Translation of "Contrato" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Contrato" in a sentence and their turkish translations:

Fui, firmé el contrato

Böylece gittim ve sözleşmeyi imzaladım

Estoy firmando mi contrato.

Sözleşmemi imzalıyorum.

Se firmó el contrato.

Sözleşme imzalandı.

Tom firmó el contrato.

Tom kontratı imzaladı.

Quiero alargar el contrato.

Kontratı uzatmak istiyorum.

Necesitamos tener un contrato.

Bir kontrat yapmamız gerekiyor.

El contrato expirará pronto.

Sözleşme yakında sona erecek.

Eso esta contra el contrato.

O, sözleşmeye aykırıdır.

Tom negoció un nuevo contrato.

Tom yeni bir sözleşme görüştü.

Ella tiene un contrato indefinido.

- Onun süresiz bir sözleşmesi var.
- Onun süresi belirsiz bir kontratı var.

Por favor firma el contrato.

Lütfen sözleşmede adınızı imzalayın.

El contrato venció el lunes.

Sözleşme pazartesi günü sona erdi.

No olvides firmar el contrato.

- Sözleşmeyi imzalamayı unutma.
- Sözleşmeyi imzalamayı unutmayın.
- Sözleşmeyi imzalamayı unutmayınız.

Tom leyó atentamente el contrato.

Tom sözleşmeyi dikkatli bir şekilde baştan sona okudu.

Hicimos un contrato con la empresa.

Firmayla sözleşme yaptık.

Fue obligado a firmar el contrato.

O, sözleşmeyi imzalamak zorunda bırakıldı.

Ellos están satisfechos con el contrato.

Onlar anlaşmadan memnun.

Su contrato dura un año más.

Onun sözleşmesi bir yıl daha geçerlidir.

¿Alguna vez has firmado un contrato?

Hiç sözleşme imzaladın mı?

Ella tenía un contrato de trabajo.

Bir iş sözleşmesine sahipti.

Conseguí que Tom firmara el contrato.

Yeni kontratı Tom'a imzalattım.

Tomás tradujo el contrato al francés.

Tom sözleşmeyi Fransızcaya çevirdi.

Tom firmó el contrato sin leerlo.

Tom sözleşmeyi onu okumadan imzaladı.

Nunca he firmado un contrato social.

Sosyal herhangi bir mukaveleye asla imza atmadım.

El plazo del contrato expira hoy.

Antlaşma bugün sona eriyor.

¿Cuáles son las condiciones del contrato?

Sözleşmenin şartları nedir?

Tom pasó el contrato a Mary.

Tom sözleşmeyi Mary'ye uzattı.

El contrato del jugador fue renovado.

- Oyuncunun sözleşmesi yenilendi.
- Oyuncunun kontratı yenilendi.

Un nuevo contrato similar a un acuerdo adjunto Por el contrato de matrimonio original, pero con

bir uzlaşma girişimi olarak sunuldu. Orijinal evlilik sözleşmesine göre, ancak

Quiero este contrato traducido palabra por palabra.

Bu kontratın kelime kelime tercüme edilmesini istiyorum.

Este contrato entra en vigor a medianoche.

Bu anlaşma gece yarısı yürürlüğe girer.

El contrato indica cuánto tenemos que pagar.

Sözleşme, bizim ne kadar ödemek zorunda olduğumuzu gösterir.

Eso es simplemente una rotura del contrato.

Bu, sözleşmenin basit ihlalidir.

Tom dijo que el tenía un contrato.

Tom bir sözleşmesi olduğunu söyledi.

Puede que no tengamos que firmar un contrato.

Anlaşma imzalamamız gerekmeyebilir.

Tengo que revisar lo que dice el contrato.

Sözleşmenin ne dediğini kontrol etmek ve görmek zorundayım.

Tom sugirió que yo leyera el contrato nuevamente.

Tom sözleşmeyi tekrar okumamı önerdi.

Está basado en una especie de contrato o acuerdo

düzen, refah ve milli saygınlık karşılığında

Los detalles del acuerdo quedan establecidos en el contrato.

Anlaşmanın ayrıntıları sözleşmede belirtilir.

Usted debe revisar cuidadosamente el contrato antes de firmarlo.

İmzalamadan önce sözleşmeyi gözden geçirmelisin.

Si haces eso, te demandaré por incumplimiento de contrato.

Eğer onu yaparsan sözleşmenin ihlali için sana dava açacağım.

Si usted es forzado a firmarlo, el contrato es inválido.

Eğer imzalamaya zorlandıysan, sözleşme geçersizdir.

En vez de esperar un contrato, podemos tratarlo por teléfono.

Bir sözleşmeyi bekleme yerine, onu telefonda halledebiliriz.

Pensé que Tom sencillamente firmaría el contrato sin leerlo con cuidado.

Tom'un onu dikkatlice okumadan sadece anlaşmayı imzalayacağını düşündüm.

De la lista de bienes muebles matrimoniales, que es un contrato legal

, evlilik sözleşmesine ekli hukuki bir sözleşme olan ve ev eşyasının her iki

Los empleados con contrato a corto plazo, fueron despedidos sin previo aviso.

Kısa vadeli sözleşmeli personel haber vermeden işten çıkarıldı.

Quiero que todo lo que acabas de decir salga escrito en el contrato.

Sözleşmeye yazdığını söylediğin her şeyi istiyorum.

Su expresión. No es un contrato sustitutivo del matrimonio, sino un acuerdo civil que

ileri sürdü.Bu , evliliğin yerine geçen bir sözleşme değil, daha çok bir medeni

- ¿Hizo usted un contrato en forma con él?
- ¿Hizo un acuerdo formal con él?

Onunla resmi bir sözleşme yaptın mı?

Adjunto al contrato matrimonial que documenta la propiedad de ambos cónyuges del equipamiento del hogar

eşinin de sahipliğini belgeleyen ve kocanın imzaladığı evlilik taşınırları listesinden

Cónyuges establece condiciones en un contrato temporal y cada parte está obligada a implementarlas según

koyması ve her bir tarafın kendi ifadesine göre bunları uygulamakla yükümlü olması bakımından benzer olduğunu

Complementa los términos del contrato. El matrimonio legal y el objetivo del mismo es limitar la propagación del

sözleşmedir. Yasal evlilik ve amacı, Mısır'dan gelen resmi rakamların

La emisión del dictamen sobre la prohibición legal de este matrimonio, ya que el origen del contrato matrimonial es la

Evlilik sözleşmesinin kökeninin süreklilik olduğu ve bu tür bir evlilik yani tecrübe,