Examples of using "теряет" in a sentence and their turkish translations:
Tom sabrını kaybediyor.
Tom kan kaybediyor.
Kan kaybediyor.
Mary kan kaybediyor.
- Tom bilincini kaybediyor.
- Tom bayılıyor.
Tom kontrolü kaybediyor.
Tom, Mary'yi kaybediyor.
Tom onları kaybediyor.
Tom ilgi kaybediyor.
O, umudunu hiç kaybetmez.
Çünkü değilseniz bu görsel mesajını veremez.
O, bazen ümidini kaybeder.
Zaman kaybetmiyor.
Tom zaman kaybetmiyor.
Mary boşa zaman harcamaz.
Mary zamanı boşa harcıyor.
Tom her zaman şemsiyelerini kaybeder.
Tom sabrını kaybediyor gibi görünüyor.
Tom kör oluyor.
O, her zaman şemsiyesini kaybediyor.
O, umudunu hiç kaybetmez.
- Tom'un aklı hep başındadır.
- Tom hiç kontrolünü kaybetmez.
Tom genellikle eşyaları kaybeder.
O, onunla temasını sürdürdü.
Onun becerisini yitirdiğini düşünüyorum.
Bu yüzden kilo veriyor ve muazzam bir güç kaybına uğruyor.
Tom Mary'nin zamanını boşa harcadığını düşündü.
Tom'un çalıştığı şirket zarar ediyor.
Tom'un becerisini yitirdiğini düşünüyorum.
Tom'un saçı dökülüyor.
O sarhoşken kontrolden çıkıyor.
Bu kitap, tacını kaybeden bir kral hakkında.
Tom zamanını boşa harcıyor.
O kelleşiyor.
Tom sadece zamanı boşa harcıyor.
İngilizce yavaşça ama emin adımlarla Avrupa'da önemini yitiriyor.
O kolayca kontrolünü kaybeder.
Süperiletkenlik, bir metal elektrik akımının akışına karşı tüm direncini kaybettiğinde meydana gelir.
Babam haftada en az bir kez anahtarlarını kaybeder.
Tom boşa zaman harcamaz.
Tom aklını kaybettiğini düşündü.
Birisi öldüğünde, anında bedeninden tam olarak 21 gram kadar yük gider.
Babam zamanını boşa harcamaz.
Yetişkin bir insan her gün terleme, idrar ve soluk yoluyla yaklaşık 2,5 litre su kaybeder.
- Tom öfkesini kolayca kaybeden kişi türü değildir.
- Tom çabuk öfkeye kapılan türden bir insan değildir.