Translation of "Gittikçe" in Arabic

0.004 sec.

Examples of using "Gittikçe" in a sentence and their arabic translations:

Gittikçe derinleşiyor.

‫أسبوع بعد أسبوع، شهر بعد شهر، سنة بعد سنة.‬

Gittikçe güzelleşiyor.

تزداد جمالاً يوماً بعد يوم.

Etkinliği gittikçe artıyor.

حيث تزداد فعاليتها أكثر فأكثر.

Hava gittikçe kararıyor.

‫بدأ الظلام يحل.‬

Burası gittikçe daralıyor.

‫المكان هنا أصبح شديد الضيق.‬

Ergen, gittikçe bağımsızlaşıyor.

‫البالغ صار أكثر استقلالًا.‬

Hava gittikçe ısınıyor.

حرارة الطقس تتزايد.

Bu meşale gittikçe sönüyor.

‫ضوء الشعلة يزداد خفوتاً.‬

Gittikçe bataklık hâlini alıyor.

‫أصبح أشبه بالمستنقعات.‬

Gittikçe kendi dişilik organlarını

ويقارنون -بشكل متزايد- فروجهن

Ve kendini gittikçe aşağı çekmeye başlarsın.

وتبدأ في الانزلاق على طول الطريق إلى هنا.

Bu gittikçe tehlikeli bir hâl alıyor.

‫الأمر أصبح في غاية الخطورة الآن.‬

Beklenen yaşam süresi gittikçe düşüyor, artmıyor.

يقل العمر المتوقع للإنسان عوضًا عن ازدياده

Fakat gittikçe daha ciddi şekilde engelli oldum.

ولكنني استمريت لأصبح شديدة الإعاقة.

Ve karşılığında bizim adımıza gittikçe daha azını istiyor.

والمطالبة بالأقل في المقابل نيابة عنا.

Hava gittikçe kararıyor. Bir yerde kamp kurmayı düşünmeliyiz.

‫بدأ الظلام يحل.‬ ‫يجب أن أفكر في التخييم بمكان ما.‬

Ekvator tarafına gittikçe yeryüzü yükseldiği için çarpması gerekiyor

عندما ترتفع الأرض عندما تذهب إلى خط الاستواء ، يجب أن تتحطم

Günün sosyal sorunları gittikçe daha karmaşık olma eğilimindedir.

تميل مشكلات يومنا الاجتماعية إلى التعقيد أكثر فأكثر.

Bu ekonomi için gittikçe daha önemsiz biri haline gelirsin.

سوف تخسر صلتك بالإقتصاد شيئاً فشيئاً.

Ve hemen sayıları gittikçe artan dinleyicilere şarkı söyletmeye başladı

وبشكل سريع جداً، جعلني أؤدي فقراتٍ أمام جماهير أكبر وأكبر.

Burası gittikçe daralıyor. Yılanın üstüne basmamak için dikkatli olmalıyız.

‫المكان هنا أصبح شديد الضيق.‬ ‫يجب أن أتوخى الحذر ‬ ‫حتى لا أهبط فوق الأفعى مباشرة.‬

Dünya'daki iklim şartları gittikçe daha düzensiz bir hâl aldıkça

‫بتبدل الطقس الغريب على مستوى عالمي،‬

İleriye, daha ileriye gittim ve gittikçe fark ettim ki

سوف استمر في الذهاب أبعد من ذلك، وبينما استمررت،

Ve bu sürekli online olma durumu gittikçe artarak devam ediyor

الذي يصبح متاحًا أكثر مما كان عليه،

Kavga gittikçe kanlı bir hal alıyor, iki tarafta üstünlüğünü kanıtlamak istiyor

كان القتال شرسا، حيث يريد الجانبان إثبات تفوقهما

Bu esnada, merkezde Romalılar birden fazla düşman gemisine mandallanmış vaziyette karmaşa gittikçe artıyor.

في هذه الأثناء، انتشر القتال الفوضوي في الوسط بينما استولى الرومان على العديد من سفن العدو