Translation of "Tinto" in Turkish

0.240 sec.

Examples of using "Tinto" in a sentence and their turkish translations:

- Un vino tinto, por favor.
- Vino tinto, por favor.

Kırmızı şarap, lütfen.

Vino tinto, por favor.

Kırmızı şarap, lütfen.

No bebo vino tinto.

Ben kırmızı şarap içmem.

- ¿Prefiere vino blanco o tinto?
- ¿Quieres vino blanco o vino tinto?

Beyaz şarap mı yoksa kırmızı şarap mı istersin?

¿Nos tomamos un tinto, chabón?

Biraz şarap içelim mi, ahbap?

Un vino tinto, por favor.

- Bir kırmızı şarap, lütfen
- Kırmızı şarap, lütfen.

Prefiero el vino tinto al blanco.

Kırmızı şarabı beyaza tercih ederim.

¿Quieres vino blanco o vino tinto?

Beyaz şarap mı yoksa kırmızı şarap mı istersin?

Abrí una botella de vino tinto.

Bir şişe kırmızı şarap açtım.

¿Qué estás bebiendo, blanco o tinto?

Ne içiyorsun, beyaz mı kırmızı mı?

¿Prefiere vino blanco o vino tinto?

Beyaz mı, yoksa kırmızı şarap mı tercih edersin?

- Prefiero el vino tinto al blanco.
- Me gusta más el vino tinto que el vino blanco.

Kırmızı şarabı beyaz şaraptan daha fazla severim

El vino tinto queda bien con carne.

Kırmızı şarap, et ile iyi gider.

Él bebió una copa de vino tinto.

O bir bardak kırmızı şarap içti.

Prefiero el vino blanco al vino tinto.

Beyaz şarabı kırmızı şaraptan daha çok seviyorum.

Tom admitió haber derramado el vino tinto.

Tom kırmızı şarabı döktüğünü kabul etti.

¿Qué prefieres, el vino blanco o el tinto?

Hangisini tercih edersin, beyaz mı yoksa kırmızı şarap mı?

- ¿Cuál te gusta más, el vino blanco o el vino tinto?
- ¿Qué prefieres, el vino blanco o el tinto?

- Hangisini tercih edersin, beyaz mı yoksa kırmızı şarap mı?
- Hangisini daha çok seversin, beyaz şarap mı yoksa kırmızı şarap mı?

Se bebieron una botella de vino tinto en la cena.

Akşam yemeğinde bir şişe kırmızı şarap içtiler.

Tom le pasó a María un vaso de vino tinto.

Tom Mary'ye bir bardak kırmızı şarap uzattı.

¿Cuál es tu comida favorita para acompañarla con vino tinto?

Kırmızı şarap eşliğinde yemek için en sevdiğin yemek nedir?

¿Cómo quitas las manchas de vino tinto de tu alfombra?

Kırmızı şarap lekelerini halınızdan nasıl çıkarırsınız?

El pescado y el vino tinto no son una buena combinación.

Balık ve kırmızı şarap birlikte iyi gitmez.

A algunos les gusta el vino tinto, a otros el vino blanco.

Bazıları kırmızı şarap sever, bazıları beyaz şarap.

- ¿Preferís vino rojo o vino blanco?
- ¿Prefieres el vino tinto o el blanco?

Kırmızı mı yoksa beyaz şarabı mı tercih edersin?

A los franceses y a los ingleses les gusta beber, pero los últimos prefieren la cerveza, mientras que los primeros prefieren el vino tinto.

Fransızlar ve İngilizler içki içmeyi severler ama birincisi kırmızı şarap için içeriye girerken ikincisi birayı tercih eder.