Translation of "Canta" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Canta" in a sentence and their turkish translations:

Canta.

Şarkıya eşlik et.

- Canta por favor.
- Canta, por favor.

Lütfen şarkı söyle.

Pua canta.

Pua şarkı söylüyor.

Keiko canta.

Keiko şarkı söylüyor.

Tom canta.

Tom şarkı söyler.

Julia canta.

Julia şarkı söylüyor.

- Ella canta muy bien.
- Ella canta de maravilla.

O çok iyi şarkı söyler.

- ¿Quién canta esa canción?
- ¿Quién canta esta canción?

- O şarkıyı kim söylüyor?
- Bu şarkıyı kim söylüyor?

Mike canta bien.

- Mike iyi şarkı söylüyor.
- Mike iyi şarkı söyler.

¡Qué bien canta!

Ne kadar da güzel şarkı söylüyor!

Ella canta bien.

O iyi şarkı söyler.

Él canta bien.

O şarkı söylemede iyidir.

Canta, por favor.

Lütfen şarkı söyle.

El francés canta.

Fransız şarkı söylüyor.

¿Quién canta mejor?

Kim daha iyi şarkı söylüyor?

Canta con nosotros.

Bizimle şarkı söyle.

Tom canta mal.

- Tom akortsuz şarkı söyler.
- Tom kötü şarkı söylüyor.

JC: Canta, "Gua, oh".

Şimdi vooh oh deyin

Él canta muy bien.

Çok iyi şarkı söyler.

Ella canta muy bien.

Çok iyi şarkı söyler.

Él no canta bien.

O, iyi şarkı söylemez.

¿Quién canta esta canción?

Bu şarkıyı kim söylüyor?

Blümchen canta en alemán.

Blümchen Almanca şarkı söylüyor.

Canta algo, por favor.

Bir şey söyle lütfen.

Canta una canción conmigo.

Benimle birlikte bir şarkı söyle.

Tomás canta bastante bien.

Tom oldukça iyi şarkı söyler.

(Canta) Yo te quiero enseñar...

(Şarkı söylüyor) Sana dünyayı gösterebilirim --

JC: Canta, "Gua, oh, oh".

Şimdi vooh, oh oh deyin

Por favor, canta una canción.

Lütfen bir şarkı söyle.

¿Quién de ellos canta mejor?

Onlardan hangisi daha iyi şarkı söyleyebilir?

- Tom está cantando.
- Tom canta.

- Tom şarkı söylüyor.
- Tom şarkı söyler.

Pua canta en la iglesia.

Pua kilisede şarkı söyler.

Mary no canta muy bien.

Mary çok iyi şarkı söylemez.

El pichón canta como paloma.

Güvercin kumru gibi öter.

¿Sabes quién canta esa canción?

Bu şarkıyı kimin söylediğini biliyor musun?

Tom no canta muy bien.

Tom çok iyi şarkı söylemez.

Tom nunca canta en público.

Tom halkın huzurunda asla şarkı söylemez.

- ¡Canta!
- ¡Cantá!
- ¡Cantad!
- ¡Cante!
- ¡Canten!

Şarkı söyle!

Tom canta en el coro.

Tom koroda şarkı söylüyor.

Tom canta en un coro.

Tom bir koroda şarkı söylüyor.

Mi hermana canta canciones muy bien.

Kız kardeşim şarkıları çok iyi söyler.

Él siempre canta mientras se ducha.

- O her zaman duşta şarkı söyler.
- O her zaman duş alırken şarkı söyler.

No sé quién canta esa canción.

Bu şarkıyı kimin söylediğini bilmiyorum.

Tom a veces canta en francés.

Tom bazen Fransızca şarkı söyler.

Todas las mañanas, el gallo canta.

Her sabah horoz öter.

Mi hermana menor canta muy bien.

Benim küçük kız kardeşim çok iyi şarkı söyler.

Ella canta y baila muy bien.

O çok iyi şarkı söyler ve dans eder.

Él siempre canta en la ducha.

O her zaman duşta şarkı söyler.

Alí canta en salones de boda.

Ali düğün salonlarında şarkı söyler.

- Por favor, canta la canción otra vez.
- Canta la canción una vez más, por favor.

Şarkıyı bir kez daha söyle lütfen.

El ave canta alegremente en la jaula.

Kafesteki kuş mutlu bir biçimde cıvıldıyor.

Me quedaré aquí sentado mientras él canta.

O şarkı söylerken ben burada oturacağım.

Ella canta, además de tocar el piano.

Piyano çalmasının yanı sıra şarkı da söyler.

- Él es bueno cantando.
- Él canta bien.

O şarkı söylemede iyidir.

"¡Quiquiriquí!" canta el gallo por la mañana.

Horoz sabahleyin "kukuriku" diye öter.

- Ella canta, él toca la guitarra y nosotros bailamos.
- Ella canta, él toca la guitarra y nosotras bailamos.

Kadın şarkı söylüyor, adam gitar çalıyor, biz de dans ediyoruz.

Mary canta en el coro de la iglesia.

Mary kilise korosunda şarkı söylüyor.

Tom canta en el coro de una iglesia.

Tom bir kilise korosunda şarkı söyler.

Un hombre joven canta frente a la puerta.

- Kapının önünde genç bir adam şarkı söylüyor.
- Genç bir adam kapının önünde şarkı söylüyor.

Me agrada la forma en que canta Tom.

- Tom'un şarkı söyleme şeklini seviyorum.
- Tom'un şarkı söyleme tarzını seviyorum.

¡Nadie canta tan lindo en la ducha como Anna!

Kimse duşta Anna'dan daha iyi şarkı söyleyemez!

- ¿Quién canta esta canción?
- ¿Quién está cantando esta canción?

Bu şarkıyı kim söylüyor?

- Él no sabe cantar bien.
- Él no canta bien.

O, iyi şarkı söyleyemez.

No me gusta ninguna de las canciones que canta Tom.

Tom'un söylediği şarkılardan herhangi birini sevmiyorum.

Todo lo que es demasiado estúpido para decir se canta.

Söylenemeyecek kadar aptalca olan her şey söylenir.

Todo aquello que es demasiado tonto para ser dicho, se canta.

Konuşulmayacak kadar aptalca olan bir şey şarkı şeklinde söylenir.

- No cantes victoria aún.
- No termina hasta que la gorda canta.

- Son sözümü söylemedim.
- Henüz her şey bitmiş sayılmaz.

Ella rara vez canta, pero yo creo que esta noche lo hará.

O nadiren şarkı söyler ama sanırım bu gece söyleyecek.

Tom canta en este bar un par de veces a la semana.

Tom bu barda haftada iki kez şarkı söyler.

Adam: Cuando sea que estamos escuchando gente canta, estamos escuchando estas otras notas, estos "sobretonos"

Adam: İnsanların müzik çaldığını duyduğumuzda, bu diğer notaları duyuyoruz;

- No suele cantar, pero creo que va a cantar esta noche.
- Ella rara vez canta, pero yo creo que esta noche lo hará.

O nadiren şarkı söyler fakat sanırım bu gece söyleyecek.