?

麦克，你听到了没？

Mike içmeyi bıraktı mı?

邁克已經戒酒了嗎？

Onu Mike olarak çağırırım.

- 我叫他麦克。
- 我叫他邁克。

Mike ve Ken arkadaşlar.

麦克和肯是朋友。

Mike ile konuşabilir miyim, lütfen.

我可以和麥克說話嗎，謝謝。

Mike dün çok hızlı koştu.

昨天邁克跑得非常快。

Mike yönetim kurulunda tek erkek.

Mike是董事会里唯一的男性。

Mike geçen yaz Kyoto'ya gitti.

麥克去年夏天去了京都。

Kapı aniden Mike tarafından açıldı.

門突然被 Mike 門啟了。

Arthur Mike kadar mutlu değil.

阿图尔并不像麦克那么高兴。

Bu senin kitabın mı, Mike?

邁克，這是你的書嗎？

Mike köpeğine Spike adını verdi.

邁克為他的狗取名Spike。

Mike bu akşam yemeğe geliyor.

邁克今天晚上會來吃晚飯。

Mike geçen hafta dişlerini kontrol ettirdi.

麥克上週做了牙齒檢查。

Mike öneri şeklinde birkaç kelime söyledi.

麦克以建议的口气说了些话。

Mike neredeyse her gece dışarda yer.

麥克幾乎每天晚上出去吃飯。

Mike Jane'in evine döndüğünde o uyuyordu.

当迈克返回到简的家的时候，她睡得正熟。

Mike neredeyse her akşam dışarıda yer.

麥克幾乎每天晚上出去吃飯。

Mike sabahtan beri bir model uçak yapıyor.

迈克吃完早饭以后一直在做一个模型飞机。

Mike hemen hemen her akşam dışarıda yiyor.

麥克幾乎每天晚上出去吃飯。

Birçok cümlede sadece "Tom" ve "Mike" kullanmak çok tuhaf.

在很多句子里只用“汤姆”和“迈克”，这很奇怪。

Mike ve kız kardeşi Fransızca konuşabilirler fakat onlar Japonca konuşamazlar.

麦克和他妹妹会说法语，但不会说日语。

Mike ona bir araba alması için her zaman babasını rahatsız ediyor.

米克整天都在求爸爸買車給他。

Sık sık olduğu gibi, Mike, bu öğleden sonra toplantı için geç kaldı.

麥克今天下午的會議遲到了，這是常有的事。

"Tom" ve "Mike"'ı kullanan pek çok örnek cümle var. Bu çok garip.

很多例句用到“汤姆”和“麦克”，这很奇怪。