Translation of "Giderken" in Chinese

0.009 sec.

Examples of using "Giderken" in a sentence and their chinese translations:

Evime giderken ona rastladım.

- 我在回家的路上遇到了他。
- 我在回家的路上遇見了他。

Giderken şemsiyeni almayı unutma.

你出門的時候別忘了帶傘。

Eve giderken postaneye uğrayacağım.

我会在回家的路上顺便去邮局。

İstasyona giderken belediye binasını geçtim.

我去車站的路上路過了市政廳。

Eve giderken bir kaza geçirdi.

他在回家途中出了意外。

Eve giderken senin yerine uğrayacağım.

我回家路上会在你那里停下。

O üst kata giderken görüldü.

有人看見他上樓。

Lütfen eve giderken benim eve uğra.

你回家途中順道來看看我吧。

Okuldan eve giderken Nancy'nin evine uğradım.

在放学回家的路上,我拜访了Nancy家。

O çocuk eve giderken kaçırılmış olabilir.

那个孩子可能在回家的路上被绑架了。

Trene giderken ite kalka yol açtı.

她擠上了火車。

- Çıkarken kapıyı kapat.
- Giderken kapıyı kapat.

出去的时候把门关上。

Eve giderken bulduğum radyoyu tamir ediyorum.

我在修理回家路上捡到的收音机。

Ben dansa giderken annem bebekle ilgilenecek.

我去參加舞會,母親就幫忙照顧嬰兒。

O,eve giderken Sammy Davis, Jr ile karşılaştı.

他在回家路上遇到了小萨米·戴维斯先生。

Tam da yatmaya giderken ondan bir telefon aldım.

我正要上床的時候接到了他打來的電話。

Bu sabah okula giderken bir grup yabancı gördüm.

今天早上在去学校的路上,我看到了一群外国人。

- Eve giderken süt al.
- Eve gelirken süt alıver.

回来的路上买点牛奶。

O, ofisten eve giderken ara sıra bu kitapçıya uğrar.

有時從辦公室回家的路上他會到這家書店看一看。

Bir pasaport, yabancı bir ülkeye giderken, onsuz gidemeyeceğin bir şeydir.

去外國旅行不能不帶護照。

Londraya giderken Bay Higgins Tom ve Susie'ye bir sürü ilginç şeyler söyledi.

在去倫敦的路上,Higgins先生和Tom和Susie說了許多有趣的事。