Translation of "¿lucy" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "¿lucy" in a sentence and their turkish translations:

Lucy es americana.

- Lucy Amerika'dan geldi.
- Lucy, Amerikalıdır.

- ¿Llamaste a Lucy ya?
- ¿Ya has llamado a Lucy?

Lucy'yi aradın mı?

¿Lucy ya ha llamado?

- Lucy telefon etti mi?
- Lucy aradı mı?
- Lucy hâlâ aramadı mı?

- ¿Sabes si Lucy habla japonés?
- ¿Sabéis si Lucy sabe hablar japonés?

Lucy'nin Japonca konuşabilip konuşamadığını biliyor musunuz?

A Lucy le agrada Mary.

Lucy Mary'yi sever.

¿Sabes si Lucy habla japonés?

Lucy'nin Japonca konuşabilip konuşamadığını biliyor musunuz?

- A Lucy le agrada jugar tenis.
- A Lucy le gusta jugar al tenis.

- Lucy tenis oynamayı seviyor.
- Lucy tenis oynamayı sever.

A veces, Lucy visita a May.

- Lucy ara sıra May'i ziyaret eder.
- Lucy bazen May'i ziyaret eder.

Lucy hizo felices a sus padres.

- Lucy ailesini mutlu etti.
- Lucy ebeveynlerini mutlu etti.

Lucy es de los Estados Unidos.

- Lucy Amerika'dan geldi.
- Lucy Amerikalıdır.

Soy una serpiente, me llamo Lucy.

Ben bir yılanım, adım Lucy.

Lucy debe estar en la cocina ahora.

Lucy şimdi mutfakta olmalı.

La niña en la puerta es Lucy.

Kapıdaki kız Lucy'dir.

Dick tocó el piano y Lucy cantó.

- Dick piyano çaldı ve Lucy şarkı söyledi.
- Dick piyano çaldı ve Lucy seslendirdi.

Lucy vino a verme hace tres días.

Lucy üç gün önce beni görmeye geldi.

Lucy tocaba frecuentemente el piano tras la cena.

Lucy genellikle akşam yemeğinden sonra piyano çalardı.

A los treinta años, él se casó con Lucy Webb.

O, otuz yaşında iken Lucy Webb ile evlendi.

No fue sino hasta que Lucy me dejó que me di cuenta de cuanto la amaba.

Lucy beni terk edinceye kadar onu ne kadar çok sevdiğimi fark etmedim.