Examples of using "умён" in a sentence and their turkish translations:
John akıllı.
Tom akıllıdır.
O oldukça akıllı bir adamdır.
O çocuk akıllıdır.
- O çok zeki.
- O çok zekidir.
Oldukça zekisin.
Tom inanılmaz derecede zeki.
Zeki değilim.
Tom gerçekten akıllı.
O akıllı ve güzel.
O zeki ve hırslıdır.
Tom akıllı ve hırslı.
Tom çok zeki değildir.
Carlos akıllı ve yaratıcıdır.
O, zeki ve becerikli.
Tom çok akıllı değil.
Tom son derece zekiydi.
Tom o kadar da akıllı değil.
Tom yeterince akıllı değil.
O, zekidir.
Tom oldukça akıllı, değil mi?
Sandığın kadar akıllı değilsin.
Tom'un akıllı olduğunu söylemedim.
O genç ama çok zekidir.
Tom bunun için çok akıllı.
O kadar da akıllı değilim.
Onun zeki olduğu inkar edilemez.
Sandığın kadar akıllı değilsin.
Kimsenin akıllı olmadığımı düşünmesini istemiyorum.
Problemi çözecek kadar zekidir.
O çok zeki.
Onun kadar zeki değilim.
Sen zekisin fakat ben de zekiyim.
Hepimiz akıllı olduğunu biliyoruz.
- Tom çok akıllı.
- Tom çok zeki.
Tom çok akıllı değil, değil mi?
Tom kaçmak için yeterince akıllıydı.
Tom'un çok akıllı olduğunu düşünüyorum.
Tom göründüğü kadar zeki değildir.
Tom kesinlikle zeki olduğunu düşünüyor.
Sen zekisin fakat benim kadar değil.
O, babasından daha az zeki değil.
Tom ve Mary, John'un akıllı olduğunu biliyorlar.
O, zekidir ama yine de onu sevmiyorum.
- O, yakışıklı ve akıllıdır.
- O zeki ve iyi görünümlü.
Tom'un akıllı olduğunu düşünüyorum.
Zeki biri değilim ama kendimi zeki insanlarla çevreliyorum.
- Sandığın kadar akıllı değilsin.
- Sen olduğunu düşündüğün kadar akıllı değilsin.
Kafasından toplama yapabilecek kadar zeki değildir.
O akıllı, daha da fazlası dürüst ve dakik.
- Sen akıllısın.
- Sen zekisin.
Onun akıllı olduğundan eminim.
O akıllı, yakışıklı ve kibardır.
O, akıllı, havalı ve çekicidir.
O, akıldan hesap yapacak kadar zeki değil.
Tom'un zeki olduğunu biliyorum.
Şu çocuk çok zekidir.
Ben senin kadar akıllı değilim.
Tom benim kadar akıllı değil.
Tom Mary kadar akıllı değil.
Senin düşündüğün kadar akıllı değilim.
Ben o kadar akıllıyım ki bazen söylediğim tek bir kelimeyi anlamıyorum.
Tom akıllı olduğunu söyledi.
Onunla tartışmayacak kadar akıllı.
Tom senin kadar akıllı değil.
Çok akıllısın.